İzmir Tabip Odası Başkanı Uzman Doktor Yüce Ayhan, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ekim ayında yıkılacağı yönündeki iddiaları değerlendirdi. Ayhan, yıkım kararına dair resmi bir bilgiye sahip olmadıklarını, ancak böyle bir kararın ‘şehir hastanesine ya da çevredeki özel hastanelere hasta yönlendirmek’ anlamına gelebileceğini ifade etti.

Doyuran Koyu'nda göçmen operasyonu: 7 kişi kurtarıldı
Doyuran Koyu'nda göçmen operasyonu: 7 kişi kurtarıldı
İçeriği Görüntüle

İdarenin bir ‘planı’ olduğuna inanmadığını kaydeden Ayhan, “Başka planlarının olduğu yönünde kuşkularım var. İlki; zaten şehir hastanesinin kotasını artırmak faydası sağlayacak. Amaçları bu olmasa bile yükümlülüklerini yerine getirmeye yardımcı olur. Siyaseten hükümete yakın sermaye gruplarının hastanelerine belki yönlenme olacak; bu da bir memnuniyet yaratacak. Gecikmesinin bazı çevrelere birtakım faydaları var. O çevreler de bunu sonuna kadar kullanmak isteyecektir diye düşünüyorum. Bu tür ‘faydalar’ olacağı için o kadar da hızlı biteceğini düşünmüyorum. Bu bir planlama sorunu. Bozyaka’yı yıkacaksanız önce Tepecik’i güçlendirir, oradaki hastaneyi imar eder, burayı oraya taşırsınız. Birtakım planlamalar gerektiriyor bu iş ama plan varsa da bu bize vahiy olarak mı gelecek? Hiçbir emare görünmüyor. Kendileri bir planlama olduğunu resmi yazışmalarda ifade ediyorlar ama plan nedir, hangi hastanenin deprem direnci düşüktür, bu konularda bilgi edinme kanununa riayet ederek sorduğumuz halde bilgi vermediler” diye konuştu.

Raporu paylaşsınlar

Olası bir yıkım kararının şehir hastanesine hasta yönlendirmek maksatlı olabileceğini kaydeden Ayhan, “Hızlı alınmış bir karar. Bizim ısrarla talep ettiğimiz bir şey var. İzmir’deki kamu sağlık tesislerinin deprem testi sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmalarını istedik. Bunu çalışanların ve yöneticilerin bilmesi gerekiyor. Eğer deprem direnciyle ilgili bir sorun varsa bunu paylaşmaları ve bu çerçevede de eylem planlarını kamuoyuna açıklamaları gerekirdi. Şöyle bir kuşku yaratılıyor bu durumda: ‘Acaba bakanlık şehir hastanesi için mi burayı kapatıyor?’. Ciddi bir kamu yönetiminin böyle spekülasyonlara müsaade etmemesi gerekiyor ama idarenin bu yaklaşımı doğrudan bu iddiaları gündeme getirecek. Bu konuda bizim de kuşkularımız var. Çünkü şehir hastanesine bir bedel ödemeleri gerek ve biz de ‘Acaba bu nedenle mi kapatıyorlar?’ diye soruyoruz. Eğer depremle ilgili bir gereklilikse raporları açıklasınlar. Bunlar açıklanamayacak şeyler değil. Ortada böyle bir şey yok. Tabi bu durum kamuoyu yoklaması da olabilir. Acaba gerçekten şehir hastanesine hasta yönlendirme arzularının bir tezahürü mü bu?” dedi.

Peşkeş çekilebilir

Devlet hastanelerinin oldukça değerli araziler üzerine inşa edildiğini ve olası yıkım durumunda amaçlardan birinin bu arazilerden rant sağlamak olabileceğini kaydeden Ayhan, olası bir yıkım durumunda çevredeki hastanelerde yükün artacağını belirtti. Ayhan, “Bu hastane önemli bir bölgeye hizmet veriyor. Karabağlar ve Eski İzmir aksından hasta alan bir hastane. Yukarıda Yeşilyurt var ama orası zaten yeterince yoğun. Dolayısıyla bu hastanenin kapatılması Yeşilyurt’a bir yük bindirecek ve yakın çevrede olan özel hastaneler var, özel hastane sermayeleri de genel olarak hükümete yakın ve belki bunları da desteklemek istiyorlardır. Hiçbir meslektaşım için böyle bir iddiada bulunmak istemem ama bu sorular soruluyor. Doğrusunu hep birlikte bilsek, hatta birlikte kamuoyuna açıklasak. Eğer bu hastanenin yıkılması gerekiyorsa zaten bunun 2-3 yıldır biliniyor olması gerekir. Bu süre içerisinde bir plan yapmadınız mı? Tabi bu hastaneler arazi rantı açısından oldukça değerli bölgelerde. Bunların yıkılıp belirli sermaye gruplarına peşkeş çekilmesi mümkün olur mu? Türkiye’de her şey olur” cümlelerini kaydetti.

Personeli şehir içine dağıtırlar

Kamuoyunun idare tarafından ‘doğru’ bilgilendirilmesi gerektiğini kaydeden Ayhan, “Yapılacak en doğru şey en doğru bilgileri kamuoyuyla paylaşmak olur. Şehir Hastanesinin yükü elbette artacak ama oraya gidene kadar hastaların bir kısmı Yeşilyurt’a bir kısmı yakın çevredeki özel hastane grubuna bir kısmı Gaziemir’e yönelebilir. Coğrafi olarak gidilebilecek hastanelere bir yönelim olur. Tabi daha ciddi vakalar Şehir Hastanesine yönlenecektir. Şehir Hastanesinde bazı hizmetler yüklenici firma tarafından veriliyor. Personel arkadaşları muhtemelen şehir içindeki hastanelere dağıtırlar diye düşünüyorum. Ya da aile sağlığı merkezleri gibi çeşitli kamu sağlık birimlerine dağıtabilirler. Aslında hastanelerin de buna ihtiyacı var. İhtiyaç olan yerlere mutlaka görevlendirme yapacaklardır” ifadelerini kullandı.

Muhabir: BATUHAN KAYA