Bornova’da trafik güvenliği artıyor
Bornova’da trafik güvenliği artıyor
İçeriği Görüntüle

İzmir’in Seferihisar ilçesi Sığacık Mahallesi’nde bulunan ve Teos Marina tarafından işletilen Teos Yat Limanı’nın kapasite artışı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü düğmeye basmıştı.

Projenin tanıtım dosyası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 4 Aralık 2025 tarihinde Bakanlık İnceleme Değerlendirme Komisyonu'nun yaptığı toplantıda masaya yatırıldı.

PROJE ASKIYA ÇIKARILDI

Yaklaşık 2 hafta sonra kamuoyuna açılan bilgilere göre; Teos (Sığacık) Yat Limanı’nın kapasite artışına yönelik projesi askıya çıkarıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na ait limana ilişkin hazırlanan proje, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan son haliyle 10 takvim günü boyunca itiraza ve görüşlere açıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan projede, limanın kuzeyinde yeni yüzer iskeleler, yüzer dalgakıranlar ve beton platformlar yapılması; mevcut liman içinde ek yapıların dahil edilmesi planlanıyor.

Teos 1

PROJEDE REVİZYONLAR YAPILDI

Öte yandan projede revizyon yapılarak toplam ilave 270 yat bağlama kapasitesi 258 yat bağlama kapasitene düşürüldü. Projede yapılması planlanan otelden ise vazgeçildi.

Projenin hayata geçtiği takdirde kapasitesi 738'e çıkacak. Otelden vazgeçilmesine rağmen 40 milyon TL’lik proje bedelinde bir değişiklik olmaması dikkat çekti.

MECLİS ÜYESİ FUAT GÜMÜŞ: PROJEYE İTİRAZ EDECEĞİZ

Proje ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden Seferihisar Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Üyesi Fuat Gümüş, “Biz bu projeyi istemiyoruz. Seferihisar’ın doğasına, tarihine büyük zararları olacak. Biz, projeyi detaylı inceleyeceğiz, karşılaştırmalar yapacağız ve tabii ki projeye itiraz edeceğiz. Bu proje körfezi bitirir. Teknelerle eylem yapmayı, ses getirecek bir eylem yapmayı düşünüyoruz. Seferihisar halkı bu projeyi kesinlikle istemiyor” diyerek projeye karşı olduklarını dile getirdi.

Teos 2

SİT ALANINDAN ÇIKARILDI

Proje tanıtım dosyasında "ÇED başvuru aşamasından sonra proje alanının batı sınırında bulunan alan 05 Aralık 2022 tarih ve E.4492950 olur ile “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma alanı” şeklinde tescil edilmiştir. Bu kapsamda proje alanı, “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” içerisinde kalan yüzer yapılar revize edilerek tescil edilen alan dışına çıkarıldı ve proje alanı ÇED başvuru sınırları içerisinde kalarak küçültülmüştür" ifadelerine yer verildi.

BÖLGE HALKI ÇED TOPLANTISINI YAPTIRMAMIŞTI

Projenin ÇED süreci kapsamında yapılması planlanan “Halkın Katılımı Toplantısı”, Seferihisar halkının ve çevre aktivistlerinin tepkileri nedeniyle gerçekleştirilememişti. Toplantının yapılacağı kafenin önünde toplanan yurttaşlar, Seferihisar Demokrasi Platformu, EGEÇEP ve İzmir Yaşam Alanları’nın çağrısıyla bir araya gelerek alkış ve ıslıklarla toplantının yapılmasına izin vermemişti.

NİHAİ KARAR BAKANLIK TARAFINDAN AÇIKLANACAK

Askı süresi boyunca yapılacak itirazlardan sonra proje ile ilgili nihai karar bakanlık tarafından açıklanacak.

Protesto

BÖLGE HALKI YAT LİMANI PROJESİNİ İSTEMİYOR

Seferihisar halkı ve çevre örgütleri, yat limanı projesine neden karşı olduklarını madde madde şöyle sıralıyor:

Seferihisar İlçesi Sığacık yerleşkesinde 2007 yılından beri faaliyette olan Teos Marina’nın kapasite artırımına ilişkin teknik proje görsellerde yer aldığı şekilde bir doğa talanına kapı açmaktadır. Halihazırda 480 yat bağlama kapasitesindeki Teos Marina işbu proje ile 258 ilave yat bağlama kapasitesi sonrası 738 yata hizmet vermek istemektedir. Bu kapsamda marinayı işleten Kolin Firması Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına başvuruda bulunarak ÇED sürecini başlatmıştır. PEKİ BİZ NİÇİN BU KAPASİTE ARTIŞINI İSTEMİYORUZ?

• Bölgedeki hâkim rüzgarların kuzey yönlü olması sebebiyle, marinanın kaplayacağı alan ve beton dalgakıranlar üzerine mega yatların bağlanması göz önüne alındığında Sığacık Körfezi’nin doğal su sirkülasyonu ile temizlenmesi marina tarafından engellenecek, bu da zamanla marina içi kirlenmeye ve kötü kokuya sebebiyet verecektir.

• Marinanın kuzeyindeki mendireğin dolgu yapılacak ek çekek sahası yaratılması projesi sonrası yüzer beton dalgakıran ile kapasite artırımı projesi dünyada eşi benzeri görülmemiş numune bir projedir. Emsali olmayan ve denenip onaylanmamış bir projenin olası çevresel zararlarını kestirebilmek mümkün değildir.

• Proje hayata geçirilirse; marina içindeki bağlı yatlar, balıkçı tekneleri, gezi tekneleri ile sahil güvenlik, polis ve jandarma botları da dahil toplam yaklaşık 700 tekne marinanın geçiş izni verdiği alan olan 100 – 150 metrelik alandan giriş – çıkış yapacaktır. Bu kadar çok teknenin aynı anda bu alanı kullanması muhtemel kazalara sebebiyet verecek, bu tehlikeli durum da ayrıca başkaca ekonomik, çevresel sıkıntılar yaratacaktır.

• Marina içinden giriş çıkış yapmak isteyen her bir tekne ilave olarak 500 metre yol yapmak durumunda kalacak, ilave harcanan yakıta bağlı olarak doğal kaynakların kullanımı artacaktır.

• 2020 yılındaki Samos depremini en yakından hisseden bölge olan Sığacık’ta tsunami yaşanmıştır. Marinanın kapasite artışı durumunda muhtemel bir depremde tekrardan bir tsunami yaşanır ise daha dar bir alandan Sığacık’a girecek suyun debisi yükseleceğinden tsunaminin vereceği tahribat çok daha fazla olacaktır. Ayrıca bölgenin deprem kuşağında olduğu da dikkate alınmalıdır.

• Doğal Tatbikat Bölgesi; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm yüzer unsurlarının katılımı ile her sene yapılan Efes ve Deniz Kurdu Tatbikatları’nın yapıldığı sahadır. Güney yönlü olumsuz hava ve deniz şartlarında yüzer unsurların sığınabileceği Sığacık Koyu’ndan başka bir yer bulunmamaktadır.

• Projenin inşaat aşamasında ve sonrasında vereceği çevresel zararlar tam anlamıyla kestirilememekle birlikte su altı popülasyonuna fazlaca zarar vereceği açıktır. Bölge halkının başlıca geçim kaynaklarından olan balıkçılığın olumsuz etkileneceği ortadadır. Halihazırdaki kapasite ile marina içindeki suyun temizliği dahi sağlanamazken muhtemel kapasite artışında inşaat aşaması da göz önünde bulundurulduğunda su altı popülasyonu başta olmak üzere yeşile ve doğaya verilecek zararlar geri dönüşü olmaz tahribatlardır.

Muhabir: BÜŞRA ÇETİNKAYA