Üreticiler, tarım makinelerinden hayvan sağlığına, doğru fidan seçimi ve besleme stratejilerine kadar her alanda uzman görüşlerine başvurarak, tarımda daha verimli ve sürdürülebilir yollar arıyor. Etkinliğe katılan sektör profesyonelleri ise, yanlış tercihlerle kaybedilen yılları, doğru tercihlerle nasıl telafi edilebileceğini rakamlarla ve saha deneyimleriyle ortaya koydu. Hayvan sağlığında koruyucu hekimliğin artık zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Veteriner Hekim Saffet Akkoyun, “Hastalıkla mücadelede en pahalı çözüm tedavi, en akıllısı ise önlemdir. Aşı yaptırmayan bir üretici, sadece bir hayvanı değil tüm sürüsünü riske atar. Bir hastalık sürüye bulaştığında tedavi masrafı katlanır, verim düşer, üretim sekteye uğrar. Oysa aşıyla, binlerce liralık zararı kuruşlarla engellemek mümkündür. Bugün aşıların büyük kısmı yerli üretim. Bu hem maliyeti düşürüyor hem de müdahale hızını artırıyor. Bilinçli üretici, aşı takvimini ihmal etmez; çünkü kayıpların dönüşü yok” diye konuştu.

-14

Denizli’de kardeşlere silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
Denizli’de kardeşlere silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
İçeriği Görüntüle

Bilgi kazancın anahtarı

İklim krizinin yem üretimi üzerindeki etkilerine dikkat çeken Ziraat Mühendisi/Zooteknist Mustafa Hamiş, “Kuraklık ve aşırı sıcaklıklar, tahıl verimini düşürüyor; bu da yem hammaddesini pahalı hale getiriyor. Üretici, artık her çuval yemi sorgulamak zorunda. Tam da bu noktada, Rota BK 300 Konsantre Besi Yemi devreye giriyor. İçeriğinde yüzde 50 soya, bay pas yağları, ADE vitaminleri, niasin, maya, buffer sistemleri ve nanoteknoloji ile desteklenmiş 40’tan fazla hammadde bulunuyor. Herhangi bir ısıl işlem görmeden, doğal formunda karıştırılıyor. Yani, sindirilebilirliği yüksek, enerji ve protein yönünden dengeli bir yapı sunuyor. Elinizde arpa, mısır ve bir miktar buğday varsa, fabrika yemine bağlı kalmadan kendi rasyonunuzu kendiniz hazırlayabilirsiniz. Bu hem maliyeti düşürür hem de daha sağlıklı ve verimli bir hayvan yetiştiriciliği sağlıyor. Sadece ürün değil, bilgi veriyoruz. Sahada üreticiyle birlikte analiz yapıyor, danışmanlık sunuyoruz. Çünkü doğru rasyon bilinç ister. Kazancın yolu, bilinçli beslemeden geçer” ifadelerini kullandı.

Her şey fidanla başlar

Merdiven altı fidancılıkla çiftçi emeklerinin heba edildiğini kaydeden, Yörükoğlu Fidancılık sahibi Ergün Doğan, son dönemde artan kaçak fidan ticaretine karşı üreticileri uyardı: “Sertifikasız fidanlar, düşük tutma oranları ve hastalık riskiyle üreticinin yıllarını çalıyor. Bugün piyasadaki fidanların yüzde 70’i bu şekilde satılıyor. Bir üretici -7°C’de yaprak döken bir fidanla 5 yıl sonra ürün alamadığında her şey için çok geç olur. Oysa sertifikalı fidan; genetik garanti, yüksek tutma oranı ve uzun vadeli kazanç demektir. Denetim şart. Teşvik şart. Ama en önemlisi: Bilinç. Çiftçi, ne ektiğini bilmeli. Fidan sadece toprağa değil, geleceğe ekilir” şeklinde konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ