Ümit Kartal / İz Gazete - İki bayramdır, tatil yapmak yerine; üyeleriyle yüz yüze gelmek için bayramı fırsata çeviren bir sendika başkanı ve yönetim kurulu… Alışıldık sendikaların aksine; ‘Üye yaptım, şubeyi açtım, aidat aldım, gelene çay verdim, iki yılda bir sözleşme imzaladım’ demiyor, 7/24 üyeleriyle beraber hayatın akışına müdahale ediyorlar.

DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası’nın İzmir 2 No’ lu Şube Başkanı Arif Yıldız ile son dönem çalışmalarını konuştuk. Genel İş 2 No’ lu Şube, İzmir’in belediyelerinde örgütlü. 16 birimde 3900 civarında üyeleri var. Sendikal çizgilerini ‘sınıf sendikacılığı’ olarak tanımlıyorlar. Birçok sendikacıdan farklı olarak şube başkanını ve yöneticileri sendika binasında bulmak kolay olmuyor. Çünkü onlar, işyeri işyeri toplantılar yapıyorlar. Başkan Arif Yıldız, rutin toplantılarının dışında Ramazan Bayramı’nda neredeyse tüm üyeleriyle yüz yüze geldiklerini, Kurban Bayramı’nda da 16 birimin 14’ünde şube yönetimiyle beraber üye toplantıları yaptıkları söyledi.

TÜM ÜYELERLE BERABER

Toplantıların içeriğine dair bilgiler veren Başkan Yıldız, “Önümüzde Toplu Sözleşme dönemi var. Yaklaşık 3 ay sonra TİS sürecine gireceğiz. Toplu İş Sözleşmesi dönemi, işçinin 2 yıl boyunca evine götüreceği ekmeğin büyüklüğünü belirleyeceği için çok önemli. Bu süreçte imzalayacağımız sözleşmeyi, tüm üyelerimizle buluşup, hepsiyle tartışıp, işyeri komitelerinden taslak hazırlayarak belirleyeceğiz” dedi.

TEK GÜNDEM SÖZLEŞME DEĞİL

TİS çalışmalarına şimdiden başlamalarına rağmen, toplantılarda sadece sözleşmeyi konuşmadıklarını anlatan Arif Yıldız, “Biz sınıf sendikacılığını önemsiyoruz. Bu nedir? Sadece ekonomik taleplerle ve sözleşmelerle sınırlı bir mücadele yürütmüyoruz. Sadece işçinin alacağı zamma odaklı bir sendikal anlayışımız yok. Ülkemizde olup biten her şeyle ilgilenmemiz lazım diye düşünüyoruz. Çünkü biz mitinglerde ‘Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak istiyoruz’ şeklinde slogan atıyoruz. İyi bir gelecek sadece iyi bir sözleşme ile sağlanmıyor. İyi bir TİS imzalayabilirsiniz ama bir gecede çıkarılan yasa ile sözleşmede kazandığınız tüm haklar elinizden alınabilir. Ya da bir gecede yapılan darbe ile ne sözleşme kalır ne de sendika. Ya da şimdi olduğu gibi 1 saatte hazırlanan Kanun Hükmünde Kararname ile birçok hakkınız elinizden alınabilir. O zaman bizim sendikalar olarak, işçiler olarak tüm bunlarla da ilgilenmemiz gerekir” dedi.

DARBE DE TARTIŞILIYOR

Yaptıkları toplantılarda ülkede ve dünyada olup bitenlerle ilgili de tartışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan Yıldız, son dönemde en çok da 15 Temmuz Darbe Girişiminin konuşulduğunu ifade etti. İşçilerin ‘Darbe olsa ne olurdu? Olmadı ne oldu?’ sorularını tartıştığını kaydeden Yıldız, “Darbe gerçekleşse zaten sıkıntı. DİSK olarak biz her dönem darbelere karşı durduk. Asker postalı ile hiçbir zaman demokrasi gelmedi. Ama tek adam diktatörlüğüne de karşıyız. Askeri darbe girişimi başarılı olmadı ama sivil darbe ile yönetiliyoruz. İşçilerin durumunun 15 Temmuz öncesinden farkı yok. 15 Temmuz’dan önce de işçiler hak mücadelesini özgürce veremiyordu” dedi.

‘OHAL AKP’Lİ VEKİLİ BİLE SAF DIŞI EDİYOR’

Hükümetin OHAL’i fırsata çevirerek Kanun Hükmünde Kararnameler ile meclisi pasivize edip, şimdiye kadar çıkaramadığı emek düşmanı yasaları bir bir çıkardığını hatırlatan Yıldız; “Bakın bizim her partiye oy vermiş üyelerimiz var. Ama hükümet işçinin oy vererek meclise gönderdiği AKP’li milletvekillerini bile saf dışı bırakarak Kanun Hükmünde Kararnameler ile ülkeyi yönetiyor. OHAL işçi düşmanı yasaları çıkarmak için kullanılıyor. Şimdiye kadar toplumsal tepkiden çekindikleri için çıkaramadıkları Bireysel Emeklilik Yasası’nı OHAL fırsatçılığıyla çıkardılar. İşçi Sağlığı İş Güvenliği Yasası’nı işverenlere yükümlüğü çok olduğu için askıya almak istiyorlar. ‘Varlık Fonu’ tartışılıyor. Bu yasalara dair bazen işçi arkadaşlarımızın da kafası karışık olabiliyor. Tüm bu toplantılarda bunları da konuşuyoruz. Özellikle ‘Varlık Fonu’… Şimdiye kadar tüm vergi yükü zaten emekçilerin üzerindeydi. Şimdi bir yük daha bindi. Herkesten kesintilerle oluşan fon, iflas eden patrona verilecek. Neymiş, iflas eden patronun işçisi mağdur olmasınmış. Bu uygulama düpedüz, yoksuldan alıp zengine verme uygulamasıdır. Zaten işçiler şimdiye kadarki fonların da nerelere gittiğini kendi yaşamlarından gördüler” şeklinde konuştu.

‘KİRAZ’DA 22 İŞÇİ İŞTEN ATILDI’

Darbe olsa yaşanacakların bundan farklı olmayacağını kaydeden Yıldız, konuşmasını OHAL ile engellenen işçi mücadelelerine örnekler vererek sürdürdü: “OHAL’de Avcılar Belediyesi’ndeki işçilere grev çadırı kurdurulmadı. Kiraz Belediyesi’nden 8 aydır maaşını alamadığı için hakkını arayan işçinin eylemleri OHAL bahanesiyle engellendi. 22 işçi bu eylemlerde işten atıldı ve sendikaları da OHAL’i bahane ederek sessiz kaldı. OHAL uzarsa, işçinin hali de bu halde sürecek. Hatta halimiz daha beter olacak”

İki bayramdır tatil yapmak yerine üyeleriyle bir araya gelerek tüm bunları tartıştıklarını anlatan Arif Yıldız, işçilerin önemli bir sürece tanıklık ettiğini ve bu süreçte imzalanacak sözleşmenin de diğerlerinden farklı olacağını ifade etti. Yıldız, “Haklarımızın budanmasına asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.


TÜM SAVAŞLARA HAYIR

Başkan Yıldız, Suriye’de yaşanan gelişmelere dair de toplantılarda değerlendirmeler yaptıklarını kaydederek; “Tüm bu yaşananlara kayıtsız kalamayız. İşçilerin çıkarı hiçbir zaman savaşlardan yana olmamıştır. Zaten içeride bir savaş var. Özellikle 7 Haziran’dan sonra ölen insanlarımızın sayısı artıyor. Bizim bir pankartımız var: ‘Adı: Asker, Adı: Polis, Adı: Halk; ölen insanlığımız’ diye. İnsanlığımıza ve ülkemize sahip çıkıyoruz. İçeride de dışarıda da savaşa karşı duracağız. İşçiler barış istiyor” dedi. 

Editör: Haber Merkezi