BUĞRA KIZILKARA / İZ GAZETE- Olay, 18 Şubat Cuma günü, Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde meydana geldi. Bir öğrencinin okul saatleri içerisinde dışarı çıkmasına izin vermeyen öğretmen Veysi Özarslan, öğrenci tarafından darp edildi. Olaya ilişkin Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Türk Eğitim-SEN ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

‘ŞİDDETE KAYITSIZ KALANLAR, BİR MESLEKTAŞIMIZIN DAHA ŞİDDETE UĞRAMASINA NEDEN OLDULAR’

Eğitimde şiddete karşı bir araya gelen sendikaları temsilen Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç açıklamada bulundu. Vayiç, “Yıllardır okullarda yaşanan şiddet olayları, kavgalar, çeteleşmenin gittikçe büyüyen bir tehdit haline gelmesi karşısında bugüne kadar gerekli adımları atmayıp şiddet olaylarına kayıtsız kalanlar, bir meslektaşımızın daha şiddete uğramasına neden olmuşlardır” dedi.

“YAPILAN BU SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ”

Vayiç, “Her gün zam yağmurlarıyla, yoksullukla mücadele eden, siyasi söylemlerle gerilen toplumumuzda kadına, çocuğa, sağlık çalışanlarına ve eğitim emekçilerine şiddet haberleri alıyoruz. 18 Şubat Cuma günü öğlen saatlerinde, okulumuz Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde nöbetçi idareci olan meslektaşımız Veysi ÖZARSLAN; okulun öğrencisinin dışarı çıkmak istemesi sonucunda, öğretmen arkadaşımızın sınıfına/dersine dönmesini söylemesi üzerine öğrenci tarafından yumruklu saldırıya maruz kalmış ve darp edilmeye çalışılmıştır. Öğretmenimize yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz” diye konuştu.

“MESLEKTAŞLARIMIZA BU ŞİDDETİ REVA GÖRMEK POLİTİKTİR”

“Eğitimcilere şiddet göstermek, bu şiddetlere göz yummak politik bir suçtur” “söylemini vurgulayan Vayiç, “Meslektaşımızın yaşadığı bu olayın sorumlusu, tüm eleştiri ve uyarılarımıza rağmen eğitimde yaşanan sorunlara ve şiddet olaylarına seyirci kalan, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran politikalarda ısrarcı olanlardır. MEB, 19 yılda eğitim sistemimizi bir yapboza çevirmiş, yanlış politikalar, uygulamalar ve toplumu yanlış yönlendirmesi sonucu öğretmenlik mesleğinin itibarını yerle bir etmiştir. Öğretmeni öğrencilerinin önünde sınıftan azarlayarak kovan mülki amirlerin, kameralar önünde okul müdürünü azarlayan bakanların çıkması ve siyasiler tarafından her fırsatta kullanılan şiddet dilinin etkisinin büyüklüğü toplum önünde mesleki itibarımızı neredeyse yok etmiştir. Eğitim gibi ülkenin en önemli meselesinde, 19 yılda 8 Milli Eğitim Bakanı değiştiren bir iktidarın meseleyi ne kadar ciddiyetle ele aldığı ortadadır” dedi.

‘DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ’

Meslek Kanun Tasarısı’nın kabulüne tepki gösteren Eğitim sendikaları,  “Okullarımızın ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürürken onca sorunu varken, geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden hangi soruna çare olacağı belli olmayan bir meslek kanunu geçti ve yasalaştı. İktidarın öğretmenlere ve temsilcisi olan sendikalarına sormadan ve onları dinlemeden ben yaptım oldu şeklinde yasalaştırdığı bu kanun derhal geri çekilmeli ve içinde bütün eğitim emekçilerini kapsayan ve sorunlara çözüm üreten bir yasa çıkarılmalıdır” dedi.

“OKULLARIMIZDA GÜVENLİK ZAFİYETİ”

Şuğayip Vayiç sözlerini şu kelimelerle sonlandırdı;

“Okullarımızda ciddi güvenlik zafiyeti var. Okullarımızda güvenlik personeli yok ve bu ihtiyaç karşılanmıyor. Okul idarecilerimiz zor koşullarda üstlerine sorun aktarmamak adına görev yapmaya çalışmaktadırlar. Çünkü biliyoruz ki okullara ödenek yollanmıyor, okul aile birlikleri bağış topluyor, veli şikâyet ediyor ve yine soruşturmaya uğrayan öğretmen ve idareciler oluyor. İtibardan tasarruf olmaz deyip de kendi okullarına ödenek yollamayan, ısrarcı oldukları saat uygulaması ile sabah kör karanlıkta minicik bedenleri yollara düşüren MEB, okullarımızda yaşanan sorunlara karşı gerçek çözümler üretmediği gibi, sanki bütün sorumluklarını yerine getirmiş ve mevcut sorunlarının tek kaynağı eğitim emekçileriymiş gibi bir algı yaratmaya çalışmaktadır. Maalesef okullarımızda öğrencilerimiz ve velilerimizle karşı karşıya gelmemiz için bütün koşullar hazır hale getirilmiştir. Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Mesleğimizi sağlıklı, güvenli ve mesleki onurumuza yakışır bir şekilde icra edebilmemiz için biz öğretmenlere acilen kulak verilmelidir. Okullarda şiddetin son bulması için acilen gerekli adımlar atılmalı, hiç kimse şiddetin uygulayıcısı ya da hedefi haline getirilmemelidir. Bu konuda somut ve kalıcı çözümler üretilmesi ve okullarda yaşanan şiddetin önlenmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.

‘İZİN VERİLMEMELİ’

Toplumun her kesiminde artan şiddet haberlerinin artmasından ve bu suçları işleyenlerin elini kolunu sallaya sallaya serbest dolaşmasına, şiddete meyilli diğer kişilerin de bundan cesaret alıp nasıl olsa bir şey olmaz, yaptığım yanıma kar kalır diyerek bu tarz şiddet eylemlerine devam etmesine izin verilmemelidir.

Bugün burada eğitim sendikaları Eğitim-Sen ve Eğitim-iş şubeleri olarak Veysi öğretmenimizin yanında olduğumuzu göstermek için toplanmış bulunuyoruz. İlçemizde de yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen şube başkanlığına da birlikte olma ve şiddete karşı birlikte durma çağrısında bulunduk. Ancak merkezi kararla bizimle yan yana olamayacaklarını ifade ettiler. Türk Eğitim Sen şubesi ise açıklama metnimizde yer alan, okullarımızda yaşanan sorunları ve MEB ile ilgili bilgileri gerekçe göstererek son dakikada birlikte açıklama yapmaktan çekilmiş oldu.

‘DESTEKÇİSİ OLACAĞIZ’

Eğitim sendikaları olarak, bütün eğitim emekçilerini ilgilendiren bir konuda, öğretmene şiddet konusunda bile yan yana gelemeyeceksek ne zaman geleceğiz?  Bizler bugün nasıl Veysi öğretmenimizin yanındaysak, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı her türlü sorun ve ihtiyacında da yanlarında ve destekçisi olacağız.

Eğitim emekçilerine yönelen her türlü şiddeti kınıyor, saldırıya maruz kalan Veysi ÖZARSLAN arkadaşımıza, çalışma arkadaşlarına ve tüm eğitim camiasına geçmiş olsun diyoruz. Baskıya ve şiddete uğrayan hiçbir meslektaşımız sahipsiz ve yalnız değildir. Veysi öğretmenimizin manevi ve hukuki olarak yanında, her türlü şiddetin karşısında olmaya devam edeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi