MİHRİCAN CANDEMİR/ İZ GAZETE-  Torbalı'da bulunan bir tütün fabrikasından çıkarılan işçilerinin direnişi 8’inci gününde devam ederken, DİSK/Gıda-İş Sendikası'na üye olduğu için atılan işçiler, bugün Konak'ta bulunan şirket binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, " "Birleşerek, mücadele ederek kazanacağız ama mutlaka biz kazanacağız” denilirken, alanda konuşan  DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, "Hiçbir siyaset partiyi ayırt etmeden söylüyorum 1 Ekim’de meclis açılıyor. Seçim telaşı olacak sevgili milletvekilleri, bu soruna sahip çıkın yoksa bizden oy istemeye gelmeye yüzünüz olmayacak bunu da biliniz” şeklinde konuştu.

'KÖLECE ÇALIŞMA KOŞULLARINA BOYUN MU EĞECEKLERDİ?'

Çalışan hiçbir sosyal hakka sahip olmadıklarını belirten Gıda İş Bölge Temsilcisi Ufuktan Öden, “Torbalı'daki fabrikada taşeron olarak hizmet üreten çalışan işçiler, hiçbir sosyal hakkı olmaksızın asgari ücretle çalışmaya mahkûm edilmişlerdir. Bu da yetmezmiş gibi resmi, dini bayram demeden, hafta sonu demeden gece gündüz mesaiye kalmak zorunda bırakılmaktadırlar. Bu durum eski-yeni demeksizin 10-15 yıldır bu fabrikada çalışan tüm işçiler için geçerlidir. Şimdi sizlere ve kamuoyuna sormak isterim bu işçiler örgütlenmeyecek de ne yapacaklardı? Ailelerinin, çocuklarının geleceğini ve geçimini insafsız patronlarının iki dudağı arasına mahkûm mu edeceklerdi? 21. yüzyılda kölece çalışma koşullarına zorlanmaya boyun mu eğeceklerdi? Elbette hayır. İşte işçilerinin yaptığı tam da budur. Sendikalı ve iş güvenceli çalışma koşullarına sahip olmak için ayağa kalkmış ve çok kısa süre içerisinde işçiler sendikamız DİSK Gıda-İş’e üye olmuşlar ve örgütlenme düzeyini yüzde 50-55’lere çıkarmışlardır” diye konuştu.

"İşçiler üzerinde mobbing ve baskılar artmış işçiler amir ve müdürleri tarafından açıkça tehdit edilerek sendikamızdan istifaya zorlanmışlardır" diyen Öden, "Dört işçi arkadaşımız Kemalpaşa’da farklı işyerlerine sürgün edilmiş, ancak kabul etmeyince de işten atılmışlardır.  işçilerin baskılara ve işten atmalara karşı cevabı sendikamıza üyelik düzeyini artırarak yüzde 70’lere çıkarmak olmuştur. Sendikamız DİSK Gıda-İş Merkezi olarak 25 Ağustos 2022 tarihinde Genel Merkezlerine resmi başvuru da bulunarak üyelerimizin ve işçilerin taleplerinin karşılanması ve sorunların çözümü için görüşme talebinde bulunmuştur. Bugün itibari ile çağrımızın üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen herhangi bir olumlu ya da olumsuz cevap verilmemiştir. Aksine onlarca daha işçi arkadaşımızın işine son verilmiş ve bir o kadar da işçi arkadaşımız işe gitmesine rağmen kapıdan herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin geri çevrilmiştir. Sendikamızın işçilerle birlikte yürütmekte olduğu demokratik eylemlere karşı - patronları tarafından fabrikanın etrafı demir korkuluklarda, brandalarla çevrilmiş, iş makineleriyle çukurlar açılmış ve fabrika adeta cezaevine çevrilmiştir. Fabrika içinde direnen işçi arkadaşlarımıza tuvaletler kapatılmış, çay için su ısıttıkları çay makinelerinin elektriği dahi kesilmiştir. İşçilerin her mücadelesini hakka ve hukuka aykırı olduğunu iddia eden patronlara ve patronların bu tutumu karşısında işçilere barikat kuran güvenlik güçlerine basının ve kamuoyunun karşısında soruyorum. Sizin bu tutumunuz hakka ve hukuka uygun mudur?  Burada yasa dışı olan bir şey varsa, o da sendikalı olma hakkı anayasal olarak ana sütü gibi helal olan işçilere karşı takınılan bu tutum ve saldırılardır" diye konuştu. 

TÜM İŞÇİ SINIFI KAZANACAK

Kamuoyuna ve patronlara seslenen Öden, “Atılan işçiler geri alınsın, ücretler insanca yaşanabilecek bir seviyeye çıkarılsın, zorunlu mesailer kaldırılsın, tüm mobing ve baskı yöntemlerine son verilsin, sendikalı ve iş güvenceli çalışma hakkımız tanınsın” diyerek taleplerini sıraladı.

MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

İşten atılan işçilerin işe geri alınana kadar eylemlerinin devam edeceğini söyleyen Öden, “Taleplerimizin karşılanması ve işyerinde toplu sözleşme düzeninin sağlanması için mücadelemiz devam edecek. İşten atılan arkadaşlarımız işe geri alınana kadar fabrika önünde ve alanlarda meşru ve demokratik haklarımızı kullanmaya sonuna kadar sürdüreceğiz. Ulusal ve uluslararası sınıf dayanışması çağrılarımızın karşılık bulmasıyla işçisi kazanacak. Tüm işçi sınıfı kazanacak” diye konuştu.

EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET

Hırsızlık ve ahlaksızlıkla suçlanarak işlerinden atılan işçilerin taleplerini bildiren ve sendikayı savunan Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Özak, “Bugün burada haksızlığa, hukuksuzluğa karşı çıkmak ve kamuoyuyla paylaşmak için toplandık. Üretim yapan, dünya devi sigara tekeli olan bir şirket sendikamız Gıda-İş’e üye oldukları için onlarca işçi arkadaşlarımızı işten çıkardı. İşçi kardeşlerimiz anayasa haklarını kullandıkları için işlerini kaybettiler. Bu yasa tanımazlığı kabul etmiyoruz. Yıllardır çalışan, emek veren arkadaşlarımız hırsızlık, ahlaksızlık ile suçlanarak 25/2’nin 46. maddesinden işten atıldılar. Patronları duyun örgütlü mücadeleyi engellemek adına tazminatsız işten atmanın gerekçesi olarak bunu kullanmazsanız, suç işliyorsunuz. Bunun hesabını işçiye vermek zorunda kalacaksınız. Sendikaya uymak ahlaksızlık değil, anayasal haktır. Bizler sizlerin makinelerinin birer dişlisi değil, üreten, milyonlar kazandıran insanca yaşamak isteyen işçiler, emekçileriz. Buradan soruyoruz; on yıldır çalışan yetişmiş bir işçinin maaşı asgari ücret olabilir mi? Bu ücretlerle geçinebilmemiz, yaşamlarımızı insani düzeyde sürdürmemiz mümkün müdür? Hayır. Bizler insanca yaşayabileceğimiz bir ücret istiyoruz. Çalışma koşullarının insanileşmesini istiyoruz. Sendika ile görüşmeler başlasın istiyoruz. Bu mücadele ile emeğimize alın terimize geleceğimize sahip çıkarıyoruz eşit işe eşit ücret istiyoruz. Bu tütün işçisinin mücadelesi değildir. Türk işçi sınıfının, dünya işçi sınıfının mücadelesini bir parçasıdır. Tütün işçisi yalnız değildir” diye konuştu.

MUTLAKA BİZ KAZANACAĞIZ

Haklarını alana dek eylemlerini sürdüreceğini vurgulayan Özak; “Bu mücadelede yan yana olmak her işçi kardeşimizin görevidir. Bu sorumluluğun bilincindedir. İşvereni bu kanun tanımaz tutumlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Bir kez daha bilinsin ki haklarımızı alana kadar direnişimizi sürdüreceğiz, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Birleşerek, mücadele ederek kazanacağız ama mutlaka biz kazanacağız” şeklinde konuştu.

"OY İSTEMEYE YÜZÜNÜZ OLMAYACAK"

Milletvekillerinin bu soruna sahip çıkması gerektiğini söyleyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “İşçiler anayasa hakları olan sendika örgütlenmeyi yerine getirmiş ve mücadelesini, ekmeğini büyütmenin derdine düşmüştür ama kendi sırça köşklerinde rahat etmek isteyenler o kar hırsından vazgeçmeyi, ekmeği bölüşmeyi reddetmiştir. Biz o ekmeği alacağız ve büyüteceğiz. Sevgili dostlar bugün buraya belki yukarıdan yöneticileri bakıyor. Bir daha baksınlar, bu sadece bir başlangıçtı. Belki on gün sonra sokağa çıkacak yüzünüz olmayacak. Daha çok işçi, daha çok direnişçi bu alanda olacak ve size bu İzmir’i zehir zindan edecek. Evinizden çıkarken afişlerimizle karşılaşacaksınız, sokakta yürürken ya da İzmir’in en lüks restoranında ailenizle yemek yerken gittiğinizde direnişçilerle karşılaşacaksınız. Bize yaşamı dar ediyorsanız biz de size İzmir’i, İstanbul’u, Kemalpaşa’yı dar edeceğiz. Bu daha başlangıç diyorum. Hiçbir siyaset partiyi ayırt etmeden söylüyorum 1 Ekim’de meclis açılıyor. Seçim telaşı olacak sevgili milletvekilleri, bu soruna sahip çıkın yoksa bizden oy istemeye gelmeye yüzünüz olmayacak bunu da biliniz” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi