İZ GAZETE- "Soma'da 301 kişi katledildi" diye sözlerine başlayan Eralkan, "Cinayettir bu. Kesinlikle hiçbir şekilde bunu iş kazası olarak görmüyoruz. Bu önlenebilir kazalardan biriydi çünkü. Facia sonrası 2 bin 831 kişiye bir mesajla iş çıkışı verildi. Haliyle tazminatı hak etmiş arkadaslardı bunlar. Bu kişilerden biri de bendim. 2 parça halinde ödemeler geldi. Biz de ödemeler yapılıyor diye sevindik. Ödemeler dönemin başbakanı Ak Partili Tayyip Erdoğan Manisa mitingine gelmeden birgün önce bilerek yapıldı. Sonra bu ödemeler kesildi. 2018 tarihinde emekli olunca ben tazminatımı nasıl alabilirim diye bağlı olduğumuz ve bizden her ay aidat kesen Türkiye İşçi Sendikasına müracaat ettim. Onlar da bana 'Bu tazminatı Alman mümkün değil' dediler. Hukuki yollara müracaat et dediler. İş ödemeye geldiğinde ödeyecek kimse yok ortada" diyerek yaşanan süreçleri anlattı. Eralkan, bütün hayallerini o tazminatın üzerine kurduklarını dile getirdi. 
 

İlk emekli olduğunda asgari ücretten 30 lira fazla aldığını şu anda ise asgari ücretten 300 TL az aldığını belirten Eralkan, "Açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Bunları dile getiriyoruz, getireceğiz de. Çünkü biz haklıyız" dedi. 


SARI SENDİKA BİR KEZ DAHA İNSAN KANDIRDI

Sendikanın kendilerini sattıklarını söyleyen Eralkan, bu işin çözümünün direnişle olacağını bu yüzden Ekim 2019'da Ankara yürüyüşünü gerçekleştirdiklerini belirtti.  Temmuz 2019'da çıkan yasanın işçilerin başarısı olduğunu ancak istedikleri düzeyde de olmadığını kaydetti. Yasanın Soman İşletmeleri ile kısıtlı tutulduğunu herkesin yasadan faydalanması gerektiğini dile getirdi. Eralkan, ayrıca Sarı Sendikanın da 'bir kez daha' insanları kandırdığını söyledi.

AKP Milletvekili Mehmet Ali Özkan ile Sarı Sendikanın birlikte hareket ederek, işçileri kandırdığını iddia eden Çetin Eralkan, "Hiçbir zaman madencinin yanında olmadılar" dedi. 
 

'YERALTI İŞÇİSİNİ KORKUTAMAZLAR'

Ermenek'teki maden işçilerinin mağduriyetlerini de hatırlatan Eralkan, "Hatem Özbey denilen şahıs hem maaş ödemiyor hem de tazminat denilen olayı unutturmuş. Bir de üstüne Umreye gidiyor, dönüşte de 'Tazminat haramdır' diyor. Artık alçaklıkta master yapmış seviyeye gelmiş" diyerek sert sözlerle eleştirilerde bulundu. Eralkan, Ermenek'te maden ölen işçiler için de yine 'katledildi' ifadelerini kullandı. Buradaki direnişte devletin gücünü işçilerde kullandığını, suçlunun işçi değil patron olduğunu söyledi. Eralkan, "Yerlatı işçisini korkutamazlar" dedi. 

Soma faciasından önce maden işçilerinin çok komik paralara çalıştığını hatırlatan Eralkan, "Sıkıntı patronun tazminatlara çökmesi. Bu patron bu tazminatı nasıl ödemiyor ona bakmak lazım. Kanundaki boşluklardan faydalanarak çöküyor. O zaman düzenleme yapmam lazım ama bunu patrona bakarak değil işçiye bakarak yapman lazım" şeklinde konuştu.

İzmir depreminde yardıma koşmalarını da değerlendiren Eralkan, "Bizim amacımız düzen bozmak değil. Bizler insanız. Bir canın kıymetini bilen insanlarız. Omuz omuza çalıştığımız arkadaşlarımızı kaybettik. Ailelerinin neler yaşadıklarını gördük. Eğer ki ortada bir can varsa bizim için gerisi teferruattır" ifadelerini kullandı.

Sarı Sendikayı Soma'dan silmek istediklerini belirten Bağımsız Maden İş Sendikalı Eralkan, "Artık yeter işçinin sırtından geçinmeyi bırakın" dedi. Eralkan, daha sonra kendi sandıklarının taahhütlerini anlattı.

Editör: Haber Merkezi