CEREN DUMAN / TUGAY CAN / İZ GAZETE - DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e gerçekleştireceği ziyaret öncesinde gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

31 Mart ve 23 Haziran seçimlerini değerlendiren Çerkezoğlu, bundan sonraki süreç hakkında emekçilerin yol haritasını anlattı. Çerkezoğlu ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile gerçekleştireceği görüşme başta olmak üzere kıdem tazminatı ve Aliağa’da yaşanan işçi kıyımı hakkında konuştu.

İzmir’in DİSK ve işçi sınıfı açısında önemli bir noktada durduğunu belirten Çerkezoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e DİSK Yönetim Kurulu ve DİSK Başkanlar Kurulu olarak ‘hayırlı olsun’ ziyareti gerçekleştireceklerini söyledi.

’23 HAZİRAN’DA HERKES İRADESİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYDU’

Çerkezoğlu, “Türkiye 31 Mart yerel seçimleri ile birlikte yeni bir döneme girdi. 31 Mart yerel seçimleri sadece bir yerel seçim olmaktan öte özellikler barındırıyordu. Ortaya çıkan sonuçlar itibariyle de bu çerçevede bir tablo ortaya çıktı. Ardından Türkiye’nin en büyük emekçi kenti İstanbul’da sandık iradesine saygı göstermeyen ve yeniden bir seçimin yapılması süreci başladı. 23 Haziran’da İstanbul halkı ve İstanbul’da yaşayan herkes iradesini bir kez daha ortaya koydu ve Ekrem İmamoğlu bir kez daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildi” dedi.

‘SADECE BELEDİYE BAŞKANINI DEĞİL; DEMOKRASİYİ, KIDEM TAZMİNATINI DA OYLADIK’

23 Haziran seçimlerinin sadece bir yerel seçim olmaktan öte olduğuna vurguda bulunan Çerkezoğlu, “23 Haziran seçimleri 17 yıldır Türkiye’yi yöneten, 25 yıldır da İstanbul’u yöneten politikaların AKP zihniyetinin oylandığı bir seçim oldu. Türkiye özel bir dönemden geçiyor. Türkiye’de yaşanan her şey iki temel politik sürecin içerisinden kırılarak geçiyor. Bunlardan birincisi 17 yıldır bu ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının onların ekonomik politikalarının sonucu ciddi bir ekonomik krizin yaşandığı bir dönem. İkincisi ise bu toprakların tam 150 yıllık, Cumhuriyet’ten de önceki birikiminin yok edilmeye çalışılması. Cumhurbaşkanı hükumet sistemi adı altında Türkiye’de rejimin değiştiği ve adım adım baskıcı otoriter bir tek adam rejiminin kurulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz” şeklinde konuştu.

Çerkezoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yerel seçimler, ekonomik kriz koşulları ve demokrasi geleneğinin oylandığı bir seçim oldu. Biz 23 Haziran’da sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı seçmedik. Aynı zamanda demokrasiyi, seçme ve seçilme hakkımızı, kıdem tazminatı ve emeğin hakkını oyladık. Ortaya çıkan tabloda Türkiye’nin emeğini üreten değerlerin, emekten yana, barıştan yana ve demokrasiden yana tutum aldığını gösterdi. Bundan sonraki süreç içerisinde de demokrasi için, eşitlik için emeğin hakkı için omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz”

‘YEREL YÖNETİMLER EKONOMİK KRİZİN YARATTIĞI ETKİLERE İŞÇİ SINIFI VE HALK İÇİN ÖNEMLİ BİR ALAN'

Tunç Soyer’e gerçekleştirecekleri ziyaret hakkında da konuşan Çerkezoğlu “Ekonomik krizin faturasının emekçilere kesilmesine karşı hem de demokrasi mücadelemizdeki taleplerimizi ve kararlılığımızı kendisiyle paylaşacağız. Çünkü yerel yönetimler krizin yarattığı bütün etkilere karşı halkın ve işçi sınıfının haklarını korumak ve bu anlamda birtakım adımlar açısında önemli bir alan” diye konuştu.

DİSK olarak ‘Demokrasi işçinin ekmeğidir’ cümlesinden yola çıkarak hareket ettiklerini kaydeden Çerkezoğlu “Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz, emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. Bugün Türkiye’de korunacak bir demokrasiden değil, kurulacak bir demokrasiden bahsediyoruz. Burada temel güç işçi sınıfıdır. Bu anlamda yerel yönetimler de demokrasinin yeniden kurulması sürecinde mahallelerden başlayarak demokrasiyi inşaa edeceğimiz alanlardır. Bu açıdan önümüzdeki dönemde başkan ile DİSK’in mücadele programını ve hedeflerini ve bu anlamda omuz omuza mücadele çağrısını yineleyeceğiz. İnanıyorum ki İzmir’de ve tüm Türkiye’de demokrasiden yana olan güçler Türkiye’de demokrasiyi, eşitliği, adaleti yeniden kurmak için omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

‘ALİAĞA’DA KİTLESEL BİR BULUŞMA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’

Aliağa’da yaşanan işçi kıyımına ilişkin konuşan Aliağa’da DİSK olarak mücadelelerinin devam ettiğini söyledi. Çerkezoğlu, “Biz DİSK ve DİSK’e bağlı sendikalar olarak işçi arkadaşlarımızla birlikte bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Arkadaşlarımızla dönem dönem bir araya geliyoruz. Önümüzdeki dönemde geniş katılımlı, kitlesel bir buluşmada gerçekleştireceğiz. Biz işçi sınıfının kendi iradesiyle sendikalaşmasından yanayız. Bunun temel bir hak olduğunu ifade ediyoruz” diye konuştu.

Aliağa Belediyesi’ne bir çağrıda bulunan Çerkezoğlu, “Belediye yönetimi yaptığı bu yanlıştan geri dönmeli ve bütün arkadaşlarımızın sendikalaşma hakkına saygı göstermelidir. Biz Aliağa’da işten çıkarılan arkadaşlarımızla birlikte sonuna kadar mücadele edeceğimizi belirmek isterim.

31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinin Türkiye Demokrasisi açısında kritik bir noktada durduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “

‘KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA HÜKUMET TARAFINDAN YENİ BİR TARTIŞMA BAŞLATILMAK İSTENİYOR’

Kıdem tazminatı hakkında da önemli değerlendirmelerde bulunan Çerkezoğlu, kıdem tazminatı tartışmasının sona ermiş bir tartışma olduğunu ifade etti. Çerkezoğlu, “İçinden geçtiğimiz bu kriz süreci içerisinde iktidarın bütün politikaları krizin yükünü işçilere emekçilere yüklemek yönünde. 10 Nisan’da Hazine ve Maliye Bakanı bir paket açıkladı. Orada önümüzdeki sürece dair programları içerisinde Kıdem tazminatına dair işçi sınıfının birikmiş emeği olan kıdem tazminatını fona devretme yoluyla gasp edileceği ve yeniden hükumet tarafından bir tartışma başlatılmak isteniyor. Bir diğer sıkıntılı süreç ise Bireysel Emeklilik Sistemi’ni zorunlu hale getirmeye çabalaması” şeklinde konuştu.

‘KIDEM TAZMİNATI TARTIŞMASI SONA ERMİŞ BİR TARTIŞMADIR’

DİSK olarak kıdem tazminatına sonuna kadar sahip çıkacaklarının altını çizen Çerkezoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“Daha önceki dönemlerde kıdem tazminatı fonu gündeme geldiğinde DİSK olarak kıdem tazminatına sahip çıkacağımızı ve kıdem tazminatının bizim kırmızıçizgimiz olduğunu defalarca söyledik. Bu tartışma bizim için bitmiş bir tartışmadır. Bu konuda yapılması gereken mevcut sistemin daha da kuvvetlendirilmesi ve tüm işçilerin kıdem tazminatı almasının sağlanacağı ve bu konuda kanun hakimiyetini devletin sağladığı bir düzenleme yapılmalıdır. Fon, bütünüyle iş güvencemizi ortadan kaldıracak bir düzenlemedir. Biz DİSK olarak kıdem tazminatının kaldırılmasına dün olduğu gibi bugün de karşı çıkacağız”

Editör: Haber Merkezi