GÜLSEN CANDEMİR / İZ GAZETE- 13 milyon emekli, hergün biraz daha yoksullaşırken, ya ek işle ya da yakınlarından aldığı destekle hayatta kalmaya çalışıyor. Emekli maaşı bağlama oranlarının son yıllarda düşürülmesi ile açlık sınırı altında maaş alan emekliler, ne yapacağını şaşırmış durumda. Emekliler bunları yaşarken, bir de prim gününü doldurmuş ancak yaş sınırına takıldığı için emekli olamayanlar ise çok daha zor bir dönemden geçiyor. Yaşı büyük olduğu için hiçbir işe alınmayan emekli adayları, emekli de yapılmadığı için yaşamak için adeta direniyor.

YAŞAMAK İÇİN MUCİZELER YARATIYORUZ

Yaşadıkları zor dönemi İz Gazete’ye anlatan DİSK’e bağlı Emekli-Sen Konak Şube Başkanı Kadir Altanhan “Mücadeleden emekli olunmaz düşüncesiyle haklarımız için mücadele ediyoruz. Yıllarca bu ülke için ürettik, SGK pirimlerimizi ödedik şimdi yıllarca ödediklerimizin karşılığını almak istiyoruz. Son 5-6 yıldır emeklilerin hem maaş bağlama oranları düştü hem de gelirlerimiz enflasyon karşısında eriyip gitti. Yaşamak için mucizeler yaratıyoruz.” Diye konuştu.

“Bir ülkede adalet, demokrasi yoksa o ülkenin ekonomisi de iyi gitmez. Hükümet yol yaptım, köprü yaptım diyor ama insanların karnı aç. İnsanlar işsiz. Emeklilere yüzde 5 zam yapılıyor Cumhurbaşkanı yüzde 26 zam alıyor.” Diye isyan eden Altanhan, ne yapacaklarını şaşırdıklarını ifade etti.

‘AÇLIK SINIRININ ALTINDA MAAŞ ALIYORUZ’

DİSK Emekli-Sen Konak Şube’sinde görüştüğümüz  şube başkanı Kadir Altanhan “Türkiye’de 12 milyon 800 bin emekli var. Bu yıl ikinci altı ay için emeklilere 5.1 zammı layık gördüler. Biz buna itiraz ettik ama hükümet daha önce olduğu gibi sesimizi duymadı. Son 4-5 yıldır emeklilik maaşı bağlama oranları çok düştü. Yani 2000 yılından önce emekli olanlar 2 bin TL civarı maaş alabiliyor. Açlık sınırı 2 bin 70 TL. Ama daha sonra emekli olanlar arasında Bin TL’nin altında emekli maaşı alanlar var. Cumhurbaşkanı EYT’liler için “Hem emekli maaşı alacak hem de çalışmaya devam edecek” diyor. Bin TL’ye geçinmek mümkün mü? İnsanlar ya hırsızlık yapacak ya da çalışmak zorunda başka ne yapabilir?” Dedi.

Emeklilerin yüzde 80’inin çalıştığını söyleyen sendika başkanı erkeklerin; kahvede, boya badana işlerinde, inşaatlarda çalıştığını, kadınların ise evde bir şeyler üreterek ya da temizlik işlerine giderek geçinmeye çalıştığını anlattı. “Başka türlüsü mümkün değil ki. Geçinemeyiz. Fiziksel gücü olmayıp çalışamayanlar da hısım akrabanın çocuğunun eline bakıyor maalesef.” Diyen Kadir Altanhan,  “Bu sorunları düzeltmenin tek yolu mücadele etmek, sokaklarda mücadele etmektir. 12 milyon emeklimiz sokağa çıkmadığı sürece bu mücadelemiz de asla amacına ulaşamaz. Ne yazık ki halkımız haklarını arama, mücadele etme noktasında oldukça pasif.  “Allaha şükür” deyip elindekine razı olmakla olmuyor bu iş. Emeklilerin artık sokağa çıkması lazım.

BİR EMEKLİ GELİRİYLE NE YAPAMIYOR?

Maaşlarıyla sabit giderlerini karşılayabildiklerini söyleyen Altanhan “Evlerimize et girmiyor. Ailece bir yere gezmeye gidemiyoruz. Gazete, kitap alamıyoruz. Sinema, tiyatro gibi sosyal faaliyetleri çoktan unuttuk. Evimize yemekli misafir çağırıp dilediğimizce oturup muhabbet edemiyoruz.

TORUNLAR DEDELERE KÜS!

Emeklilerin torunları ile arası hiç iyi değil. Torunlarımıza harçlık veremiyor, hediye alamıyoruz. Sağlık hizmeti almakta zorlanıyoruz. Emekli açlık sınırı altında para alıyor ama hastane katkı payı ve eczane parası vermek zorunda. “ diyerek yaşadıkları durumu özetledi.

Emekli-Sen’de görüştüğümüz Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ise çok daha zor durumda. EYT Platform sözcüsü Mehti Bıkmaz, emekli olamayıp yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle intihar edenlerin olduğunu hatirlattı. “Yaşları büyük olduğu için işe alınmayan ama emekli de yapılmayan insanlar ne yapsın?” diye konuşan EYT Sözcüsü Mehti Yorulmaz “Enflasyon rakamları ile hayatın hiçbir gerçekliği yok. Bizlere yaşayın da nasıl yaşarsanız yaşayın diyorlar. EYT’liler yaşadıkları ekonomik buhranı kaldıramıyor, intihar ediyor. Bunun tek sorumlusu devlettir. Sosyal devlet vatandaşının temel ihtiyaçlarını karşılamasında destekçi olmalı, geliri yoksa bir takım vergi muafiyetleri sağlamalı. Gelirimiz yok ama aylık 57 TL sigorta primi ödemek zorundayız. Sıfır gelirimiz var ama sağlık primi ödememiz bekleniyor. İnsanlar ne yapacağını şaşırmış durumda. Dayanışma ruhumuz yaşatıyor bizleri. Eş dost akraba, arkadaş, çeşitli kamu kurumları yerel yönetimler hiçbir geliri olmayan EYT’lilere az da olsa çeşitli destekler sağlayarak büyük sorunlar yaşanmasına engel oluyor. Bizleri belki de ayakta tutan bu dayanışma kültürümüz.” diyerek yaşadıklarını özetledi.

EMEKLİ OLSAK KÖYLERİMİZE DÖNECEĞİZ

Büyükşehirlerdeki pek çok emeklilik bekleyenlerin , emeklş olur olmaz memleketlerine dönmeyi planladığını söyleyen Bıkmaz, “İnsanlar şehirden köyüne dönmek istiyor. Bizleri emekli etseler hem ekonomi kazanacak, hem genç işsizlerin iş imkanı artacak hem de şehirlerdeki hayat, nüfusta azalma olacağı için biraz daha sakinleşecek. EYT’lilerin emekliliği topluma da rahatlama sağlayacaktır” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi