NİL KAHRAMANOĞLU/İZGAZETE -  4.2 milyon memur, 3 milyon memur emeklisinin gözü hükümetten gelecek zam oranında. Memurlar ve emekliler için zam oranları bugün belli olacak. Sadece zam oranları değil, sosyal haklar da belirlenecek. İşçiler için toplu sözleşme görüşmelerinin bitmesi beklenirken Sağlık Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının toplu sözleşme taleplerini açıkladı. Özdemir, “Masada istediğimizi almak istiyoruz, sahaya taşımak istemiyoruz. İstediğimiz teklifler gelmezse Memur-Sen olarak gerekli eylemlerimiz devam edecek” diye konuştu.

‘İSTEKLERİMİZ BELLİ’

Hükümetin verdiği zam teklifinin çok düşük olduğunu ifade eden Özdemir, “Memur-Sen olarak 2022’deki zam talebimiz yüzde 21, 2023’te yüzde 17 bir de iki yıl için yüzde 6 refah payı ve 600 lira da seyyanen zam. Hükümetin vermiş olduğu teklif mevcut enflasyon şartları altında yaşanılabilir bir oran değil. Verilen rakamlarla bizim isteklerimiz arasında uçurum var. Zaten verilen teklifleri kabul etmedik. İsteklerimiz belli. Enflasyon yüzde 17-18’lerde yaşanmışken, son dönemde yapılan zamlar ortadayken memurum son 3 yıldır alım gücü çok düştü. Bu nedenle adil bir teklif istedik. Ama hükümetin ilk teklifi çok düşüktü. Bunu için Ankara’da kitlesel bir eylem gerçekleştirdik. 15 bin kişinin katıldığı bir eylem oldu. Bu noktada süreç devam ediyor. Masada istediğimizi almak istiyoruz, sahaya taşımak istemiyoruz. İstediğimiz teklifler gelmezse Memur-Sen olarak gerekli eylemlerimiz devam edecek. Sonuçta herkes para kazanmak için çalışıyor. Hükümetin de ekonominin rahatlaması noktasında biraz daha yüksek oranlarda zam verirse herkes rahatlayacak. Aksi takdirde 6 buçuk milyona yakın kamu çalışanı ve emeklisi bu toplu sözleşme sürecinden memnuniyetsiz ayrılacak” açıklamasında bulundu.

Bu tolu sözleşmede sadece maaş zammı istemediklerini ifade eden Özdemir, “Sağlık çalışanlarının çok büyük sıkıntıları var. Başta döner sermayelerimiz, nöbet ücretlerimiz olmak üzere bayram ikramiyeleriyle ilgili verilen sözden bir şey çıkmadı. Ayrı yerlerde çalışmak zorunda olan eşlerle ilgili de bir düzenleme yapılmadı. Bugün yapılacak olan son görüşmede her şey belli olacak. Biz de bekliyoruz. Umarız olumlu sonuçlanır. Sonuçlanmazsa da gerekli girişimleri yapacağız” dedi.

‘GEREKSİZ VAKALAR ELENMİYOR’

112 acil servisinde görev yapan acil tıp teknikerleri ve teknisyenlerinin (ATT) yaşadığı sıkıntılara da değinen Özdemir, “Kovid-19 döneminde aşırı bir yoğunluk oluştu. Vakalarda bir artış yaşandı. Kovid çağrı merkezinin geç devreye girmesiyle herkes 112’ye başvurdu. 112’ye başvurmasıyla tabii ki birçok yere ambulans çıktı. Bu noktada bazı yoğunluk, yetişememe gibi sıkıntılar yaşandı. Ama bu sadece İzmir’de değil, tüm Türkiye’de yaşandı. Genel anlamda acil tıp teknikerleri ve teknisyenleri arkadaşlar en çok şundan şikâyetçi; 112 acil servisi gereksiz vakaları eleyemiyor. En büyük sıkıntı orada. Şimdi yaz dönemi. Kovid nedeniyle arkadaşlarımız dinlenemedi, izinlerini kullanamadı. Üzerlerinde tabii yorgunluk oluştu” şeklinde konuştu.

‘BULAŞ RİSKİ 7 KAT FAZLA’

ATT’lerin virüse yakalanma oranından 7 kat daha fazla olduğu belirten Özdemir, “Her sağlık çalışanı gibi onların da riski çok yüksek. Hastalara doğudan müdahale ediyoruz ama koruyucu elbiselerimiz var. Yani malzeme noktasında bir sıkıntımız yok ama sonuç itibariyle bulaş riski çok fazla. 112’de daha fazla normal sağlık çalışanlarında daha az noktasında bir çalışmamız yok ama bulaş riski 7 kat daha fazla” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi