NAZMİ CAN ARSLAN - İZGAZETE / İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın toplantısında konuşan TMMOB İzmir İl Sekreteri Melih Yalçın gerçekleşen gözaltılar üzerine “20 Ocak 2018 günü başlatılan Afrin operasyonu ardından sokağa çıkıp; “Savaş Değil Barış” isteğimiz yasaklarla engellenmiştir. Ardından 22 Ocak 2018’de yaptığımız basın toplantısında bu operasyonun ülkemize ve bölgemize kan ve gözyaşı getireceğini ve toplumsal barışı ciddi anlamda tehlikeye sokacağını dile getirmiş, barış istemiştik. Ancak AKP’li yöneticiler tarafından operasyonun başladığı günden bu yana barış talep eden herkes, “ezer geçeriz” denilerek hedef gösterilmiş, basın ve medya kuruluşu yöneticileri ayrıca uyarılmış, yargıya, emniyete talimatlar verilmiştir. Bu süre zarfında bütün sokak eylemleri yasaklanmış ardından barış talep edenler sosyal medya hesapları gerekçe gösterilerek gözaltına alınmış, tutuklanmıştır. Dört gün sonunda, dün itibariyle aralarında parti yöneticileri, akademisyenler, öğrenciler, gazeteci ve yazarların da bulunduğu 91 kişi gözaltına alınmış birçok kişi tutuklanmıştır. İlimizde yapılan operasyonlarda ise aralarında HDP İl Eş Başkanı Çerkez Aydemir ve Parti Meclisi üyesi Aydın Çetinkaya olmak üzere yirmiden fazla kişi gözaltına alınmıştır. Bu arkadaşlarımız iki gün önce bu salonda yaptığımız basın toplantısında bizlerle birlikteydi ve barış talebini hep birlikte dile getirdik” dedi.

“BU SAVAŞIN NEDEN ÇIKARILDIĞI ÇOK AÇIKTIR”

Melih Yalçın Afrin operasyon hakkında ise “Bizler bu savaşın neden çıkarıldığını çok iyi biliyoruz. Bu savaş bahanesiyle oluşturulan milliyetçi cephenin de nedeni bellidir. Bu savaş 7 Haziran seçimlerinde ve 2017 Anayasa referandumunda alınan yenilgilerin 2019 seçimlerinde tekrarlanmaması içindir. Bu yolla OHAL’in uzatılmasına gerekçe uydurulacak, yükseltilecek Kürt düşmanlığı vasıtasıyla, milliyetçiler “Hayır” bloğundan koparacak, Faşist Diktatörlük biraz daha tahkim edilecektir. Bütün hesaplar bunun üzerine kuruludur. Bütün bu hesaplarda ne Afrin’de yaşayan sivillerin, ne de oraya gönderilen askerlerin yaşamlarının bir önemi yoktur. Aksine AKP iktidarı ülke genelinde yükseltilecek milliyetçi dalga için şehit cenazelerinden medet ummaktadır. Gelen ilk cenazelerde gösterilen tavır, yapılan propaganda bunun en açık göstergesidir” şeklinde konuşan Yalçın, konuşmasını şöyle tamamladı: “Afrin’e yönelik bir operasyon yeni acılar, bedeller ve kaos dışında sonuç üretmeyecek, olsa olsa AKP-MHP iktidarına kanla sulanmış birkaç oy getirecektir. Bu çılgınlıktan vazgeçilmelidir. Biz İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Ortadoğu’da emperyalistlerin etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden egemenlik kurma politikalarına karşı, halkların ve emekçilerin eşit, özgür, bir arda yaşamını savunuyoruz. Her türlü baskıya, gözaltılara ve tutuklamalara rağmen yeryüzünün en masum talebi olan barışı ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz. Demokrasiden, Barıştan, Özgürlükten yana her türlü sözün engellendiği, suç sayıldığı bu korku iklimine yenilmeyeceğiz, geri adım atmayacağız, bu suça ortak olmayacağız, mücadelemizi sürdüreceğiz.”

“SAVAŞ VE AFRİN SÖZLERİ OLMAMASI İÇİN EMNİYETTEN BASKI GÖRÜYORUZ”

Melih Yalçının ardından KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi adına açıklama yapan Eğitim Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, “Her Çarşamba akşamı Karşıyaka İskelesi önünde saat 18.30’da gerçekleştirdiğimiz oturma eylemini bu akşamda yapacağız. Ama bu eylem için Emniyet güçleri tarafından söylemlerimizde savaş ve Afrin’e dair hiçbir şey olmaması için baskı görüyoruz. Umarız bu akşam ki eylemimiz bir sorun ve şiddet görmeden gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi