Cengiz Aldemir /ANKARA - Meclis Genel Kurulu'nda konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu konuşmasının başında, HDP İzmir İl Başkanlığına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyarak, "Hayatını kaybeden genç bir kızımız var. Bu genç kızımızın hayatının baharında hayattan koparılmasını da şiddetle lanetliyorum. Ayrıca, bu menfur saldırıda hem saldırıyı gerçekleştiren hem de arkasındaki planlayıcıları da lanetliyorum" dedi.

Kusura bakmamak mümkün değil

Toplumun birçok kesiminde tepkilere neden olan Erdoğan'ın, "Müzikle ilgili sınırlamayı saat 24.00'e çekiyoruz, kusura bakmayın." ifadesini üslup tavır bakımından yakışıksız bulduğunu söyledi.

Dervişoğlu, "Kusura bakmayın." ifadesini kabul etmiyoruz ve kusura bakıyoruz. Kişi hak ve hürriyetlerine karşı bu keyfî tutumun kusuruna bakmamak mümkün değildir. Kısıtlamalar artık coronavirüs kapsamından çıkarılmış, keyfî kararlarla yasaklamalar başlamıştır. 3Y'den birisi olan yasaklarla mücadele edeceğini söyleyerek iktidara gelen hükûmet yirmi yıl sonra bugün insanların yaşam tarzına müdahale amaçlı birtakım yasaklar getirmektedir.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği tek adamın keyfî kararları ile canının istediği gibi yönetilen bir ülke hâline gelmemelidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte Sayın Cumhurbaşkanı millete karşı sorumlu olmak yerine "Ben yaptım, oldu. Kusura bakmayın." dayatmasını rahatlıkla yapabilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı vatandaşlarımızın yaşadığı gerçeklerden uzak ve çektiği sıkıntılardan bihaberdir" sözleriyle tepki gösterdi.

Müzik kadar,128 milyar dolardan da rahatsız mısın?

Erdoğan'ın çalınan müzikten rahatsız olduğu kadar kaybolan 128 milyar dolardan, gençlerin çalınan umutlarından, istikballerinden de rahatsız olması temennisinde bulunan Dervişoğlu, AKP'nin sosyal medya trolleri üzerinden organize edilen ve İYİ Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan'ı hedef alan iddiaları, mesnetsiz ve iktidarın acziyetini gösterdiğini ifade ederek, "Sarayın propagandadan sorumlu memuru olan zatın bu konuya dair müstesna alakası da ülkenin geldiği durum açısından bir tartışma konusudur. Siyasi husumetlerle bu acziyete tevessül edenler şunu bilsinler ki: Sayın Lütfü Türkkan ve İYİ Parti, bir bütün olarak, hiçbir zaman tehditlere boyun eğmeyecektir" diye konuştu.

Şahin ve Türetici'yi Nobel'e aday gösterelim

İYİ Parti Grubunun, BioNTech aşısını bulan Prof.Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci'nin Nobel'e aday gösterilmesi için Meclis Başkanlığına teklifte bulunduklarını söyleyen Dervişoğlu,

Meclisin, bu 2 bilim insanımızı insanlığa ve bilim dünyasına yaptıkları katkılardan dolayı Nobel'e aday göstereceğini umut ediyoruz. Bu aşı sayesinde insanlık salgını kontrol etmekte çok büyük bir başarı elde etmiştir, 2 değerli Türk bilim insanının yaptıkları çalışmaların takdir edilmesi ise dünya kamuoyunun malumudur. Bu vesileyle, minnettarlığımızın nişanesi olan yüce Meclisimizin Profesör Doktor Uğur Şahin ve Profesör Doktor Özlem Türeci'nin Nobel'e aday gösterilmesi yönünde karar alarak uluslararası topluma ilan etmesini talep ediyoruz" önerisinde bulundu.

İktidara deprem uyarısı

Datça'da ve İstanbul'da yaşanan depremleri de dile getiren Dervişoğlu, gereken tedbirlerin alınması uyarısında bulunarak,

iktidarın Kanal İstanbul Projesi'ne verdiği önemi deprem önlemleri içinde göstermesi gerektiğini vurguladı.

İşsizliği, yoksulluğu dile getireceğiz

İYİ Parti olarak esnaf ziyaretlerine devam edeceklerini söyleyen Dervişoğlu, iktidar istese de istemese de halkın sorunlarını dinleyeceklerini, memleketin gerçek gündemi olan kaynamayan tencereleri, iş bulamayan gençleri konuşmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi