CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin gözaltına alınması nedeniyle Gaziosmanpaşa Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, bir kumpasla karşı karşıya olduklarını söyledi. Özel şu ifadeleri kullandı:
"Gaziosmanpaşa’nın tüm siyasi görüşlerden, seçtiğinin arkasında duran, oyunun arkasında duran, genç belediye başkanının arkasında duran dürüst, namuslu, cesur ve güzel insanları hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bugün ilk değil, belli ki son da olmayacak. 213 gündür, yani Esenyurt Belediyemize, Cumhuriyet Halk Partisi’nin elinden seçimle alamadıkları Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atamak için giriştikleri ilk kumpastan başlayarak, bugüne kadar belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, bürokratlarımıza ve İstanbul’un son altı yılda üç kez üst üste seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan kumpasın devamındayız, içindeyiz.
Kazanamadığı belediyeyi kayyumla, iftirayla elde etmeye çalışan bir anlayışın kötülükleriyle mücadele ediyoruz
"Hakan Başkan bilmediğimiz, bilmediğiniz biri değil. Hakan Başkan, Gaziosmanpaşa’nın evladı, partimizin geçmiş dönem İlçe Başkanı. Örgütümüzün talebi, sizlerin güveni, partimizin takdiriyle adaylaşan, ‘Haydi canım Gaziosmanpaşa’yı da CHP mi kazanacak?’ diye birilerinin küçümsediği, önemsemediği, burun kıvırdığı bir süreçte kendi emeğiyle, örgütümüzün gayretiyle, Gaziosmanpaşa’nın takdiriyle seçimleri kazanmış. Seçim akşamı buna inanamayanların, bunu kabullenemeyenlerin daha o geceden başlayan itirazlarıyla kazandığımız seçimi elimizden almaya çalışmışlar. Bir mücadele ile Gaziosmanpaşa’nın oylarına, iradesine sahip çıkmışız. Mazbatamızı almışız, gelmişiz. O günden bugüne Hakan Başkan, belediye meclis çoğunluğumuzun olmaması zorluğu ile beraber… Zaten birçok hesabı, kitabı da hep bunun üzerine yapan hazımsız, kazanamadığı belediyeyi kayyumla, iftirayla elde etmeye çalışan bir anlayışın kötülükleriyle mücadele ediyoruz.
Eğer kasadan bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum
Bugün geldiğimiz noktada bu sabah Hakan Başkan’ı evinden aldılar. Evini iğneden ipliğe aradılar, herhangi bir şey yok. Belediyeye geldiler makamını aradılar, bir şey yok. Her belediyede kasa olur. Bunda da var. Sonra ‘Efendim Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde gizli kasaya ulaşıldı. Stok görüntü, internetten bulunmuş sahte görüntüyle sanki kasadan para çıkmış gibi servis yapıp algı oluşturuyorlar. Buradan ifade ediyorum ki kasanın polis açma görüntülerinin videoları, bizim video ve fotoğraf kayıtlarımız, arama tutanağına göre kasadan çıkan şey; belediyenin mührü ile önceki dönem bilgisayar kayıtlarının bulunduğu hardisk. Bir lira para yok. Yazıklar olsun bu iftiracılara. TRT Genel Müdürü’ne o görüntüleri; kasadan para çıkan görüntüleri yayınlayan bütün televizyonların genel müdürlerine, genel yayın yönetmenlerine, sahiplerine söylüyorum. Eğer Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin kasasından bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum, hodri meydan.
Sekiz aydır partiye kara çalmak için atmadıkları iftira kalmadı
Bir büyük yalanı daha bununla birlikte ifşa edelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun yakın koruması, şerefli Türk Polisi, geçmişin Emniyet Müdürü Mustafa Akın… Geçenlerde efendim yine ellerine ‘vileda’ sopasını almışlar televizyonda, ‘Bak’ diyor, ‘Hemen arkasında.’ Nerede duracak özel koruma, Koruma Müdürü? Onun da gözaltına alındığı gün dediler ki, ‘Yakın korumanın gizli kasası yayla evinde ele geçirildi.’ Yaylada 60 metrekare bir ev, bir kasa, kasanın içinden çıkan iki kutu mermi. Beylik silahına ait mermi. Orada da bir lira para yok. Ama bu iftiralarla, bu utanmazlarda bitmek tükenmek bilmeyen yalan var, utanmazlık var. Bugün buraya Düzce’den geldim. Antalya’ya gidecektim, döndüm buraya geldim. Sizinle sohbet etmeye, sizin sesinizi duymaya, duyurmaya, haklılık ve ahlak zeminini savunmaya. Çünkü tam sekiz aydır partiye kara çalmak için atmadıkları iftira kalmadı. Ama her gün bir gün önce söylediğini savunamaz haldeler.
Bugün de kasanın içinden çıkmayan parayı gösterip, algı yaratmaya çalışıyorlar
Bugün de kasanın içinden çıkmayan parayı gösterip, algı yaratmaya çalışıyorlar. Şimdi Aziz İhsan Aktaş diye biri. Bakın Gaziosmanpaşa’da Türkiye’nin en büyük benzin istasyonu, 76 pompalı benzin istasyonu biliyor musunuz? Bu benzin istasyonu yanına AVM yapmak ister. Bizden ruhsat ister, vermeyiz. İBB’den ruhsat ister, verilmez. Oraya onu yapabilmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 5 Aralık 2024 gece yarısı bir önerge geldi. ‘Büyükşehirlerdeki ana arterler üzerindeki benzin istasyonlarının, civarındaki ruhsatı belediyeler değil, Çevre Bakanlığı verir’ diye. Bu önergenin adı ‘Yukarıdan geldi’ önergesidir. Bizim arkadaşlarımız soruyorlar, ‘Gecenin bu yarısı benzin istasyonu önergesinin bu kanunda işi ne?’ Onlar da diyor ki ‘Vallahi bilmiyoruz.’ ‘Gündüz yoktu ya’ diyor bizimkiler, ‘Yukarıdan geldi bu’ diyor. Aziz İhsan Aktaş’ın benzinliğin yanında hala inşaatı süren AVM’ye 5 Aralık gecesi kanun yoluyla ruhsatı veren siz, kanun çıkararak ruhsat verme yetkisini Çevre Bakanlığı’na alan siz... Bakan Murat Kurum bilmeden, Cumhurbaşkanı bilmeden Meclis’e gece yarısı kanun falan gelmez. O orada duracak, Aziz İhsan Aktaş, belediyenin geçmiş işlerini yapmış olan, belediyenin müteahhidi, yalancı şahitlik yapınca… 150 gündür içeride, konuş, konuş, konuş. Ona iftira et, buna iftira et. Onun sözleriyle beşinci, altıncı dalga operasyon. Yargıtay’ın işini o yapar, Türk Hava Yolları’nı yapar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yapar, Devlet Hava Meydanları, Elektrik Üretim Anonim Şirketi, Trabzon Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, İstanbul Bahçelievler, Elazığ Belediyesi, Haliliye Belediyesi, Isparta Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, farklı illerde 20’ye yakın kamu hastanesi. Hepsini bu adam yapacak, bu belediye başkanlarına bir şey yok. Ama İstanbul’da Beşiktaş’a, Avcılar’a bu adamın kendi gidip de aldığı ihalesinden hesap soracaksın öyle mi? Önce bu kendi belediyelerine sor, sonra gel konuşalım.
Ucu en azından Murat Kurum'a çıkıyor
İstanbul Bahçelievler, daha geçtiğimiz aylarda 843 milyon liralık iki ihaleyi bir yapıp, Aziz İhsan Aktaş’a iş vermişler. Ona soru soran yok. Ama efendim Aziz İhsan Aktaş demiş ki, bakın. ‘Buradan para aldım’ demiyor, ‘Para verdim’ demiyor. Diyor ki ‘Efendim ben o belediyenin seçiminde, yardımcı oldum ilçe başkanlığına’ diyor. Bakın Soma’daki bütün madenler, Soma AK Parti’ye ve Türkiye Manisa’daki AK Parti’ye çalışır yetmez, ana kampanyaya para yollarlar. Aliağa’da dünya petrol gelir, MHP’nin kampanyasını finanse eder. Burada somut hiçbir şey yok, elde bir tane kırık dökük Megane araba dışında ilçede bir şey yok, siz biliyorsunuz. Tırnaklarınızla kazıyorsunuz seçimde, akşama bu gençlere bir çorba içirecek para yok ilçede. Namussuzlar bize hakaret ediyor. O yüzden Tayyip Bey aklınızı başınıza alın. 5 Aralık gecesi sizin lakabıyla ‘Topal’ dediğiniz Aziz İhsan Aktaş’ın isteği için özel kanun getiren bu partiyi, bugün değilse yarın bu yargının elinden alamazsınız. Ucu nereye çıkıyor? En azından Murat Kurum’a çıkıyor. Sizin haberiniz olmadan bu işler olmuyor. Bütün gün TRT’de boş kasadan ‘Para çıktı’ diye yalan yazıyorsunuz, sonra da ‘Müslümanım’ değil mi? ‘Kul hakkı yemem’ değil mi? Bundan ileri kul hakkı mı var?”
Kasasından belediyenin mühründen gayrı bir şey çıkmayan, bir liralık yolsuzluğu olmayan bu belediyeye, sırf alamadın diye, belediye meclis çoğunluğu bende diye takla atmaya kalkarsan, iki elimiz yakanızda. Bu yapılan işler yaramaz. Altı yıl önce Ekrem Başkan’ın helal oylarını ‘çaldı’ deyip seçimi tekrarlattınız ve 806 bin fark yediniz. 5 yıl iftira attınız, bir milyon fark yediniz. Millet ne derse o olur. Millete kafa tutanın sonu berbat olur. Darbecilere direniyoruz."