CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, partisinin yarın Antalya'da düzenleyeceği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi öncesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başarır, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlara ilişkin şunları kaydetti:

CHP'nin TBMM Başkan adayı belli oldu
CHP'nin TBMM Başkan adayı belli oldu
İçeriği Görüntüle

Türkiye çok farklı bir noktaya gidiyor

"Evet, beşinci dalga operasyonu ama artık bu dalga operasyonlarıyla halk dalga geçiyor. Ciddiyetini kaybetmiş, halkta karşılığı olmayan, hukuk kitaplarında asla karşılığı olmayan soruşturmalar ve operasyonlar. Utanarak, üzülerek söylüyorum bakın, Türkiye çok farklı bir noktaya gidiyor. Suçsuz, günahsız insanlar, gizli tanıklarla ya da bir şekilde tutuklanan, cezaevinde tutulan, sonra adliyeye davet edilen 'şu ifadeyi verip, şu insanları suçlarsan seni tahliye edeceğiz' denilen insanların beyanlarıyla yürütülüyor. Bunlar olacak şeyler değil.

Bu tip soruşturmalar ancak mafya düzeninde olur

Ben bakıyorum, Aziz İhsan Aktaş ifade verdi, emniyette verdi, savcılıkta verdi, sulh ceza mahkemesinde verdi. Ve biliyoruz ki üç aydır 'ona nasıl bir ifade verdirelim, kimleri suçlattıralım, nasıl bir kompozisyon olsun' diye çalışmalar yapıldı. Üç aylık bu çalışma, senaristler, yönetmen belli İstanbul'da... Üç aylık bu çalışmanın sonucunda çağrıldı. 'Bu ifadeye imza atarsan, şu isimleri suçlarsan, şuna iftira atarsan tahliye olursun' denildi. 'Aksi takdirde burada ölene kadar yatabilirsin' denildi. Ne oldu? Bu ifadenin bir önemi var mı? Bu tip soruşturmalar ancak mafya düzeninde olur, hukuk düzeninde olmaz. Çadır devletlerinde yok. Bakın Zimbabve, asker eşliğinde altın aranıyor, hukuk yok. Biz onların hukukun üstünlüğü endeksinde gerisindeyiz, işte bu yüzden gerideyiz."

VIP'de 3 bavul kaçak altın yakalatan MHP milletvekillerinin fezlekesi nerede beyler

"86 milyona sesleniyorum" diyen Başarır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim güzel ülkemde, Birinci Meşrutiyet 1876'dan bugüne kadar parlamentomuzda ilk kez 3 milletvekili, VIP'de 3 bavul kaçak altın yakalattı, o MHP milletvekilleri istifa etti. Hani fezleke beyler? Ama bu soruşturmada, 5. dalgada yüzlerce evi aradınız. Anaların, babaların yazlığını yaylasını aradınız. Bir külçe altın bulabildiniz mi? Benim güzel ülkemde ayakkabı kutularında dolarlar, eurolar bulundu. Sonra sahiplerine iade edildi. Muhatapları, 'oğlum paraları sıfırladın mı' dedi. Hiç bu soruşturmalarda, bir ayakkabı kutusu dolar, euro. Hani 'doların yeşili' diyor ya beyefendi. Ya da bir ses kaydına rastladınız mı? Utanç verici soruşturmalar efendim.

Bir kez daha 86 milyona buradan Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili olarak sesleniyorum. Para dediler, nerede? Lüks arabalar dediler, MHP milletvekilinin çıktı. Lüks villalar, nerede? Yalan olduğu ortaya çıktı. Ekrem Bey'in koruması Mustafa, 1.5 milyon lira aylık alıyordu. 100 bin lira civarında bir aylık aldığı ortaya çıktı. Kasasının görüntüleri paylaşıldı. Paralar bekleniyordu, iki kutu mermi çıktı. Masak raporunda neler neler var deniliyordu. Masak raporu insanları akladı. Anlatmak, sormak istiyorum. Para nerede? Yolsuzluk yapıyorsunuz, iddialar vahim, 560 milyar. Nerede bu para? Her şey var. Yalan var, iftira var, insanlar gözaltına alınıyor, algı var, videolar var. Nerede para? Tespit etmediğin para. Bankalarda geçişlerini bildirmediğin, tespit etmediğin hesaplar. Masak raporunda bilgiler yoksa neye göre bunu yapacaksın?

'Aziz İhsan Aktaş dediğin adam Yargıtay'ın, Meclis'in ihalesini almış'

Aziz İhsan Aktaş dediğin adam Yargıtay'ın ihalesini almış. Meclis'in ihalesini almış. AK Partili belediyelerle çalışmış. Biz de çalıştığı için tutuklanmış. Şimdi çağrılmış, 'şu ifadeleri ver, şu isimleri suçla, yoksa burada ölürsün' denilmiş. O da bunu yapmış. Bu soruşturma ahlaki mi, şerefli mi, onurlu mu soruyorum. 86 milyona sesleniyoruz. Benim güzel ülkemde iktidar Recep Tayyip Erdoğan kendi çizdiği sınırlar içerisinde kullanışlı bir muhalefet arıyor. Artık o dönem bitti. Öyle bir dönem yok. Biz senin istediğin gibi, istediğin sınırlarda, istediğin şartla şekillerde siyaset yapan bir muhalefet değiliz. Bakın kurultayımızın, partimizin ve belediyelerimizin operasyonlarında algıları yaratan, kirli ifadeleri ve iftiraları atan tanıklar ortak aynı. O yüzden biz buradayız, biz eğilmeyiz, biz korkmayız, biz eğilirsek, 86 milyon çok üzülür. O yüzden dimdik ayakta duracağız."

Ekrem Bey halkın yanında olduğu için bedel ödüyor

CHP'li Başarır, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 74 gündür Silivri'de tutuklu bulunmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ekrem Bey bir bedel ödüyor. Halkın yanında olduğu için bir bedel ödüyor. İstanbul Büyükşehir'in gelirlerini bir grup vakfa, bir grup müteahhite, bir grup tarikata vermeyip öğrencilere, çocuklara, ailelere, yurt, burs, kırtasiye, kent mutfakları olarak verdiği için bedel ödüyor. Bu bedelinde günün birinde karşılığı mutlaka halk nezdinde olacaktır. Halk onu asla bırakmayacaktır. Ona bu kötülüğü yapanları da affetmeyecektir.

Bu operasyon 31 Mart 2024 Mart seçimlerinden sonra oldu. Ne zaman birinci parti olduk, ne zaman oylarımız arttı, o tarihten bugüne kadar AK Parti hep ikinci parti olarak kaldı, bizi yollamak istiyorlar. Şahsımı da genel başkanımı da. Çünkü dediğim gibi biz kullanışlı insanlar değiliz. Biz 'Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin ilkeleri doğrusunda hareket ediyoruz.

Biz ne dedik 5 Kasım kurultayında? Artık Aydın Ayaydın, Sinan Aygün gibi tipler değil, bu partinin evlatları bu partide görev yapacak dedik. İşte Utku Çaykara Avcılar Belediye Başkanı, Gençlik Kolları'ndan geldi. Kadıköy Belediye Başkanı, Ataşehir Belediye Başkanı, Kartal Belediye Başkanı, Beşiktaş Belediye Başkanı. Bunlar bu partinin evlatları. O yüzden biz doğruyu yaptık ama doğru yaptığımız için rahatsız olanlar bize bir komple yapmaya çalıştı. Haklı olanlar kazanacaktır."

Haydi Antalya, gel, memleketine, iradene, demokrasine, adalete sahip çık

Başarır, partisinin yarın Antalya'da yapacağı mitinge ilişkin, "Tarihi bir dönemde, tarihi şartlarda, yarın saat 18'de Kepez'de önemli bir miting yapacağız. Antalya, benim komşu ilim. Demokrasiye, hukuka, hukukun üstünlüğüne, kurucu değerlere, ülkesine bağlı yurttaşlarımızın yaşadığı bir şehir burası. Onların hepsini Kepez Meydanı'na bekliyorum. Gelsinler, haykırsınlar, 'hak, hukuk, adalet' istesinler. 'Artık yeter' desinler. 'Zalimler gitsin, onurlu insanlar gelsin, bu ülkeye sahip çıksın' desinler. Tüm Antalya'yı Kepez'e bekliyorum. Haydi Antalya, gel, memleketine, iradene, demokrasine, adalete sahip çık" dedi.

Bizim için en büyük özgürlük seçim kararıdır ve onun gidişidir

Başarır, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla yargılanan ve 68 gündür tutuklu bulunan 14 genç ilk duruşmada tahliye edilmesiyle ilgili şöyle konuştu:

"Bakın bu ülkenin gençleri, üniversite öğrencileri niye tutuklanıyor? Recep Tayyip Erdoğan, 'yeni bir anayasa istiyorum' diyor. 'Evrensel hukukun ölçütlerini bu ülkeye egemen kılacağım' diyor. Sen bu ülkedeki üniversite öğrencilerini tutukluyorsun. Sen düşünce özgürlüğünü, fikir özgürlüğünü, basın özgürlüğünü, sen bu ülkede insanların yürüyüş hakkını elinden alıyorsun. Evrensel hukuk bunu emrediyor. Evrensel hukuktan kastın ne? Kendi hukuku. Anayasa isteği bir yalandır. Mevcut anayasadaki özgürlükleri bu halktan esirgeyen bir iktidar neyi vaat edebilir? Benim gençlerim, öğrencilerim niye cezaevinde? İşte final sınavları var, okul bitirme sınavları var, mezun olma tezleri var. Niye o çocuklar cezaevinde? Bundan utanmayan bir cumhurbaşkanı bu ülkeye özgürlük vaat ediyormuş. Bizim için en büyük özgürlük seçim kararıdır ve onun gidişidir.

Düşünün, İzmir'de işçiler grev yapıyor. Halkları ve binlerce işçi yürüyor. Bizim belediyemizde insanlar grev yapabiliyor. Ama Gaziantep'te bir milletvekilinin fabrikasında grev yaptığı için sendika başkanı tutuklandı. Şimdi İzmir'de grev oluyormuş. İzmir'de 55 bin lira maaş alan işçiler maaşını az bulduğu için grev yapıyor. Ama sen Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede işçilerine 22 bin lira maaşı layık gören bir adamsın. Emekline 14 bin 500 lirayı layık gören bir adamsın. Benim işçim 55 bin lirayı beğenmediği için grev yapabiliyor. Ama Gaziantep'te milletvekilinin fabrikasında grev yapan sendika başkanı tutuklandı. İşte ahlaksızlık budur."

'Adalet Bakanlığı, HSYK, hakim ve savcılar tek adamın avukatlığını yapıyor'

Ali Mahir Başarır, Adalet Bakanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklanan avukat Burak Saldıroğlu'nun tahliye olması halinde ivedi olarak bilgi verilmesine, yargılama sonucunda kararın kesinleşmesi halindeyse karar ve kesinleşme şerhinin iletilmesine ilişkin yazı göndermesini de değerlendirdi. Başarır, şu ifadeleri kullandı:

"Avukatın yargılanabilmesi için Adalet Bakanlığı'nın izine tabi. Bunların hiçbiri yapılmıyor bu ülkede. Ne demiş Burak? Küfür etmemiş, hakaret etmemiş. Bir tepki, bir eleştiri ortaya koymuş. Adalet Bakanlığı, Burak'ın avukatlığını yapması lazım bu ülkede adalet olsa. Ama Adalet Bakanlığı, HSK, hakim ve savcılar tek adamın avukatlığını yapıyor. Onun adına iddianame ve kararlar veriyor. Çok yazık. Neden? Neden Burak cezaevinde? Benim bu ülkede birçok avukat, birçok insan neden cezaevinde?

Ona yasa yapmayacağız, bize yasa yapacağız

Bakın, yürüyenler tutuklanıyor. Duranlar tutuklanıyor. Surlara 'İmamoğlu'na özgürlük olsun' diyenler tutuklanıyor. Boğaziçi Köprüsü'nü afiş asan milletvekillerine fezleke geliyor. Neden? Evrensel hukuk bunları yap diyor, sen özgürsün diyor. Özgürce konuşabilirsin, özgürce yürüyebilirsin diyor. Demokrasi böyle bir şeydir. Ama maalesef ki Recep Tayyip Erdoğan evrensel hukuk ölçütleriyle bir anayasa yapacakmış. Hayır, hayır, hayır. Ona yasa yapmayacağız. Bize yasa yapacağız, anayasa yapacağız. Herkese yapacağız ama biz yapacağız bunu ilk seçimde."

Kaynak: ANKA