MİHRİCAN CANDEMİR/ İZ GAZETE- İYİ Parti Menderes Belediye Başkan Adayı Ergun Özgün İzTV’de yayınlanan Seçime Doğru programına konuk oldu. Bilgi birikimine, emeklerine, yaptıklarına güvendiğini söyleyen Özgün, “Başkanlık peşinde değilim, Menderes’in sorunlarını, dertlerini bertaraf etmek için adayım. Menderes halkına güveniyorum ve onları arkama alıyorum” ifadelerini kullandı.

1999 senesinden 2014 yılına kadar 3 dönem boyunca Menderes’te belediye başkanlığı yapan İYİ Parti Menderes Belediye Başkan Adayı Ergun Özgün, “CHP ile yaptığımız mesaimizi belirli bir yöne kaydırdık. Çünkü yerel yönetimlerde yapılan belediyecilik siyasi kimliklerden arınarak yapılan bir iştir. Görev yaptığım süreç boyunca Menderes halkı yaptığımız işlere tanıklık etmiştir. Bizler, Menderes’in sorunlarını dert edindik, sorunları çözdük. Daha sonra parti içi çelişkilerden dolayı işlerimiz kesintiye uğradı. Şimdi ise yarım bırakmak zorunda kaldığımız projelerimizi tamamlamak için aday oldum” diye konuştu.

Keyfiliğe müsaade etmeyiz

Tüm İzmir’in çöpünün Menderese getirilmesi, çöp bertaraf tesisinin Menderes’e kurulması için hazırlanan proje hakkında konuşan Özgün, “İzmir halkı vermiş olduğumuz mücadeleye tanıklık etmiştir. Bu konu hakkında ciddi tartışmalar yaşadık. ‘Bilimsel veriler, çöp bertaraf tesisinin yeri için 30 ilçe içerisinden en uygun ilçenin Menderes olduğunu söylüyorsa tamam deriz, fakat keyfiliğe de müsaade etmeyiz. Üstelik kendi makamlarımızı kurtarmak için Menderes’in 100 yılını etkileyen bir projeye de tamam demeyiz’ dedik. Önümüze de hiçbir bilimsel veri koyamadılar. Çünkü bu konu hakkında hiçbir çalışmaları yoktu” dedi. Ayrıca çöp bertaraf tesisinin, Tahtalı Barajı’na yakın bir yere planlanmasının oldukça yanlış olduğunu ifade eden Özgün, “İzmir içme suyunu temiz tutalım noktasında bizden fedakarlık isteyip, daha sonrasında ‘İzmir’in tüm çöpünü barajın yan tarafına koyalım, Menderes’i, çöplük yapalım’ dersen olmaz. O tarihte bunları anlatabilmek için bağımsız aday oldum ve Menderes halkına tüm süreci anlattım. ‘Benim belediye başkanlığı dönemimde bu süreç başladığı için sizi haberdar etmek bana düşer’ dedim. Çünkü sizler bana oy verirken sadece oy vermiyorsunuz. Hayatınızın bütün alanlarını bana emanet ediyorsunuz. Diyorsunuz ki ‘Ergun, hayatımıza sahip çık, başımıza gelecek beladan bizi haberdar et. Hayatımızın iyileşmesi için mesai harca’. Ben bunları görüp, tanıklık edip de kendi makamımı kurtarma peşinde olsaydım bugün ne Menderes’te oturabilirdim ne de Mendereslilerin yüzüne bakabilirdim. O tarihte Aziz Bey ve dönemin Belediye Başkan Adayı ellerine mikrofon alıp dediler ki, ‘Ergun yalan söylüyor, Menderes’ e İzmir’in çöplüğü gelmeyecek. Şimdi ise Menderes’e kurulacak çöp bertaraf tesisi ile ilgili bütün kayıtlar, evraklar, Menderes’e getirmek için alınmış meclis kararları, imzalarıyla hepsi ortaya çıktı. Yalancı kimmiş? Kimler yalan, kimler doğru söylemiş? Yalan söyleyenlerin, o tarihte Menderes’e ihanet edenlerin bugün, Menderesliler’den özür dilemeleri lazım. Çıkıp, ‘Ergun Başkan doğru söyledi. Biz, İzmir’in çöplüğünü Menderes’e getirirken, Menderesli’yi uyandırmamak için yalan söylüyor’ dedik, o yüzden Ergun’den de sizden de özür diliyoruz’ demeliler. Biz Menderes’e sahip çıktık. Bazıları makam mevki almak adına yalancılara alkış tuttular” şeklinde konuştu.

Mendereslilerin derdi büyük

Menderes’in 500 milyon liradan fazla borcu olduğunu söyleyen Özgün, aynı zamanda Menderes Belediyesi’nin 650 bin metrekare mülkiyetlerinin satışı yapıldığını da vurguladı. Özgün, “Bugün geldiğimiz noktada Mendereslilerin derdi büyük. Bıraktığımız arsalar, araziler, dükkanlar, iş yerleri, sanayi imarlı alanlar bunların hepsi satıldı. Peki karşılığında ne yapıldı? Bir çivi bile çakılmadı. Altını çizerek söylüyorum 650 bin metrekare mülkiyet satışı yapıldı. Bugünün parasıyla 2 katrilyon yapıyor. En son çıkan bütçe ifadelerinde de belediyenin 380 milyon liranın üzerinde borcu olduğu gözüküyor ve karşılığında yapılan hiçbir şey de yok” dedi. İlçe başkanlığı yönetim kurulu üyeleri ile yaptığı görüşmede Menderes’in sorunlarının çözülmesi için çok nitelikli kadroların görev yapması gerektiğini söylediğini ifade eden Özgün, “Nitelikli kadroyu nasıl oluşturacağız? Tabii ki halka soracağız. ‘Ya kamuoyu yoklaması yapılacak ya da ön seçim yapılacak’ dedik. ‘‘Yapılan kamuoyu yoklamasında da çıkan sonuca razıyım. Eğer bunu yapmazsanız adayım’ dedim. Siz bunu yapmazsanız, daha önceki dönemlerde yaptığınız gibi, yukarıdan birilerinin emriyle ‘kim bana yakın, kurultayda kim bana oy verir, kim benim bireysel işlerimin takipçisi olur’ gibi bir kaygıyla, tabiri caizse bir kapıkulunu tutup da aday yapıp, başkan yapmaya teşebbüs ederseniz dün olduğu gibi bugün de direniriz’ dedim” diye konuştu.

Dertleri bertaraf etmek için adayım

Bilgi birikimine, emeklerine, yaptıklarına güvendiği için aday olduğunu ve en büyük kefilinin geçmişte yapmış olduğu hizmetler olduğunu da vurgulayan Özgün, “Neden adayım? Menderes’in sorunlarını, dertlerini bertaraf etmek için adayım. Başkanlık peşinde değilim. Menderes’in hukukunu, geleceğini korumak, kirlenmesini önlemek ve geçmişte talan edilmiş malların yerine konulması, insanların keyifli yaşaması için adayım. Menderes halkına güveniyorum ve onları arkama alıyorum” dedi.

Bizim derdimiz liyakatla

Menderes’teki sorunları çözmek için becerikli, liyakatlı, donanımlı, bu işi gerçekten isteyen bir belediye başkanına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Özgün, “Menderes’te hastalık var şu an. Çalınmış malları, satılmış malları, yapılmış borçları, hizmet edilmeden geçmiş, heba edilmiş yılları var. Biz bunları düzelteceğiz. Bu işleri daha önce yaptığımız için başkanlığa talibiz diyoruz. Ayrıca Menderes’te insanlar yapmış olduğumuz hizmetleri kullandığı zaman mutlu oluyorum. İnsanların hayatına kolaylık, iyilik kattık diye seviniyorum. Başkan olma derdinde de değilim. Kimseyle yarışmıyorum. Ben Menderes’in dertleriyle yarışıyorum. Menderesli de bana destek verir, sahip çıkarsa bu sorunları çözmeye talibim. Eğer başkan olursam bugün, daha güzel projeler yapacağız. Doğru yerde doğru şekilde iyileştirme yapma adına mesai yapmaya talibiz” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda göreve geldiğinde ilk olarak hasar tespiti yapacaklarını belirten Özgün, “Menderesli de bu hasarların farkında ve bu tespiti bekliyor. 3 ay oldu 3 kilometre asfalt dökemediler. Biz 300 km asfaltı 3 vardiya çalışarak döktük ve kimse yoğunluk yaşamadı” diye konuştu.

3 dönemde neler yaptık?

1999 yılından 2014 yılına kadar yapmış olduğu belediye başkanlığı hakkında konuşan ve hizmetlerini İzTV’ye anlatan Özgün, “Göreve geldiğimde Menderes Belediye Binası yoktu. İlk olarak oradan başladık. Meydan projesi, otopark, belediye hizmet binası yaptık. Altındaki toprağın parasını da ödedik. Türkiye’nin en borçlu belediyesini 1999 yılında ben aldım. Tüm hesaplarımız bloke edilmişti. 170 tane kesilmiş, ödenmemiş çek vardı. Sadece belediye personelinin ödenmemiş 24 aylık maaşı birikmişti. Liyakatlı bir kadro yoktu. 2 belediye otobüsü ve 1 kepçemiz vardı. Göreve geldiğim süre içerisinde belediye binası toprağının parasını ödedik. İçerisindeki masa, sandalye, dolap gibi ürünleri de belediye personelinden kadro kurarak ayarladım. Sonrasında da Pazar yerini aldım. Bir dönemin sonunda da Pazar yerini bitirmiştik. Hatta bugün siyasette at koşturmaya çalışanlar o zamanlar bu pazar yeri yapılması diye imza topluyordu. Biz ise steril tezgahlar yaptırarak 11 bin metrekare büyüklüğünde, İzmir’in en büyük Pazar yerini yaptık. Daha sonrasında kanalizasyonu bitirdik. Yani biz, Menderes’in tüm altyapısını bitirmiştik. Biz belediyeyi aldığımızda kanalizasyonun yüzde 15’i tamamlanmıştı, 2004’ün sonunda ise Menderes’in tümüne kanalizasyon döşenmişti. Ayrıca bölgenin en büyük arıtmasını yaptık. Şebeke yetmediğinden dolayı Menderes’in yarısı içme suyu kullanamıyordu. Gece insanlar kalkıp, su biriktirip sabah ihtiyaçlarını gideriyordu. Biz geldik ve 7 tane su kuyusu açtık. Trafolar kurduk. Bu sorunların hepsini bitirdik. Yani Menderes’te kokuşmuşluğu, çürümüşlüğü bitirdik” şeklinde konuştu.

Onurum, gururumdur

 Vatandaşın parti kimliğine önem vermediğini gördüğünü söyleyen Özgün, “2004 seçimlerinde CHP oyu yüzde 19’du. Ben seçime girdim ve vatandaş bana yüzde 53,5 oy verdi. Hepsi hemfikir olarak Menderes’e sahip çıkacak bir davranış sergiledi. O yüzden 2004’te aldığımız oy onurumuz, gururumuzdur. Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğümüzde ‘2004 senesinde Menderes’te ittifakı sen tek başına kurmuşsun, insanlar ittifakını kendileri yapıyor. Sen bunu başarmışsın’ dedi. Gerçekten bu benim onurumdur” diye konuştu. Özgün, 2009 senesinde beldeler kapandı ve Özdere, Değirmendere gibi 6 belediye birden geldi. Bunların borçları, belediyelerin yaşam tarzları, sosyal ilişkilerini hemhal etmek zorundaydık. Hepsinin üstünden geldik. Sadece Özdere Belediyesi’nin 280 bin TL’lik yeşillik borcunu ödedik. Biz bir yandan bu borçları ödedik bir yandan da vatandaşa hizmet ettik. Meslek Lisesi yaptık, Kaymakamlık binasının yerini biz ürettik ve devletimize ücretsiz verdik. Özdere meydanına bir otopark yaptık. Menderes merkezdeki çarşıyı yaptık. 400 araçlık kapalı otopark yaptık ve o günden bugüne bir araçlık dahi otopark yapılmadı. O yüzden şimdi diyoruz ki biz bu konulara hakimiz, dertleri biliyoruz. Biz bu sorunları çözeriz. Bu sorunlara hakim değilsen, bilgi birikimin, tecrüben yoksa bu sorunları çözemezsin” diye konuştu.

Menderes halkı yalnız bırakıldı

Menderes halkının birçok konuda mağdur olduğunu ve sorunların hiçbir şekilde giderilmediğini belirten Özgün, “Bugün geldiğimiz noktada hele ki son zamanlarda Menderes halkı o kadar yalnız bırakıldı ki. Bu yaz insanlar sinekten evlerinde oturamadı. Şubat ayındayız ve biz görevdeyken 1 Şubat’ta larva ilaçlamasına başlardık. Şu ana kadar hiçbir şekilde larva ilaçlaması yapılmadı. Şimdi seçim gelecek ve yapacakmış gibi yapacaklar. Fakat önümüzdeki yaz halk yine bu sineklere maruz kalacak. Eğer ben göreve gelirsem 1 Nisan’da direkt ilaçlama yapacağız. Bunları bilmek gerekiyor. Seçim ofisi açmak, bayrak sallamakla bir tane sinek öldüremezsin. O yüzden biz yerel yönetimlerde sorunları çözmeye konforu arttırmaya, insanların çektiği çileye son vermeye talibiz. 20 sene boyunca İZBAN’a bir tuvalet bile koymadınız. Bu da mı paraydı? Hayır değildi. Bu insanları ne kadar düşündüğünüzle alakalı. Biz Menderes’in sorunlarını kendimize dert edindik. Bu sorunları Menderes halkıyla birlikte ortadan kaldıracağız. Mesaiye talibiz, başkanlığa değil” ifadelerini kullandı.

Halk göreve çağırdı

Menderes halkının kendisini göreve çağırdığını söyleyen Özgün, ‘Bu dertleri senden başkası çözemez, borçları ödeyemez, malımıza başkası sahip çıkamaz, aday ol’ dediler. Biz aday olduk. Halk ile kol kola girerek Menderes’i yaşanabilir hale getireceğiz. Biz bu krediyi, itibarı, onuru, şerefi, heba etme hakkına sahip değiliz. Ben işten kaçamazdım. Görüp de görmemezlikten, duyup da duymamazlıktan, bilmemezlikten gelemezdim” dedi.

Menderes için son şans

Eğer bu dönem doğru idareciler göreve gelemezse Menderes’in yaşanabilir bir yer olmaktan çıkacağını gördüğü için aday olduğunu ve ayrıca Menderes için son şans olduğunu da vurgulayan Özgün, “Menderes’in en büyük şanssızlığı bu işte donanımlı olmayan arkadaşın Büyükşehir’e görevli olarak gelmesi oldu. Ayrıca Aziz Bey’le konuştuğumuzda, ‘İzmir kent çanağı (Konak, Buca, Karabağlar) dolmuş durumda. O yüzden ‘kent kimliği oluşturabilirsek bu içerdeki şişkinliği de bertaraf edebiliriz’ dedik. Ayrıca İzmir’de otopark sorununun çözülmesi lazım. Menderes özelinde konuştuk ve ‘planlama yapalım, İzmir’e gelen vatandaşa İzmir’i gezdirecek yerimiz olsun’ dedim. Havalimanı bize yakın olduğundan havalimanına inen turist ilçemizde konaklıyor. Bu insanların bu bölgede yaşam koşullarına uygun bir şekilde konaklamaya ihtiyacı var. ‘Bir planlama yapılmazsa bu alanlar işgal edilecek’ dedik ve öyle de oldu. Hatta kontrolsüz bir şekilde bu alanlar işgal edildi. Biz oraları planlamış olsaydık, tarım alanlarını korusaydık, akışı sağlasaydık İzmir’in en büyük, en nezih ilçesi olacaktık” dedi. Özgün, “Yetkili Büyükşehir Belediyesi’nin duyarsızlığı, ilgisizliği ve sorunları görmezden gelmesinden dolayı maliyet yine bize kaldı. Bu sebeplerden dolayı kamu malını, tarım alanını talan ettirdik. Kirlenmeyi ürettik” şeklinde konuştu.

500 milyon üzerinde borç

Kasada 10 milyondan fazla nakit para ve sıfır borçla belediyeyi bıraktığını ve son dönemde belediyenin 500 milyon TL’nin üzerinde borcu olduğunu da söyleyen Özgün, “Birçok taşınmaz mülk satılmış durumda. Bunlara rağmen çakılmış bir çivi bile yok. Sadece hükümet kaynaklı yatırımlar var. Bıraktığımız para da mal mülk de şu an talan edilmiş, sahipsiz vaziyette” dedi. Birçok okul inşa ederek 40 kişilik sınıfların sayısını 20’ye düşürmeyi hedeflediğini de belirten Özgün, “Benim tek sermayem güven. Biz iş yapmaya talibiz. Menderes’i kaybediyoruz. Hasta ve kötü günler yaşanıyor. Bu işi iyi yapacak, becerikli birisine ihtiyaç var. Konforlu bir yaşam için çalışmak istiyoruz” diye konuştu.

Talepleri yerine getireceğiz

Özdere ve Gümüldür’ün sağlık talebi olduğunu ve göreve geldiğinde bu talepleri yerine getireceklerini de ifade eden Özgün,  “Her ihtiyaç duyulan bölgeye anaokulu ve kreş yapacağız. Belediye olarak bunu üstleneceğiz, devletimize yük olmayacağız. Menderesli’nin yaşam kalitesini, eğitim seviyesini yükselteceğiz. Ben refaha ermiş bir Menderes’in temelini atmak, bu süreci başlatan olmak istiyorum. Bunu yaparsak başarmış olacağız. Birileri saraya soytarı, kapıkulu arıyor olabilir. Biz saraya soytarı değil, Menderes’e Belediye Başkanı olmaya adayız. Onurumuzla, gururumuzla İzmir’İn, Türkiye’nin karşısına çıkacağız. Menderes Türkiye’nin gözbebeği olmaya aday. Bizde de bunu yapabilecek potansiyel var. Yarım kalmış işlerimizi tamamlamak için ‘Yeniden varız’ diyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Duygu Kaya