Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları dolayısıyla Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından düzenlenen kutlamalarına katıldı.
Özel, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Bütün engellerin kalkması yakındır"

Taksim’in önemine vurgu yapan Özel, “Biraz önce de çağrıcı dört yapının değerli genel başkanlarıyla birlikte emekçileri selamladık. Buradan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyorum. Bir ülkede emek özgürse o ülke özgürdür. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmışsa ve emekçilerin önündeki bariyerler kaldırılmışsa o ülke özgürdür ve o ülke hep birlikte zenginleşmeye doğru ilerlemektedir. Bugün Türkiye'de hem örgütlenmenin önünde engeller var hem de Türkiye'nin, İstanbul'un sembol meydanı Taksim abluka altında. Sendikalar bugün yıllar sonra Kadıköy'deler. Ama temel hedefin Taksim olduğunu söylüyorlar. Biz de Taksim’in bir özgürlük meydanı olarak, bir dayanışma meydanı olarak, bir emek meydanı olarak özgürleşeceği gün için mücadele ediyoruz. Bugün Taksim'deki yasak ve abluka bu ülkedeki iktidarın öz güvensizliğini, kendine güvenmemesini gösteriyor. Binlerce polisle birlikte bir meydanı hapsetmek aslında o ülkeyi yönetenlerin gerçek anlamda iktidar sahibi olmadıklarını, devleti bir polis devletine çevirdiklerini gösteriyor. O meydanın özgürleşmesiyle emeğin önündeki bütün engellerin kalkması da yakındır. Bunun için hep birlikte mücadele ediyoruz” diye konuştu.

Sendikalara üye olma çağrısı

Sendikalara üye olma çağrısında bulunan Özel, “Bugün hangi meydana çıkarsak işçiler kendiliklerinden ‘Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyor. Ben Türkiye'deki bütün emekçileri selamlıyorum. Örgütlü olanları örgütleri nezdinde selamlıyorum. Sendikasız işçilere de 'Bir an önce sendikalara üye olun, örgütlenin. Örgütlü işçi güçlüdür, örgütlü işçinin hakkını kimse yiyemez. Bu yamyamlar örgütsüz işçileri teker teker sömürüyorlar. Daha sonra da güvencesizlikle, işsizlikle baş başa bırakıyorlar'... Onun için Emek ve Dayanışma Günü’nde, İşçi Bayramı’nda Türkiye işçi sınıfını selamlıyor, örgütsüz olan bütün işçileri, sözümüze değer veren tüm emekçileri örgütlenmeye, sendikalara üye olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

Hükümete Kanal İstanbul çıkışı!

CHP Lideri Özel, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Kanal İstanbul’u yapacağız” sözlerinin sorulması üzerine ise şöyle konuştu:

“Sadece seçim zamanı değil, daha bir iki gün önce Murat Kurum ‘Gündemimizde yok’ dedi. Ama ardından bugün Ulaştırma Bakanı, ‘Var. Hiç gündemimizden çıkmadı, yapacağız’ dedi. Ulaştırma Bakanı doğru söylüyor. Cumhurbaşkanıyla birlikte geçen şubatın 27’sinde helikopterle Kanal İstanbul güzergahını gezdiler, konuştular zaten. Orada bulunmasına rağmen Murat Kurum'un bunu inkar etmesi, halkın tepkisinden korktuğu için. Son yapılan anketlerde beş İstanbulludan sadece biri Kanal İstanbul'a, o da ‘Olabilir’ diyor. Yüzde 80’nin karşı olduğu bir projeyi inatla savunmak, milletle inatlaşmaktır. Ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Buradan Tayyip Erdoğan'a sesleniyoruz: Hodri meydan. Koyun İstanbul'a sandığı. Oylayalım Kanal İstanbul'u. Siz Kanal İstanbul'u savunun, biz İstanbul'u savunalım. Bakalım bu referandumdan kim çıkacak? Cesaretleri varsa sandığı getirsinler.

“Kanal İstanbul için sandık kursunlar”

Bugün Ulaştırma Bakanı demiş ki, ‘ÇED süreçleri referandumdur.’ Oradan, buradan kaçak göçek gösterilen ÇED süreçlerinin referandum olması mümkün değildir. Referandum sandıktır; evet, hayırdır. Koysunlar sandığı kendilerine güveniyorlarsa, oylasın İstanbullu. Kanalı mı istiyor, İstanbul'un geleceğini mi istiyor? İstanbul'un muhafızı Silivri'de, hapiste. Ama oradan bile İstanbul'u korumaya devam ediyor. Bugün Kanal İstanbul gündemimizdeyse Ekrem İmamoğlu'nun dikkati, çabası, dirayeti sayesindedir.”

Kaynak: ANKA