Diyarbakır’da 21 Ağustos 2024'te kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde 8 Eylül'de dere yatağında çuvalda, cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin 4 kişi hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Birçok kişi ceza aldı
Aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile güvenlik kameralarından Narin'in cansız bedenini kırmızı bir araçla götürdüğü tespit edilen ve gözaltına alındıktan sonra Narin'i öldürmediğini ileri sürerek sadece dereye taşıyarak gizlediğini savunan komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 28 Aralık 2024'te görülen davanın 2'nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran'a 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Avukatlığından çekildi
Sanık Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Eryılmaz paylaşımında Bahtiyar'ın avukatlığından çekildiğini duyurarak, "Bugün, sadece bir vekillik görevinden değil, inancımın ve meslek onurumun sınandığı ağır bir yükten çekiliyorum. Narin Güran davasında, en zorlu anlarda savunmasını üstlendiğim Nevzat Bahtiyar'ın avukatlığını, artık taşıyamayacağım vicdani bir sorumlulukla bırakıyorum. Bu kararımın ardında, bir davayı omuz omuza yürütmemiz gereken bir meslektaşımın, dava karara bağlandıktan sonra hakikati savunmaktan imtina etmesi yatmaktadır. Sosyal medyanın acımasız koridorlarında tek başıma mücadele ederken, şahsıma yönelik linç kampanyalarına karşı suskun kalması bir yana, o linci örgütleyenlerle kurduğu dostluklar, yüreğimde derin bir yara açmıştır" ifadelerini kullandı.
"Bardağı taşıran son damla 'narin'i nevzat öldürdü' dediği ses kaydı"
Eryılmaz, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:"Ancak bardağı taşıran son damla, bizzat o avukata ait olduğu iddia edilen ve 'Narin'i Nevzat öldürdü' dediği bir ses kaydının varlığı olmuştur. Bir savunmanın temelini oluşturan güven, kendi yol arkadaşımız tarafından dinamitlenmiştir. En acısı ise tüm bu yaşananları bilen müvekkilim ve ailesinin, bu onur kırıcı ihanet karşısında derin bir sessizliğe bürünerek beni yalnız bırakmasıdır. Yanınızda olması gerekenlerin gölgesi bile üzerinize düşmüyorsa, inancını yitirmiş bir avukatla aynı safta durmanız isteniyorsa ve en önemlisi, savunduğunuz kişinin masumiyetine dair şüphe bizzat ortağınız tarafından dile getiriliyorsa, o savaşta daha fazla kalınamaz. Ama Narin Davası'nda, Narin için yapmış olduğum ve yapacağım çalışmalarla elde ettiğim bilgiler doğrultusunda bir vatandaş olarak dışarıda kalan, yargılamalara dahil olmayan ya da başka suçlardan yargılanan suça karışan kişilerin de yargılanması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarlarda bulunmaya ve rahatsız etmeye devam edeceğim. Bu, bir pes ediş değil, hakikate ve meslek ve şahsi onuruma olan saygımın bir gereğidir. Saygılarımla."