SERAP ATKAN/ İZ GAZETE- İzmir’de aktif faaliyet gösteren ve her yıl düzenli olarak kentin tiyatro hayatına katkı sağlayan on altı bağımsız tiyatro topluluğu, Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün’ün çağrısı ile İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi (İzmir BTİ) çatısı altında bir araya geldi. İzmir BTİ, çatısı altında birleşen on altı tiyatrodan biri olan Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu ve oyuncusu olan Yılmaz Tüzün ile keyifli söyleşi yaptık.
 


Pandemi döneminde yaşanılan sorunların belirlenmesi ve yeni projeler üretilmesi adına Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün’ün çağrısı ile 16 bağımsız tiyatro topluluğu, İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi İzmir (BTİ) çatısı altında birleşme kararı aldı. Eşitlik, oybirliği ve şeffaflık yöntemiyle hareket ettiklerini vurgulayan Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün, “Oybirliği yöntemiyle karar alan İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi, 16 tiyatroyla çıktığı yolda, kısa zamanda düzenli perde açan, telif ödeyen, insanlığın genel geçer etik kaygılarına duyarlı, nice yoldaşlarımızın katılımıyla daha da büyüyecek ve özelde, kentin genelde sevgili ülkemizin sanat hayatına katkı sağlayacaktır” dedi.


SORU 1-Sizce tiyatro nedir ve neden değerli?
 

Doğduğumuz andan itibaren her şeyi oynayarak öğreniyoruz. Kültür denen yapının oluşumunda, aktarımında da oynamak-oyun çok belirleyici. Zaten bu sebeplerden beş bin yılı aşan bir geçmişi var mesleğimizin. Böylesine etkin ve eski bir gelenek olan tiyatro doğaldır ki olabildiğince değerlidir. Oynayarak öğrendiğimiz gibi, eğleniriz de. Bu hem seyirci hem de oyuncu için geçerlidir. Yazarından, teknik elemanına, seyircisine, yönetmenine, oyuncusuna… Trajik bir oyundaki duygulanımlarda ilk kuramcıların dediği gibi eğlence kapsamına girer Nedenine gelecek olursak bence genelde sanat özelde tiyatro yaşam yeterince doğru ve güzel olmadığı için insanlığın genomunda olan, güzele ulaşma arzusunun yansıması olan bir üstyapı kurumudur.
 


TV SKEÇLERİ TİYATRO ZANNEDİLİYOR!

SORU 2-Tiyatro beklediği önemi görüyor mu ve gençlerin tiyatroya ilgisi nasıl?
 

Hiçbir şey beklediği önemi görmüyor ki artık günümüzde gelinen noktada. Şiir, edebiyat, nezaket, empati duygusu, yurt sevgisi, aşk, öz saygı, dürüstlük, gençler, doğa, hayvanlar, kadınlar, insanlık, demokrasi. Vandal bir hoyratlığın içinde yaşıyoruz. Sanat tiyatro arzulanan önemi görebilir mi böyle bir durumda. Çok izlenen televizyon bile gereken önemi görmüyor. Dizilere bakmamız yeterli bu savrukluğu, önemsiz özensizliği, önemli saçmalamayı görmeye. Youtube bulamacı gibi hayatlar yaşanıyor. Kâğıdın kokusunu unutmuş genç nesiller kitap okumazken, tiyatroya ne diye ihtiyaç duyacak ki. TV skeçlerini tiyatro zannediyor. Onların bile tiyatroda güzeli yapıldı bu coğrafyada geçmişte. DevekuşuKabere serüvenini analım bu noktada. Avangarde oyunları bazen izliyorlar ama klasikleri izlememiş bir gencin tiyatroyu talep etmesi beklenemez. Bu kendini donatmak arzusuyla ilgilidir. Kimse anasının karnından sanat alıcısı doğmaz. Klasik müzik dinleyerek kulağınızı eğitir ve zamanla seversiniz. Bir heykele resime ikinci baktığınızda ilkinden değişmişsinizdir. Velhasıl istemekle alakalıdır. Kimse sanatı sevdirmeye çalışamaz bunun ihtiyacını hisseder ve sanat alıcısı olursunuz. Bu modern dünyanın gereğidir ve de insan olmanın koşullarından en önemlisidir.
 


 

TOPLUMUN ÖTESİNDE BAZEN DE BERİSİNDEYİZ!


SORU 3-Oynadığınız oyunlar toplum meselelerine dâhil oluyor mu?
 

Biz tiyatro olarak toplumun tam göbeğinde, bazen ötesinde bazen de berisindeyiz. Dolayısıyla oynadığımız oyunlar çağımız ülkemizden ve ayrı olmadığımız sevgili yerküremiz sorunlarından acılarından bağımsız olamaz. Yaşanılanlar olaylar, ister 1800’ler Viyanası’nda, ister 1900’ler Fransa’sında, ister Kurtuluş Savaşında, ister İspanya İç Savaşı zamanında, ister günümüz İzmir megapolünde geçsin, yaşamla, toplumla, kadın ve insanlık sorunlarıyla hep ilgiliyiz. Trajedi, komedi, kabare, müzikli oyunlarımız tamamen bunlarla ilgilidir.
 


SORU 4-İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi kuruldu. Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu olarak siz de yer alıyorsunuz. Niçin kurulduğunu ve inisiyatif içinde bulunma fikrine nasıl sahip olduğunuzu sizden dinleyelim.
 

Biz Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu olarak kurulduğumuzdan beri İzmir’de olan birçok tiyatro örgütlenmesinin ya kurucularından biri ya da katılımcısı olduk. Ancak hedefler aynı olsa da kimi süreç yönetimi ya da kimi örgütlenme modellerini benimsemediğimiz için sevgili dostlarımızla yollarımızı ayırdık. Pandemi sürecinde yaşanan açmazlarımız sonrasında başını İstanbul oluşumlarının çektiği birçok verimli toplantılara katıldık. Sonrasında da uzun zamandır aklımızda olan İzmir de yeni bir örgütlenme için yola çıkma kararı aldık. Kimisini şahsen tanıdığım ve işlerini takip ettiğim, kimisini de tanımasam da işlerini ve güzel çabalarını sosyal medyadan sanat platformlarından izlediğim yoldaşlarımıza bir çağrı da bulunduk. Onlar da sağ olsun icabet edip bizi gururlandırdılar. Buradan tüm kurucu tiyatrolarımıza, yoldaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Oybirliği yöntemiyle karar alan İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi, inanıyorum ki 16 tiyatroyla çıktığı yolda, kısa zamanda düzenli perde açan, telif ödeyen, insanlığın genel geçer etik kaygılarına duyarlı, nice yoldaşlarımızın katılımıyla daha da büyüyecek ve özelde, kentin genelde sevgili ülkemizin sanat hayatına katkı koyacaktır. Buradan İzmir deki tüm tiyatro çatı yapılarında saygılarımı gönderiyorum. Dayanışmayla…

'POLİTİKA BİTECEK AMA TİYATRO HEP VAR OLACAK'

​​​​​SORU 5-Peki tiyatronun geleceği nereye gidiyor?

 

Beş bin yılı aşkın bir süredir, hiçbir yere gitmedi hep var oldu hep gelişti evirildi. Neler gördü neler geçirdi ama hep var oldu. Var olmaya devem edecek. Temelinde hep insan olduğu için. Bir gün savaşlar bitecek, politika bitecek, insana aykırı her sistem her şey bitecek ama canım mesleğimiz hep var olacak.
 


‘TİYATROYU GERÇEKTEN SEVİN!’

SORU 6- Son olarak tiyatroyla ilgileneceklere önerileriniz var mı?

 

Gerçekten ilgilensinler, çok çaba ister ancak güzelliği boldur. Günümüzde alaylılık yanlış anlaşılıyor, eskinin alaylı üstatları nice yoklukta çok ama çok çaba harcadılar, emek sarf ettiler. Yetenek gelişebilen bir şeydir, çaba ve özveriyle şekillenebilir. Ayrıca artık fazlasıyla okullarda var. Buralar insana eğitimin yanı sıra iç disiplinde sağlar. Okul okuyun ya da bir ustanın yanına gerçek bir çırak gibi girin. Okuyun, bakın, bakmakla kalmayın görün. Sebat edin ve gerçekten sevin. İşte o zaman tiyatro denen o büyülü dünya sizi sarmalayacaktır. Tiyatro bir gizdir.
 

Editör: Haber Merkezi