Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 38’inci Olağan Kurultay’ın iptali davası sürerken, gözler bir kez daha eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na çevrildi. Mahkemenin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görevden tedbiren uzaklaştırılması talebini reddetmesiyle duruşma 24 Ekim’e ertelendi. Kurultay sürecine dair tartışmalar devam ederken, Kılıçdaroğlu olası “mutlak butlan” kararına karşı tutumunu netleştirdi. Deneyimli siyasetçi, partinin iç meselelerinin “parti içinde, dayanışmayla” çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Gazeteci Faruk Bildirici'nin bugün BirGün’deki yazısında aktardığına göre, Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle:
“Sayın Bildirici, düşüncelerimi öğrenmek ve tarafsız bir şekilde kamuoyuna aktarmak için soru yönelten gazetecilere mümkün olduğunca cevap veriyorum.
Haziran ayında açıkladığım ve haberi yapan gazetenin sekiz sütunluk manşetinde yer alan, bilgimin, fikrimin ve dahlimin olmadığı bir süreç ile ilgili soruya cevaben ‘Partimizi kayyuma bırakamayız’ sözünden kasıt;
‘Kamuoyunda konuşulan şekliyle bir sonuçla karşı karşıya kalırsak, önceki dönem genel başkanlarımız, partimizin yetkili organları, milletvekilleri, il ve ilçe başkanlarımızla bir araya gelerek ortak akla başvurur ve bu sıkıntılı süreci dışarıdan bir kayyuma bırakmadan parti içinde el ele aşarız’ idi. Yapıcı ve iyi niyetli bütün eleştiriler için sizin şahsınızda herkese teşekkür ederim.”
"Partiyi kayyuma mı bırakayım?"
Sözcü gazetesinin 24 Haziran’da yayınladığı haberde Kılıçdaroğlu’nun şu değerlendirmeyi yaptığı belirtilmişti:
“Umarım, mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım? Karardan sonra Özel ile oturur konuşuruz.”