CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir paylaşım yaptı. Özel, yaptığı paylaşımda iktidara geldiklerinde İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe alacaklarını duyurdu.
Özel, "Kadınların güvende ve özgürce yaşayabilmesi için; şiddetin, caydırıcı düzenlemelerle önleneceği güçlü bir sistemi inşa etmek gerekir. Bunu yapmak siyasi bir tercihtir. Bu ülkede birileri güvende tutulurken, kadınlar başta olmak üzere milyonlar güvencesiz bırakılıyorsa, bu durum siyasi tercihlerin sonucudur." dedi.
Özel şu ifadeleri kullandı:
Milletin takdiriyle iktidara geldiğimizde, İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacak, kadına yönelik şiddete karşı atılması gereken adımları cesaretle atacağız.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?
11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi (kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi), 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşıyan Sözleşme, bugüne kadar Türkiye dahil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından onaylanmıştır.
Türkiye, Sözleşme'yi imzaya açıldığı 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalamış, 14 Mart 2012 tarihinde ise yürülüğe girmiştir.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDEN KALDIRILDI?
Türkiye’nin 2011 yılında imzaladığı ve 10 Şubat 2012’de Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Mart ayında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedilmişti.
Bu karar hem iç kamuoyunda hem de uluslararası kamuoyunda ciddi tepkiler almış, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi kurumlar Türkiye’yi iptal kararını gözden geçirmeye çağırmışlardı.
Mahkeme sözleşmeden çekilme kararının iptal edilmesi teklifini reddetmiş, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararı Meclis’in alacağı bir karar değildir, Cumhurbaşkanlığı’nın attığı adım tamamen yasaldır” diyerek bu kararı savunmuştu.
Yetkililer, yabancı sözleşmelerin değil, iç hukukun Türk kadınlarını koruyacağını söylerken, AKP’deki muhafazakarlar bu sözleşmelerin aile yapılarına zarar vererek şiddeti teşvik ettiğini savunmuştu.





