Batuhan KAYA- Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, vaatlerini ve projelerini açıkladığı bir internet sitesi oluşturdu. İnternet sitesinde projelerini başlıklar altında ve görsellerle anlatan Dağ, “Kadınlar için Eğitim, İstihdam ve Sosyal Çalışmalar” başlığı altında, “Güvenli Sokaklar” projesini duyurdu. Birçok projenin görseline tıkladığınızda detaylı bilgilere ulaşabildiğiniz sitede, “Güvenli Sokaklar” projesinin görseline tıkladığınızda herhangi bir detaya ulaşılamazken Dağ’ın, “Güvenli Sokaklar” projesinin ne olduğu anlaşılamadı.
Dağ’ın “Güvenli Sokaklar” diye sunduğu ve internet sitesinde herhangi bir açıklaması bulunmayan projeyi, kadınlar için günün her saatinde güvenli olan, katledilmeyecekleri sokaklar olarak değerlendirdik.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun paylaştığı 2023 yılı verilerine göre Türkiye’de 315, İzmir’de ise 28 kadın öldürüldü. 22 Mart 2021 tarihinde AKP iktidarında İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan Türkiye’de, AKP’li bir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Dağ’ın, kadınlar için “Güvenli Sokaklar” inşa edeceği bir projesinin olduğunu duyurması dikkat çekti.
‘Göz boyamaya çalışıyor’
Dağ’ın, “Güvenli Sokaklar” diyerek neyi kastettiği anlaşılamazken proje hakkında değerlendirmelerde bulunan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Şube Temsilcisi Tülin Osmanoğulları şöyle konuştu:
“Hamza Dağ, “Güvenli Sokaklar” derken neyi kastetmiş anlayamadım ama projeyi detaylandırma gereği bile duymamış. Acaba ışıklandırmanın ya da güvenlik kameralarının daha fazla olduğu sokakları mı kastetmiş? Son 15 günde öldürülen bütün kadınlara baktığımızda, kadınların boşanmak istediği eşleri ya da ayrılmak istedikleri sevgilileri tarafından evlerinde öldürüldü. Tabii ki güvenli sokaklar da olsun ama Dağ’ın bu projesi bir aldatmacadır. Biz, AKP önce yasaları uygulasın istiyoruz. Kadın cinayetlerini önlemenin yolu “Güvenli Sokaklar” ya da Murat Kurum’un dediği gibi, otobüs şoförlerinin kadınları evine bırakması değildir. Dağ’ın projesinin aldatmaca ve göz boyama olduğunu düşünüyorum. Kadınları gerçekten düşünüyorlarsa bir an önce İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden imzalasınlar, 6284’ü gerçekten uygulamaya başlasınlar.”
