Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) bütçe görüşmelerinde İzmir’deki okulların hijyen malzemesi eksikliği ile ilgili yapılan eleştirilere “İzmir’deki okullarda sabun var ama sular akmıyor” şeklindeki yanıtına tepki gösterdi.

İzmirliler bu lezzete bayılıyor: Süt ve balığın bir araya geldiği o tarif
İzmirliler bu lezzete bayılıyor: Süt ve balığın bir araya geldiği o tarif
İçeriği Görüntüle

SU KESİNTİSİ AÇIKLAMASI

CHP’li Arslan’ın Bakan Tekin’e verdiği cevapta şu ifadeler yer aldı: “Okulların hijyen, temizlik, temel ihtiyaç ve fiziki koşulları bütünüyle Millî Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Belediyeler okul binalarının işletme ve donanımından sorumlu değil. Bu görev, Millî Eğitim Bakanlığı’na aittir. Kaldı ki İzmir için bakanın sarf ettiği sözler doğru da değildir. İzmir’de suyun tasarruflu kullanılması için su kesintisi gece 23.00 ve sabah 5.00 arasında uygulanıyor. Bu uygulama DSİ’nin Türkiye genelinde bir kuraklık ve su krizinin yaşandığı yönünde 81 il valiliğine 10 Aralık 2025 tarihinde gönderdiği E-40894640-100-6628307 sayılı ‘81 İl Merkezi İçme suyu Temini Eylem Planı’ başlıklı yazısıyla da uyumludur. DSİ Genel Müdürlüğü yazıda 2025 yılında kuraklığın ciddi şekilde etkisini gösterdiği içme suyu kaynak potansiyellerinde önemli bir ölçüde azalmalar meydana geldiği belirtilmiş, yaşanan kuraklığa karşı şehirlerdeki uzun vadeli içme suyu temininin kesintisiz karşılanması için bir eylem planı hazırlanması gerektiğini özellikle vurgulamıştır.”

“İNSAFINIZA BIRAKACAK DEĞİLİZ”

CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Arslan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “İzmir Büyükşehir Belediyemiz elindeki kaynakları gerek verimli şekilde kullanarak gerekse bazı durumlarda farklı mühendislik uygulamaları ile kaynakları artırmak yoluyla, İzmirlilere güvenilir içme suyu ulaştırmak konusunda elinden geleni yapmaktadır. Bakanlığa ayrılan bütçe; cemaatlerle, tarikatlarla protokol imzalansın, onlara destek verilsin diye değil, ülkemizdeki tüm öğrencilerin ihtiyaçları karşılansın diye, vatandaşın alın terinden alınan vergilerle oluşur. Belediyelerimiz okullarımızdan gelen her türlü talebe, sorumluluğunda olup olmamasına bakmaksızın ivedilikle cevap vermektedir. Güvenlik isteyene güvenlik, temizlik isteyene temizlik, bakım onarım isteyenlere de bakım onarım hizmeti sağlamaktadır. Biz okullarımızı ve çocuklarımızı, bu iş bilmez Millî Eğitim Bakanı’nın insafına bırakacak değiliz!”

“ÖĞRENCİLER GÜVENDE DEĞİL”

Mesleki Eğitim Merkezleri’nde çocuk işçiliğinin meşrulaştırılması ve eğitim gören çocukların iş cinayetlerine kurban gitmelerine de değinen Arslan, “Ülkemizde öğrenciler su almaya para bulamadıkları için musluktan su içerken, beslenme çantaları boş, derslere aç girerken, MESEM ile çocuk işçilik meşrulaştırılıp öğrenciler iş cinayetlerine kurban giderken, aileler çocuklarının güvenliğinden endişe ederken, Bakanın asli görevi bu konuları siyasi polemiğe dönüştürmek ve hedef saptırmak değil, sorumluluk almak ve çözüm üretmektir. Okul tuvaletlerine sabun koymakla övüneceğinize, çocuklarımızın çağdaş, ilerici ve güvenli eğitime ulaşabilmeleri için bir mücadele verin, onunla övünün” ifadelerini kullandı.

Kaynak: BÜLTEN