Koruyucu Sağlık Hizmeti kapsamında hastanelerin yükünü azaltması amacıyla dönüşen Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) sağlık emekçilerinin yükü giderek artıyor. 23 bin hastanın tedavi olduğu Balçova 2. Nolu ASM’nin yıkılma riski dolayısıyla yıkım kararı, sağlık emekçilerini ortada bıraktı. 7 birimlik ASM’nin eski binasından ayrılan hekimler, aynı bölgede bir dükkân kiralayıp 4 birimi taşıyarak hasta bakmaya devam etti. Bölgedeki 23 bin hastaya bakan 7 birimlik ASM’nin 4 birime düşmesiyle hekim ve hemşirenin yanı sıra temizlik görevlisinin de iş yükü arttı.
Devlet sopası
Konuyla ilgili İz Gazete’ye konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Yüce Ayhan, kamu sağlık hizmetlerinin yürütüleceği birimler için Sağlık Bakanlığı tarafından kamuya ait alanların tahsis edilmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin desteklenmesi gerektiğine değindi. Dr. Ayhan, “Amiyane tabirle ‘Saldım çayıra, mevlam kayıra’ tavrı var. Bu arkadaşlarımız kamu adına birinci basamak sağlık hizmeti veriyorsa, bunların binalarını, kadrolarını, giderlerini kamu yönetimi karşılamak zorunda” dedi.
Sorumluluk yok
Daha önce Balçova 2. Nolu ASM’de görev yapıp ‘yıkım kararı’ sebebiyle farklı bir yere geçmek zorunda kalan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı (İZAHED) Muhteber Çolak ise “Normalde boş birimler için kura gerekiyordu ama kuraya eklemediler. Bir ayda yer bulmak mümkün olmadı ve bir yıldan uzun süre bu yer tahsis işi devam etti. Sonra da ‘elektriğinizi kesiyoruz’ deyip bizi çıkardılar. Normalde yönetmeliğe göre ilçe sağlık müdürlüğünün yer tahsis etmesi lazımdı. Müdürlük ‘ben yer bulamadım’ deyip kenara çekiliyor ve sorumluluğu aile hekimlerinin üzerine atıyor” açıklamasını yaptı. Çolak, inşaat sektörünün yoğun olduğu ülkede tam teşekküllü ASM’lerin yapılması gerektiğine vurguladı.