TÜM Belediye Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Turgut Angün, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçilerin ‘fişleme ve kodlama’ya maruz kaldığını öne sürdü. İz Gazete’ye konuşan Angün, bu yapılanların yaklaşık 3 haftadır devam ettiğini söyledi. Genel iş grevleriyle bu fişleme ve kodlamaların dozunun arttığına değinen Akgün, “Bu kodlama ve fişlemeler yaklaşık iki üç haftadır sürüyor” dedi.
Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan resmî açıklama üzerine konuşan Şube Başkanı Angün, “Genel iş grev sürecinde bahsettiğimiz dozu biraz daha arttı. Biz de görüşlerinize yapılan bu uygulamaların doğru olmadığını söyledik fakat aynı tutumu davam ettirdiler. İzmir Büyükşehir idaresi iş barışını tesis edecek çalışmalara yoğunlaşmalı” çağrısında bulundu.
Sistemli saldırı
Başkan Angün, emekçilerin hakları için greve çıkarken idarenin bu tutumlara karşı baskı politikası uyguladığına değinerek “Emekçiler, hakları için greve gidip eylemler düzenlerken idarenin gerçekleştirdiği baskı politikalarını göz önüne aldığımızda işten çıkarmaların amacının kurumdaki sendikalı, hakkını arayan, örgütlü işçilere yönelik gözdağı vermek olduğunu biliyoruz. Buradaki amacın ise emekçilerin haklarına yönelik sistemli bir saldırı olduğunu da belirtmek isterim. Örgütlü kamu emekçilerinin yanı sıra; ‘kapsam dışı personel’ adı altında çalışan emekçilerin, sendikal haklardan mahrum bırakılması ve iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırılması kabul edilemez” şeklinde konuştu.
İşten çıkarmaların önü açılıyor
Açıklamalarına devam eden Turgut Angün, uygulamayla işten çıkarmaların önünün açıldığına dikkati çekti. Angün, “Bu uygulama, emekçilerin örgütlenme hakkını fiilen ortadan kaldırmakta ve keyfi işten çıkarmaların önünü açıyor. Son dönemde yaşanan işten atmalar da bu güvencesiz yapının doğrudan bir sonucu. Uzun süredir kamu emekçilerine bir ‘verimlilik’ söylemiyle dayatılan performans uygulamaları, özünde iş güvencesini ortadan kaldırmaya, keyfi işten çıkarmaların önünü açmaya hizmet ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde başlatılan ‘kodlama’ uygulaması da bu politikanın güncel bir örneği. Hiçbir nesnel ölçüt içermeyen, yöneticilerin şahsi değerlendirmelerine dayanan bu sistem, emekçileri doğrudan fişlemekte; onların geleceğini bir şefin ya da müdürün ruh haline teslim etmektedir. Bu kabul edilemez uygulama, kurumdaki barışı ve aidiyeti zedeliyor” şeklinde konuştu.
İsimler kayıt altına alınıyor
Başkan Angün, dışarıda uzun süre bekleyen işçilerin isimlerinin kaydedildiğini öne sürerek “Kodlama sisteminin devamında devreye sokulacağı ifade edilen performans ölçümü, memurlar için sürgünü, işçiler için ise doğrudan işten çıkarmayı gündeme getiriyor. Kültürpark’ın hollerinden dışarıya yerleştirilen kameralar aracılığıyla emekçilerin gözetlenmesi ve uzun süre dışarıda bulunduğu ya da sigara içtiği gerekçesiyle isimlerinin kayıt altına alınması, açık bir fişlemedir. Kurumla çalışanlar arasındaki bağı zayıflatan, iş güvencemizi tehdit eden, örgütlü mücadeleyi bastırmaya yönelik her tür uygulamaya karşıyız. Belediye yönetimini bu uygulamalardan derhal vazgeçmeye ve emekçilerle birlikte kamusal hizmeti güçlendirmeye çağırıyoruz. Demokratik, eşit, şeffaf ve adil bir yönetim anlayışı, ancak çalışanlarının haklarına saygı göstererek inşa edilebilir” ifadelerine yer verdi.
İş barışını tesis etme çağrısı
Tüm Bel-SEN 1 No’lu Şube Başkanı Turgut Angün, ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin iş barışını bozduğunu iddia ederek bu uygulamadan vazgeçmesi için çağrıda bulundu. Angün, şunları söyledi:
“Tüm Bel-Sen olarak bizim bu konularda tutumumuz nettir. Bu tarz keyfi işten çıkarmalara, performans adı altında hiçbir nesnel ölçüye dayanmayan kodlama faaliyetlerine ve çalışanlara korku salacak fişleme faaliyetlerin her zaman karşında durduk, durmaya da devam edeceğiz. Umarım büyükşehir idaresi bu antidemokratik uygulamalardan bir an önce vazgeçip, iş barışını tesis edecek çalışmalara daha fazla yoğunlaşır.”
