İzmir'de kuraklık çanları çalıyor. İzmir'in ana su kaynağı olan Torbalı Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 15.19'a kadar düştü. Bu oran son yılların en düşük seviyesi olurken, konu ile ilgili Prof. Dr. Doğan Yaşar da bir açıklama yaptı.
Türkiye'nin 3. büyük şehri İzmir'de yağışların azalması nedeniyle barajlarda da tehlike çanları çalmaya başladı. Kentin içme suyu ihtiyacını büyük oranda karşılayan Tahtalı Barajı'nda su seviyesi yüzde 15 seviyelerine geriledi. Aynı barajda 2024 yılında doluluk oranı yüzde 30 olarak kayıtlara geçerken, bölgede suların çekildiği görüldü. Yerleşim yerlerinin iyice ortaya çıktığı barajdaki görüntüler, su tasarrufunun önemini ortaya çıkardı.
Barajlar doluyken bile yer altı suyu kullanıldı
TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Çalışma Kurulu Üyesi, Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in su krizine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yaşar, barajların dolum döneminin Kasım-Nisan arası olduğunu hatırlatarak yaz aylarında yaşanan seviye düşüşlerinin normal olduğunu ancak yanlış yönetimin asıl sorunu büyüttüğünü vurguladı. İzmir'deki su kriziyle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesinin, yağışların az olması halinde Eylül ayında yüzde 3-5 seviyelerine kadar inebileceğini söyledi. Yaşar, "İzmir’in ana su kaynağı Tahtalı Barajı yüzde 15,19 seviyesine düştü, bu son yılların en düşük oranı. Bu düşüş Eylül ayında yüzde 3-5 seviyelerine kadar inebilir. Barajların dolum dönemi Kasım-Nisan arasıdır; yazın seviyeler hep düşer. Sorun, yanlış su yönetimidir, kuraklık değil. Barajlar doluyken bile yüzde 55-60 oranında yer altı suyu kullanılmaya devam edildi. Manisa’daki yer altı suyu 500 metreye kadar düştü ve İzmir hala buradan su çekiyor. Bu bilinçsiz kullanım Gölmarmara gibi kaynakları kuruttu. İzmir’de su tüketimi yazın yüzde 40 artıyor. Çünkü halk, bahçe sulama, balkon yıkama, süs bitkileri sulaması gibi işlerle suyu israf ediyor. Belediyeler hala hobi bahçeleri açıyor ve suyu boşa harcıyor. Oysa kurakçıl peyzaj sistemine geçilmeli ve su tasarrufu sağlanmalıydı" dedi.
İzmir su fakiri
Belediyelerin su yönetimi konusunda eksik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Türkiye’de kişi başı su potansiyeli bin 310 metreküp, İzmir’de sadece 600 metreküp. Bu, su fakirliği demektir. Buna rağmen bilimsel su yönetimi eksik, belediyelerde hidrojeologlar yok. Tarımda gereksiz su tüketen ürünler azaltılmalı, gerekirse yasaklanmalı. Avrupa’da olduğu gibi yasaklar, kısıtlamalar ve tasarruf önlemleri şart. Su kaynakları havza bazlı planlanmalı, su yönetimi siyasete alet edilmemelidir. Yer altı suları acil durumlar için korunmalı, barajlar doluyken asla tüketilmemelidir. Çünkü su varsa yaşam vardır" diye konuştu.