Sayın Ekrem Başkanım,
Bu mektubu yazmak yerine adaylık etkinliklerinizde, milyonlara seslendiğiniz mitinglerde sizi ayakta alkışlamayı çok isterdim.
Buca sokaklarında dolaşırken insanların “Ekrem Başkanın durumu ne olacak, nasıl olacak?” sorusuna haftalardır maruz kalıyorum. Hepsine de sizin dediğiniz gibi “her şey çok güzel olacak” diyorum.
Ülkede sizinle beraber ‘korku duvarları’ yıkıldı. Sizin etrafınızda kenetlenen milyonlar her geçen gün umudu da mücadeleyi de büyütüyor. Sizi tutuklayarak, sindirerek durduramazlar. Bu gerçeği kimileri biliyor, kimileri de yakında öğrenecek. Akan suyun önüne duran duvar ya yıkılır ya suyun altında kalır.
Cumhuriyetimize yönelik adaletsiz uygulamaların karşısında ve tüm benliğimle yanınızda olduğumu bilmenizi isterim.
Değerli Başkanım,
Tüm vatandaşlarımızın destek verdiği hak, hukuk ve demokrasi mücadelemiz sürecek.
Sizin de söylediğiniz gibi hukuku, bilimi, vicdanı ayaklar altına alan bu düzenin sonu elbet gelecek.
İstanbul’da sağlamış olduğunuz şeffaf, katılımcı, akıldan yana, bilimden yana sanat, spor ve tarihle barışık yönetim modeliniz, inanıyorum ki halkın teveccühü ile başlayacağınız Cumhurbaşkanlığı göreviniz ile tüm Türkiye’ye sirayet edecek.
Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden, yıllardır ayakları üzerinde durmasını sağlayan asil değerlerimiz sizin özgürlüğünüz ile yeniden ayağa kalkacak.
Bu ülkenin vatansever evlatları olarak özlem duyduğumuz günlere sizinle ulaşacağız.
Türkiye’ye baharın gelmesine hiç olmadığımız kadar yakınız. Bunu biliyoruz.
Buca’dan saygı ve sevgilerimle.