Naci Görür’den Kütahya depremi açıklaması: İzmir-Aydın horstuna dikkat çekti
Naci Görür’den Kütahya depremi açıklaması: İzmir-Aydın horstuna dikkat çekti
İçeriği Görüntüle

İzmir’de kadına yönelik şiddet ve cinayetlere tepki göstermek için bir araya gelen yurttaşlar, Eğitim-Sen üyesi Aslı Türk’ün okuduğu basın açıklamasıyla hükümete seslendi. Türk, açıklamasında artan ölümlere ve verilen sözlere değinerek " Her kadın katledildiğinde; Kadınlara şiddete karşı sıfır tolerans", "kadınlara karşı şiddet insanlık suçudur", "asla tolerans göstermedik, göstermeyeceğiz"... Sözlerini duyuyoruz. Bu sözlerin karşılığı olacak politikaları göremiyoruz" ifadeleriyle çağrıda bulundu.
İzmir’de kadın cinayetlerine karşı sesler yükseldi: Verilen sözlerin karşılığı politikaları göremiyoruz

İzmir’de yurttaşlar kadına yönelik şiddet ve cinayetleri protesto etti. Eğitimsen üyesi Türkçe öğretmeni Aslı Türk tarafından okunan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kadına yönelik şiddet ve cinayetler her geçen gün katlanarak artıyor. Son bir ayda 20 kadın öldürüldü. 22 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Kadınların yüzde altmış beşi aile bireyleri tarafından öldürüldü. Serpil Güral da bu 20 kadından biri. Artık yeter diyoruz. Bir kız kardeşimizi dahi bu şiddete kurban vermek istemiyoruz. Her kadın katledildiğinde; "kadınlara şiddete karşı sıfır tolerans", "kadınlara karşı şiddet insanlık suçudur", "asla tolerans göstermedik, göstermeyeceğiz" sözlerini duyuyoruz. Bu sözlerin karşılığı olacak politikaları göremiyoruz.

Kadın cinayetleri politiktir. Yetkililerden bizleri koruyacak yaşatacak politika üretmesini istiyoruz. Ölmek istemiyoruz, öldürülmek istemiyoruz. Yaşama hakkımız kutsaldır hiç kimse ne sebeple olursa olsun yaşamımıza son veremez.

Ve soruyoruz bu ülkenin yetkili tüm kurumlarına; her gün biraz daha vahşileşen, çocukların gözleri önünde işlenen hatta çocukların da öldürüldüğü toplu aile katliamlarına dönüşen cinayetlerle ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz? 2025, Aile Yılı olarak kabul edildi. Hatta 2035'e kadar on yıl Aile Yılı olarak kabul edildi. Aile Yılı değil, kadın yılı istiyoruz. Kadını şiddetten korumadan, kadını yaşatmadan aile söylemlerini gerçekçi bulmuyoruz.

"Eşitlikçi ve laik politikalar esas alınmalı"

"Kadına karşı şiddetin, kadın katliamının önlenmesi için herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz. sözleriyle çağrıda bulunan Türk, açıklamasına şöyle devam etti: "Tüm sorumlulara; “Sıfır tolerans" nutukları atmak yerine öncelikle cezasızlık politikalarına ve kadın erkek eşitliğini tahrip eden eylem ve söylemlere son vermek zorunda olduklarını, katledilen binlerce kadının, şiddete tanık olan hatta onlarla birlikte katledilen çocuklarının da birer aile olduklarını bir kez daha hatırlatıyoruz. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için ataerkilin “aileci” bakışının değil “eşitlikçi ve laik" politikaların esas alınması şarttır.

Her gün erkekler tarafından öldürülüyoruz

Çocuk tacizcilerinin kol gezdiği, cinayetin değil boşanmanın engellendiği, ailenin değil şiddetin yıkılmasını öngören İstanbul Sözleşmesi, kadınların güvencesidir ve ellerinden alınmıştır. İstanbul Sözleşmesi'nin amacı; kadına yönelik şiddeti ve ev içi şiddeti önlemektir. İstanbul Sözleşmesi'ni feshederek kazanılmış haklarımız elimizden alınmıştır. Biz kadınlar, ölüm tehditleri altında yaşıyoruz. Sokakta kahkaha attık diye, boşanmak istedik diye her gün ama her gün erkekler tarafından öldürülüyoruz."

"Sorumsuzluğun bedeli çok büyük"

Türk, açıklamasını şöyle tamamladı: "Söz konusu olan kadın ve çocukların şiddetsiz bir hayat yaşama hakkıdır. Sorumsuzluğun bedeli çok büyüktür.
Bu sorumsuzluğun bedelini başka Serpiller yaşamasın istiyoruz.
Biz kadınız, biz anneyiz, biz yaşamız, biz hayatın ta kendisiyiz.
Aile Yılı değil kadın yılı diyoruz. Mücadelemiz sözümüzdür. Gerekirse direne direne bu şiddete bu eril zihniyete son vereceğiz. Tekrar ediyoruz, yeter artık diyoruz, yeter...”

Kaynak: HABER MERKEZİ