ÖZLEM KARA/ İZ GAZETE - DİSK Genel İş 2 No’lu Şube 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını DİSK Genel İş 2 No’lu Şube Yöneticisi aynı zamanda Genel İş Kadın Komisyonu Üyesi Zeynep Zarıçlar yaptı.

SALGIN KADINLARIN YÜKÜNÜ ARTTIRDI

1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör hükümete karşı mücadele eden Mirabel kız kardeşlerin mücadelesinin simgesi haline gelen 25 Kasım’ı bu yıl salgın koşullarında karşıladıklarını belirten Genel- İş Kadın Komisyonu üyesi Zeynep Zarıçlar, “Bu yıl, Covid-19 pandemisinin yarattığı toplumsal ve ekonomik sorunlar var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirerek kadınların evde, sokakta ve işyerlerinde daha çok fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalmasına ve hatta yaşam haklarının ellerinden alınmasına neden oluyor. 2020'nin ilk on ayında en az 229 kadın öldürüldü, 122 kadın tacize uğradı, 226 çocuk istismar edildi ve 79 kadın tecavüze uğradı. Salgın sürecinde yaşanan ekonomik kriz, cinsiyet eşitsizliğini de artırdı. Salgın ile birlikte okulların kapatılması ya da uzaktan eğitime geçilmesi ile çocuk bakımı, yaşlı bakımı, ev dışından hizmet alımının azalması ile artan iş yükü, uyulması gereken hijyen kuralları, temizlik işleri, geleneksel olarak kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rolü gereği kadınların ev içi yükünü artırmıştır. Ev içi iş yükündeki artışın yanı sıra, piyasada daralan istihdam olanaklarının kadınların işgücüne katılımı ve istihdama katılımını azalttı, işsizlik çığ gibi büyüdü. Kısacası ülkemizde kadın emeği konusunda yaşanan sorunlar, salgın sürecinde giderek daha da kötüleşti. Bu sorunları görmezden gelmek ve geçici çözümler üretmek, kadın emeği sorunun daha da derinleşmesine yol açacaktır” şeklinde konuştu.

“YAŞASIN KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ”

18 yıldır bizi görmezden gelen, sesimizi duymayan, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak için elinden geleni yapan hükümete seslendiklerini ifaden eden Zarıçlar, “Biz kadınların her alanda mücadele ettiğimiz şiddetten ,tacizden, ekonomik krizden ve pandeminin yıkıcı etkilerinden korunmamız için yapılması gerekenler bellidir. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun uygulansın. ILO’nun geçen yıl kabul ettiği 190 No’lu “İşyerinde Şiddet ve Tacizin Önlenmesi” sözleşmesi ülkemiz tarafından da onaylansın. Hükümet politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimlerine karşı tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır. COVID-19 pandemisinin yarattığı krizden en çok etkilenen sektörlerde iş ve gelir kaybına uğrayan kadınlar için özel önlemler geliştirilmelidir. Salgın süresince bütün işçiler süre koşulu aranmaksızın işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmalıdır. Tüm işyerlerinde, hamileler, yasal süt izni kullananlar, engelliler, 60 yaş ve üzerinde olanlar COVID-19 salgını süresince idari izinli sayılmalıdır. 12 yaşından küçük çocuğu olanlara talepleri halinde ücretli izin verilmelidir. Kadınlara özgü görülen ev içi sorumlulukların çözümü için kamu politikaları hayata geçirilmelidir. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır. Bu taleplerimiz için DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube olarak mücadelemizi yükselteceğiz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nde, kadını ezen, yok sayan, ötekileştiren, öldüren her türlü ideolojinin karşısında; haklı mücadelemizde ön safta kız kardeşlerimizle sesimizi ve sözümüzü büyütmeye kararlıyız. Yaşasın kadın dayanışması, Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi!” dedi.

Editör: Haber Merkezi