DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyeleri ile çeşitli emek ve meslek örgütleri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nı kutlamak için Kadıköy İskele'de bir araya geldi. Bunun yanı sıra CHP, DEM Parti, TİP, Türkiye Komünist Partisi (TKP), Emek Partisi (EMEP), SOL Parti gibi siyasi parti örgütleri de meydanda yer aldı.
Bu dört meslek örgütü ile diğer örgütlerin “gelecek hedeflerini ortaya koyan ve mücadele hattını belirleyen” manifestosu okundu. Manifestoda şunlar kaydedildi:
“Bugün ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında buluştuk. İl il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak, 1 Mayıs meydanlarına aktık. Kendini bu ülkenin sahibi sananlara, halktan büyük bir güç olmadığını bir kez daha gösterdik. Biz, tüm renklerimiz ve farklılıklarımızla Türkiye’yiz.
Bugün, 1 Mayıs meydanlarında, başka bir yaşamın, başka bir Türkiye’nin müjdesini vermek için bir aradayız. Bugün 1 Mayıs alanlarında, bir kez daha tanık oluyoruz ki ülkemizde yepyeni bir güneş doğuyor. Mutlu bir hayat filizleniyor. 1 Mayıs alanlarından bir kez daha ilan ediyoruz ki zorbaların değil; işçilerin, emekçilerin, halkın egemen olduğu bir ülke mümkün. Ürettiğimiz değeri adaletli görüştüğümüz, asgari ücrete ve asgari yaşama mahkum kalmadığımız bir hayat mümkün. Demokratik haklarımızı kullanabildiğimiz, sendikalı olabildiğimiz, grevlerin yasaklanmadığı, itiraz edenin hakkını savunanın kapısına gece yarısı kimsenin dayanmadığı bir ülke mümkün.
İnsanca yaşadığımız bir hayat mümkün
Çalışırken ölmediğimiz, sağlığımızı kaybetmediğimiz, tükenmediğimiz, tacize, şiddete, ayrımcılığa uğramadığımız, 8 saat insanca çalışıp 8 saat insanca dinlenip 8 saat insanca yaşadığımız bir hayat mümkün. Onlarca yıl çalıştıktan sonra emekli olabildiğimiz, emeklilik hakkımızın gasbedilmediği, emekli olunca çalışmak zorunda kalmadığımız, emeklisini insanca yaşatan bir ülke mümkün. Sokaklar, iş yerinde, şiddetin ve tacizin olmadığı, kadınların güvencesiz ve esnek çalışmaya mahkum edilmediği, ayrımcılığa uğramadığı, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulandığı, Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) 190 sayılı Sözleşmenin onaylandığı bir hayat mümkün. Ülke kaynaklarının sermaye için, rantçılar için, savaş için, siyasi rakipleri tasfiye etmek için değil; bizi, 86 milyonu, insanca yaşatmak için kullanıldığı bir ülke mümkün.
Kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığı; dilimize, inancımıza, kimliğimize, kökenimize bakılmadan hepimizin tüm renklerimizle eşit yurttaşlar olduğumuz, özgürce siyaset yapabildiğimiz ve örgütlenebildiğimiz, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşadığımız bir hayat mümkün. Çocuklarımızın okula aç gitmediği, öğretmenlerin bir gecede sürgün edilmediği, diplomaların tek kişinin emriyle iptal edilmediği bir ülke mümkün.
Rantı değil doğayı ve yaşamı kurmayı hedefleyen bir ülke
Yıllarca çalışıp, okullar bitirip en zor sınavları geçip mülakat adı verilen tek adama sadakat sınavına maruz kalmadığımız, KHK’dan ve bir sabah işsiz kalmadığımız, çalışma hakkımız başta olmak üzere kazanılmış haklarımızın korunduğu bir hayat mümkün. Gazetecilerin, sendikacıların, sanatçıların, akademisyenlerin, belediye başkanlarının, eş başkanlarının, muhalif siyasetçilerin, gençlerin hapsedilmediği, özgür bir Türkiye mümkün. Büyük bölümü deprem bölgesi olan bir ülkede, felaketi çaresizce beklemediğimiz, rantı değil; doğayı ve yaşamı kurmayı hedefleyen bir ülke mümkün. Herkesin başını sokabileceği bir evi olduğu, depreme dayanıklı, doğaya ve insana saygılı güvenli şehirlerde yaşadığımız bir Türkiye mümkün.
Bebeklerin sağlığının para hırsına kurban edilmediği, boğmacadan, kızamıktan çocukların ölmediği, insanları hastalıklardan koruyan, hastalandığında kolayca ulaştığı nitelikli bir sağlık sistemi mümkün. Tek bir kişinin değil; kayyumcuların değil; halkını söz ve karar sahibi olduğu bir düzen mümkün. Gerçek bir demokrasi mümkün.
Yeter ki birlik olalım
Bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki yüzlerce 1 Mayıs alanında aynı anda hep beraber ilan ediyoruz: Emeğin, demokrasinin, adaletin, barışın, eşitliğin, laikliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin egemen olduğu bir düzeni kuracağız. Yeter ki birlik olalım, yeter ki mücadele edelim, kurtuluş için hep beraber olalım.
2025 yılında 1 Mayıs meydanlarında, milyonlar kendisinin ve ülkenin geleceği için söz veriyor. Yarından tezi yok bu meydanlar ayrılmaz. Nerede yaşıyorsak, çalışıyorsak, mücadele diyorsak, orada örgütleneceğiz. Örgütlenerek kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Biz kazandığımız da demokrasi, adalet, barış, kardeşlik, emek kazanacak. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”