Şükriye Aci sessizliğini bozdu: Haklıyken haksız duruma düştüm, kimse beni dinlemedi
Şükriye Aci sessizliğini bozdu: Haklıyken haksız duruma düştüm, kimse beni dinlemedi
İçeriği Görüntüle

HP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Çağlayan Adliyesi'nin önünde bugün görülen İBB Meclis Üyelerinin davasına ilişkin açıklamada bulundu.

Çelik, şunları söyledi:

Başka niçin tutuklandılar?

"Çağlayan Adliyesi’ndeyiz. Bugün günün erken saatlerinden itibaren avukatlarımızla, ilçe başkanlarımız, meclis üyelerimizle birlikte tutuklu olan meclis üyelerimizin davasını takip ettik. 11 Şubat’ta gözaltına alınmıştı 9 meclis üyemiz ve bir başkan danışmanı. 13 Şubatta da tutuklanmışlardı. 90 gündür tutuklular. 90 gün boyunca haksız hukuksuz bir şekilde ne yazık ki meclis üyelerimiz tutuklu kaldılar. Nasıl bir dönemde tutuklandı meclis üyelerimiz? Tam da terörsüz ve demokratik bir Türkiye’nin konuşulduğu bir dönemde, 90 gün önce tutuklandılar. Neden tutuklandılar? Birincisi dediler ki ‘Bu meclis üyeleri HDK üyesidir’. İçeride şu anda dava görülmeye devam ediliyor. Günün erken saatlerinden itibaren tutuklu meclis üyelerimizin ifadesi alındı. Onların ifadeleri tamamlandı. Şu anda avukatlar ifade sürecini tamamlıyorlar. ‘HDK üyesi oldukları’ gerekçesiyle tutuklandılar ya avukatlardan biri şöyle bir şey söyledi, ‘ya bu nasıl bir çelişkidir ki bu arkadaşlar HDK üyesi oldukları için tutuklandılar ama HDK’nın eş sözcüleri biri eski bir yeni milletvekili şu anda arka taraftan bu davayı takip ediyor.' Bu çelişkiye dikkat çekti. HDK ile ilgili avukatlar açıklamalar yaptılar. Başka niçin tutuklandılar?

Biz Türkiye İttifak yapıyoruz ve bu ittifakın içerisinde bütün siyasi partilerden isimleri adaylaştırabiliriz

Kent Uzlaşısı gerekçesiyle DEM Parti'nin 31 Mart seçimlerinden önce bir ifadesi vardı, 'bir yerde eğer belediye başkanının orayı kapsayıcı bir şekilde yöneteceğine inanırsak biz oralarda aday çıkartmayabiliriz' demişlerdi. DEM Parti'nin kendi stratejisi. O partiyi ilgilendiren bir strateji. Peki biz ne dedik, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ne dedi? Dedi ki 'Biz Türkiye İttifak yapıyoruz ve bu ittifakın içerisinde bütün siyasi partilerden isimleri adaylaştırabiliriz' dedi. Bizim AK Parti’den mesela meclis üyelerimiz var. Örneğin, Üsküdar birinci sırada daha önce AK Parti İBB Meclis üyesi bir arkadaşımız şu anda bizim partimizin meclis üyesi ve başkan yardımcısı. Demokrat Parti’nin bir önceki il başkanı bizim Kartal ve Büyükşehir meclis üyemiz. İYİ Parti'den arkadaşlar var. MHP’de daha önce siyaset yapmış, Ülkü Ocakları'nda başkanlık yapmış meclis üyelerimiz var. DEM Parti'de daha önce siyaset yapmış meclis üyelerimiz var.

Ne demek batı illerinde Kürtlerin söz sahibi olması?

Türkiye İttifakı kapsamında geçmişte hangi siyasi partide görev yapmış olursa olsun buna bakmadan halka doğru hizmet edebilmek için hem de seçimleri kazanabilmek için biz listelerimizde çeşitli partilerden sayın genel başkanımızın ifade ettiği gibi Türkiye İttifakı kapsamında insanlara yer verdik. Bu insanlar tutuklandığında savcılık sevk yazısında 'Kent Uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerinde belediye kazanmasalar bile Kürtlerin belediye meclislerinde söz sahibi olması sağlanmıştır.' Bu ifade sadece bir hukuk skandalı değildir, aynı zamanda ırkçılıktır. Bakın bu ifade bölücülüktür. Bölücülük dediğimiz şey budur işte. İnsanları 'kimliklerinden dolayı batı illerinde söz sahibi olmuşlardır' demek tam anlamıyla bir bölücülüktür. Ne demek batı illerinde Kürtlerin söz sahibi olması? Bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşıyoruz, bu ülkenin kurtuluş mücadelesini birlikte vermişiz. Ahmed Arif’in bir şiiri var ‘Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız. Karşıyaka ovalarla kız alıp vermişiz’ diyor. Etle tırnak gibi birbirine karışmış bu insanlar, kız alıp vermişler. Ahmed Arif’in dediği gibi tavukları bile birbirine karışmış. Bu bölücülüktür, bu bölücü bir anlayışın sonucudur. Buradan ifade ediyorum Türkiye’yi böldürmeyeceğiz. Etle tırnak gibi iç içe geçmiş bu toplumların bu şekilde kriminalize edilmesine izin vermeyeceğiz. Biz onların gerçek amaçlarını biliyoruz.

Siyaseti dizayn etmek için bu işler gerçekleştiriliyor

Bu arkadaşların 90 gün boyunca tutuklu kaldığını da biliyoruz. 31 Mart’ta CHP Türkiye’nin birinci parçası oldu. Ve Türkiye’nin birinci partisi emin adımlarla iktidara yürüyor. Ne yapıyorlar; terörle ilişkilendirilmeye çalışarak, CHP’yi kriminalize etmeye çalışıyorlar. Yolsuzluklarla, mali suçlarla ilişkilendirerek CHP'nin itibarını toplum nezdinde zayıflatmak istiyorlar. Bu büyük bir operasyonun adımıdır. Belediye başkanlarımız tutuklayan anlayış, meclis üyelerimizi tutuklamıştır. Kurultayımıza dava açmıştır. Sokaktaki 70 yaşındaki vatandaştan, parti başkanlarına kadar siyaseti dizayn etmek için bu işler gerçekleştiriliyor. CHP’nin iktidar yürüyüşünü bu yöntemlerle yargıyı siyasallaştırarak engellemeye çalışıyorlar. Son olarak şunu ifade edeyim devam ediyor duruşma. Meclis üyelerimizin bir an önce serbest kalması gerekir. Meclis üyelerimiz serbest bırakılmalı, görevlerinin başına dönmelidirler. Yine aynı şekilde benzer bir dava ile tutuklu olan Esenyurt Belediye Başkanımızın, Şişli Belediye Başkanımızın serbest kalması gerekir. Ve görevlerinin başına dönmesi gerekir. Nasıl bir dönemde görülüyor bu dava terörsüz, demokratik bir Türkiye'nin konuşulduğu bir dönemde... Bütün siyasi tutsaklar da sebest kalmalı çünkü bu davaların tamamı siyasi davalardır.''

Kaynak: ANKA