İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, İz TV’de yayınlanan ‘Kayıt’ programında CHP’nin Bolu’da düzenlediği kampa bazı İzmir milletvekillerinin katılmamasını değerlendirdi. CHP’de yaklaşık iki yıl önce yapılan son kurultaydan beri parti içinde çekişmeler olduğunu kaydeden Kartal, “İzmir milletvekillerinin büyük çoğunluğu CHP Genel Merkezine muhalefet çizgisinde duruyor. CHP’de kurultaydan bu yana bana göre CHP Genel Merkezinin de –dışlayan, öteleyen- hatalı yaklaşımları nedeniyle; ‘bana oy verdin - vermedin, değişimcisin - Kemal Kılıçdaroğlu’cusun’ durumu ortadan kalkmadı. Bu durumu iki tarafta da kaldırmak istemeyenler vardır. Ancak normalde bunların marjinal kalması gerekir. Görüyoruz ki çok da marjinal değiller. Kalabalık bir milletvekili grubu, kurultaydan sonra kendilerini partiye ait hissetmiyorlar. Partinin çalışmalarının dışında kaldıklarını düşünüyorlar. Bu il ve ilçe örgütlerine kadar sirayet eden bir durum.
“Parti içi meseleler çözülmeli”
İktidar da kurultay tartışmalarını ve parti içi kavgaları kullanma konusunda mahir. Onlar için gayet elverişli bir tablo oluşmuş oluyor. Böyle orta açarsan iktidar partisi de o golü atar. Kurultaydan beri bir türlü bu problemler ortadan kaldırılamadı. Umarım karar vericiler bu problemleri çözmek için adım atarlar. Çünkü bu durumun hem toplumsal muhalefete hem tüm ülkeye zararı dokunuyor. CHP’nin kendi iç problemlerini hızlıca çözüp, toplumun geniş kesimlerinin problemlerine odaklandığı bir hatta girmesi gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Kooperatif davasında herkesin beraat etmesi gerek”
Kamuoyunda kooperatif davası olarak bilinen davanın ikinci duruşması 13 Ekim’de İzmir Adliyesi’nde görülecek. İlk duruşmayı 3 gün boyunca yakından takip ettiğini belirten Ümit Kartal, süreci şöyle anlattı: “Ben ilk duruşmayı 3 gün boyunca izledim. 200 sayfalık iddianamenin tamamını okudum. Gördüğüm şu; herhangi bir suç yok, menfaat yok, hileli davranış yok. Savcılık makamından aksi bir iddia da olmadı ama tutuklu yargılanıyorlar. Bir gazeteci olarak yorumluyorum, hiç tutuklanmamaları gerekirdi. İlk duruşmada tahliye edilip, tutuksuz yargılanmaya devam edebilirlerdi. 13 Ekim’de kesinlikle tahliye olmaları gerekir. Bu davadan herkesin beraat etmesi lazım. Ancak ilk duruşmadan hemen sonra savcılık makamının yapmadığı kadar, ifade verenlere cevap veren bir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı gördük. Eğer kamu zararı yaratmaya yönelik şimdiki Büyükşehir Belediyesi bir çaba içine girmezse buradan kimsenin ceza alabilmesinin imkânı yok. İnsanlar maddi manevi mağdur ediliyorlar. Tutuksuz yargılamanın temel olduğunu hepimiz savunuyoruz. Kaçacak insan zaten kaçardı” dedi.

“Suç duyurusunda bulunacak mısın Cemil Tugay?”
Kartal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) 2 bin 135 kamyon hafriyat dökümü nedeniyle oluşan kamu zararını gündeme getirdi. Kartal, İzBB Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Uzun imzalı yazıya dikkat çekerek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Uzun’un, Cemil Tugay’ın göreve getirdiği ve görevden aldığı Hüseyin Sezer dönemiyle ilgili kamu zararı oluşmuştur diye resmi yazısı var. Bununla ilgili Cemil Tugay’ın suç duyurusu veya denetimi var mı? Ben çelişkiyi ortaya çıkarmak bakımından bunu gündeme getirdim. 2 bin 135 kamyon hafriyatın uygunsuz bir şekilde dökülmesinden bahsediliyor. Ortada olmayan çok ciddi bir kazanç var. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunacak mısın Cemil Tugay? 28 bin liralık yemek faturasıyla ilgili neden bulundun? Bunu gören Büyükşehir bürokratları çalışır mı? Hangi bürokrat elini taşın altında koyacak? Yarın ben de kendimi hapiste bulurum diye düşünmez mi insanlar? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iç barışı yok edilmiştir. O nedenle bu döneme fetret devri diyorum” diye konuştu.

Şenol Aslanoğlu tahliye olmalı ve çıkıp yarışmalıdır
CHP İzmir’de 17 Ekim’de yapılacak il kongresiyle ilgili de konuşan Kartal, “Genel Merkez, tutuklu il başkanı Şenol Aslanoğlu tek adayımızdır dedi ve büyük gümbürtü koptu. Deniz Yücel de daha önce genel merkez iradesiyle tek aday olarak il başkanlığına devam etmişti. Şenol Aslanoğlu, Türkiye genelinde tutuklu bulunan tek CHP il başkanı. İl başkanı olduğu için tutuklu olduğunu herkes biliyor. Mahkemede bunu istemeyerek de olsa anlattı. Başka ne olacaktı ki? Aslanoğlu cezaevindeyken birisi de karşısına çıkacak ve ikisi yarışacaklar mı? Bu nedenle il başkanlığı için adı geçen Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya’nın açıklaması mükemmel. Yoldaşım cezaevindeyken çıkıp aday olmam dedi. Devam etmek isteyen bir il başkanı tutukluyken başka biriyle devam edilirse burada bir çelişki olur. Diğer il başkanları ben de dikkat edeyim, tutuklanırsam partim beni de yarı yolda bırakır diye düşünür. Genel Merkezin bu iradesi ‘kimseyi yarı yolda bırakmayacağız’ iradesi. Bu olağanüstü dönemi bu olağanüstü koşullardan bağımsız düşünerek yapılan yorumlar, birilerinin partide benim de etkim olsun çabasından başka bir şey olarak anlaşılmaz. Doğru olan 13 Ekim’deki davada Şenol Aslanoğlu’nun tahliye edilmesi ve 2-3 adaylı bir kongrede yarışmasıdır. Kaybedebilir, tahliye olduktan sonra bir problem olmaz. Çıkıp yarışmalıdır” açıklamasında bulundu.