CHP Genel Başkan Yardımcısı, Gölge Adalet Bakanı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde tutulan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan’ı ziyaret etmeden önce basın açıklaması gerçekleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili ve Gölge Adalet Bakanı Gökçe Gökçen, CHP İzmir İL Başkanı Şenol Aslanoğlu, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan’ı ziyaret etmek üzere geldiği Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ziyarette Gökçen’e, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya ve CHP Karabağlar İlçe Başkanı Volkan Gürboğa eşlik etti.
Gökçen, 19 Eylül’de Aslanoğlu ve Soyer’in serbest kalacağına inandığını söylediği açıklamasında, İstanbul soruşturması kapsamında tutuklanan CHP’li isimler için ‘terör suçu’ uydurulduğunu ifade etti. Gökçen ayrıca, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in sağlık koşullarının cezaevinde kalmaya uygun olmadığını ve cezaevinde tutuldukları her gün cinayete teşebbüs suçunun işlendiğini belirtti.
"19 Eylül'de arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz"
‘Kooperatif’ soruşturması kapsamında tutuklanan Aslanoğlu ve Soyer’in ilk duruşmada serbest bırakılmasını beklediklerini söyleyen Gökçen, “İzmir’de İstanbul yargılamalarının, Ak Toroslar çetesi operasyonun aksine bir durum görüyoruz. Burada iddianameler biraz daha hızlı şekilde hazırlandı fakat tutuksuz yargılanma esas olmalıydı. Zaten Şenol başkanımız daha önce yargılanmış ve beraat etmişti. Hiçbir arkadaşımızın hesap veremeyeceği herhangi bir davranışları olmadı. Tutuksuz yargılanmış olsalardı çifte standart ortadan kalkmış ve vatandaşlarımızın huzuruna bu yargılanmaların adil bir şekilde sonuçlanmasını hep birlikte bekleyecektik. İddianame hazırlandı ve büyük cezalar isteniyor ancak ilk duruşmada kendilerinin serbest bırakılmalarını bekliyoruz. 19 Eylül’de hep birlikte başkanlarımızın yanında olacağız” diye konuştu.
"Terör suçu uyduruluyor"
Gökçen, AKP iktidarının bir yanda PKK ile barış sağlamak için çabaladığını ancak diğer yanda da Kürt yurttaşları 31 Mart sürecinde ‘Türkiye İttifakı’ politikasıyla CHP’ye oy vermeye ikna eden siyasetçiler için ‘terör suçu’ uydurduğunu söylediği açıklamasında, “İstanbul yargılamalarının bir kısmında farklı bir durum var. Bakıyorsunuz TBMM’ye bir siyasi partinin lideri başka bir partinin liderine el uzatıyor, hatta bir konuşmada Öcalan’ı meclise getirmekten bahsediyor. Ardından bir komisyon kuruluyor ve bu komisyona Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adı veriliyor. Orada toplumsal barışın inşası, silahsızlanma, demokratikleşme için bir çalışma gerçekleştiriliyor ama diğer taraftan iddianamelerde ya da suçlamalarda, batıdaki Kürtlerin il ve ilçelerdeki temsili diye bir suç uyduruluyor. Biz CHP olarak buna ‘Kent Uzlaşısı’ demedik, ‘Türkiye İttifakı’ dedik. Fakat bu ittifaklar doğrudan yurttaşlarımızla birlikteydi. Bunun içinde Kürtler de var Aleviler de var Sünniler de var. Bu ittifaklar sonucunda 31 Mart seçimlerinin sonuçlarını gördük. Şimdi iddianamelerde bunun, siyasi stratejilerin suç ve terör faaliyeti olarak gösterildiğini görüyoruz. Bizler yol arkadaşlarımızı tanıyoruz. Eline hayatında silah almamış, terör propagandası yapmamış, tüm yurttaşlar eşit temsilsin diye çalışmış yol arkadaşlarımız terörden suçlanıyor” ifadelerine yer verdi.
"Çalık kanser hastasıdır ve cezaevinde yaşama şansı yoktur"
Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın kanser hastası olduğunu ve bu hastalıkla cezaevinde yaşama şansı bulunmadığını belirten Gökçen, “Geçtiğimiz hafta bir Adli Tıp Raporu gördük ancak raporların tekrarlanması, başkanımızın tekrar tekrar hastanelere taşınması ve orada da ailesinden kaçırılacak şekilde kattan kata taşınması vicdanları sızlatıyor. Başkanımız kanser hastası ve cezaevinde hastalığıyla yaşaması mümkün değil. Ancak her ne hikmetse başkanımız tekrar tekrar tetkiklere zorlanarak adeta bir işkenceye maruz bırakılıyor. Bir yanda TBMM’de hasta hükümlüler tartışılırken diğer yanda Resmî Gazetelerde Cumhurbaşkanı kararlarında Hizbullahçıların, Madımak hükümlülerinin cezalarının kaldırıldığı yerde, henüz hakkında iddianame bile olmayan Murat Çalık tekrar tekrar ailesinden uzakta, İstanbul’dan İzmir’e götürülüp, İzmir’den hastaneye götürülüp tekrar rapora mecbur bırakılmıştır. Hatırlatmak gerekir ki tutuklular için Adli Tıp raporuna gerek yoktur, tutuklama bir istisnadır. O da kaçma şüphesi ya da delilleri karartma şüphesidir. Başkanımız görevinin başındayken, vatandaşlara hizmet ederken, vatandaşlarla bağı kopsun diye özel bir çaba gösterilmektedir” dedi.
"Onları 1 gün bile içeride tutmak cinayete teşebbüstür"
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Çalık’ın cezaevinde tutulduğu her gün cinayete teşebbüs suçu işlendiğini belirten Gökçen, “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek en son paylaşımında, ‘Sağlığımla ilgili geri dönüşü olmayan bir ihtimalin kurbanı olmak istemiyorum’ demiştir. Muhittin Böcek, şeker, tansiyon, kalp ve prostat hastasıdır, her gün 16 ilaç kullanmaktadır. Aynı şekilde Sarıyer eski Belediye Başkanımız Şükrü Genç 71 yaşında tutuklanmış ve kendisi Parkinson ve şeker hastası olmasının yanında Kolon Kanseri tedavisini de cezaevinde görememektedir. Dolayısıyla Mehmet Murat Çalık, Muhittin Böcek ve Şükrü Genç derhal serbest bırakılmalıdır. Onlara cezaevinde uygun beslenme imkanını sağlamayanlar, bir çetenin faaliyetleriyle onları zorla cezaevinde tutanlara yazıklar olsun. Onları 1 gün içeride tutmak cinayete teşebbüstür. Bu suçu işleyenlere yazıklar olsun diyoruz” ifadeleriyle açıklamasını noktaladı.