Batuhan KAYA/İz Gazete-İz TV, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Samsun’da başlattığı ve çeşitli illerde gerçekleştirdiği mitinglerin sonuncusu olan “Büyük İzmir Mitingini” canlı yayınladı. Nil Kahramanoğlu’nun sunumuyla gerçekleştirilen canlı yayına,CHP Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut konuk oldu.
Bulut programda, “İzmir, bu tür mitinglere alışık. 19 Mayıs Cumhuriyet Bayramı olabildiğince alanları dolduruyor. Bugün de genel başkanımız alana geldi ama bir o kadar da dışarıda. Bence bugünkü eylemin farklı bir özelliği var. 19 Mart darbesi sonrası Saraçhane’de başlayan ve sonra Türkiye’nin dört bir yanına, ‘İzmir CHP’nin Konya AKP’nin kalesi’ deniyor ya, oralara yayılan bir durum. Bu görüntü, artık ‘kale’ kalmadığının görüntüsü” diye konuştu.
“Meseleyi ‘CHP mitingi’ diye değerlendirirsek küçültürüz”
CHP’nin gerçekleştirdiği mitingleri ‘CHP’nin eylemlerinden’ öte diye tanımlayan Bulut, “Bu mitingler CHP’nin ‘eyleminden’ öte Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkma, Atatürk’ün kazandırdığı değerlere sahip çıkma görüntüsüdür. Türkiye asla bir Irak ya da Suriye falan değil. Türkiye, dünya lideri Atatürk’ün emperyalistlere karşı mücadelesiyle kurulmuş ve kurulduğu tarihlerde kadın haklarında Avrupa’dan bile önde, demokraside Avrupa’yı kendine hedef koymuş bir ülke. Ama şimdi geldiğimiz nokta itibariyle o kurucu değerlerin tehlikeye atıldığı, tek kişilik bir yönetim sisteminin artık canı istediğini hapse attığı, bireysel özgürlükler noktasında sınırı kendi istediği gibi çizen bir noktaya geldi. Bugün burada olan insanların tepkilerinin en önemli sebebi budur. Meseleyi CHP mitingi-eylemi olarak değerlendirirsek bence küçültürüz. Bence meseleyi her siyasi partiden insanın geleceğe yönelik endişeleri nedeniyle tepki koydukları bir eylem diyebiliriz” dedi.
“Millet iradesini harekete geçirdik”
Samsun’dan başlayan ve İzmir’de sonlanan miting serisiyle millet iradesini harekete geçirdiklerini söyleyen Bulut, “Bu bir final değil. Demokraside en büyük güç milletin kendisidir. Nasıl ki hükümeti millet seçiyorsa o hükümeti geri almak da onun kararıdır. Ama şimdi milletin üstünde kendini gören bir irade var. Saray’daki Cumhurbaşkanı kendisini milletin önünde görüyor. Nedir örnekleri? Seçilmiş belediye başkanının yerine kayyım atıyor. Türkiye’nin en büyük ilinin belediye başkanını daha iddianame bile ortada yokken içeri atabiliyor.Geçmiş zamanda Ergenekon ve Balyoz dönemlerinde ‘ben savcıyım’ demişti. Daha sonraki dönemlerde aynı şekilde, hatırlayın o dönemlerde zırhlı araçlar falan verilmişti. Şimdi, aynı kimlikteki Erdoğan’ın halini görüyoruz. İçeri atılan insanlar hakkında havuz medyasında propaganda yürütüyorlar. İçeri atmaya yönelik hukuki anlamda bir zemin oluşturulmadığı için bir kirli propaganda yürütüyorlar. Ergenekon ve Balyoz’da bunu gördük. Şimdi aynı iradeyle İmamoğlu’nu içeride tutmaya çalışıyorlar. Biz de buna karşı en etkili güç olan millet iradesini harekete geçirdik. Saraçhane’de başlayan, bugün mitingle devam eden mitinglerle millet iradesini harekete geçirdik. Bu iradeyi gösterdiğimiz müddetçe hem demokrasiye sahip çıkacağız hem de buraya müdahale edeceğiz” diye konuştu.
“İmamoğlu çıkınca bu iş bitmeyecek”
Bulut, İmamoğlu çıksa dahi bu işin bitmeyeceğini ve her alanda mücadeleye, sandık gelene kadar devam edeceklerini söyleyerek, şöyle konuştu:
“İmamoğlu çıktığında bu işi bırakmayacağız, sandık gelene kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Hem sokakta olacağız hem mecliste müdahalelerimizi yapacağız hem de tüm STK’ları ayağa kaldıracak, bu ülkenin gidişatına müdahale edecek bir direnç oluşturacağız. Türkiye’de şu anda sadece İmamoğlu içeri atılmış değil, muhalifler arasından, sanatçılardan, iş dünyasından aklınıza gelebilecek her kesimden tutuklular var. O nedenle bu meseleyi sonuna kadar götüreceğiz. Ne zaman sandık gelecek o zaman bu ülkeye demokrasi getireceğiz.”