Gizem TABAN/İZ GAZETE- Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sendika yetkisi mahkemelik oldu.  Hastanede yapılan yetkili sendika olma yarışı; Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı (KESK) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı (Memur-Sen) Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) arasında geçti. Gelinen noktada Sağlık-Sen yetkili sendika olduğunu ilan etse de süreçte yaşananlar SES İzmir Şubesi tarafından yargıya taşındı. SES İzmir Şube Yöneticisi ve Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi İşyeri Temsilcisi Hava Akcan, yetki belirleme sürecinde çalışanlara baskı yapıldığını, hukuka aykırı hareket edildiğini ve Hastane yöneticilerinin görev ve yetki alanlarını aşarak sürece müdahil olduğunu söyledi. Süreçte yaşananları detaylı bir şekilde aktaran Akcan, haklarını hukuk önünde aramak için harekete geçtiklerini de açıkladı. 

fdghhghgfdgfd

Hukuk hiçe sayıldı

Yetki belirleme sürecinde yaşananları anlatan SES İzmir Şube Yöneticisi ve İşyeri Temsilcisi Hava Akcan, “Hastanemizde bu yıl yapılan yetki tespiti sürecinde; en çok üye sayısına sahip olduğumuz halde, hukuk kuralları hiçe sayılarak yapılan bir inceleme sonucunda, yetki, incelemeyi yapan Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ve Hastane Yönetimi tarafından malum sendikaya verildi.Malum sendikanın, ‘yetki elden gidiyor durdurmamız gerek’ düşüncesi sonucu itiraz ederek ve maalesef ki hastane yönetimini de sürecin bir parçası yaparak apar topar inceleme başlatmıştır. İncelemede; en çok malum sendikadan olmak üzere diğer sendikalardan istifa edenler konusunda ‘istifaların bireysel değil toplu verildiği’ gibi gerekçelerle istifa eden çalışanlar tek tek telefonla aranarak hukuk birimine gelmeleri istenmiştir. Burada, sendikadan istifa eden çalışanlara, ‘İstifanızı siz mi verdiniz toplu mu verildi, herhangi biriyle mi gönderdiniz?’ gibi sorular sorulmuştur. Çalışanları adeta suçlu olarak gören, sendika seçme özgürlüğünü hiçe sayarak çalışanların iradelerini görmezden gelen bir uygulama yaşandı. Kaldı ki bu tür incelemelerde çalışanlara yazılı olarak bilgilendirme çağrısı yapılır ve yazılı olarak inceleme için sadece görevlendirmesi yapılan muhakkik ve soruların cevabını yazan memur olması gerekir. Soru olarak da bilgilerin doğruluğu ve imzanın çalışana ait olup olmadığı sorabilecekken bu uygulamada; hukuk bürosunda çalışanların içinde ellerindeki evraklardaki soruları muhakkik olmadan evrak kayıt birimi tarafından kayıt altına alınmadan, çalışanlara birer nüshası verilmeden yapılmıştır” diye konuştu.

Adeta kıskaca alındı

Süreçte çalışanlara baskı uygulandığını ve hastane yönetimin de olaya müdahil olduğunu söyleyen Akcan, “Bu inceleme yapılırken SES İzmir Şube olarak Hastane Yönetimi ile yaptığımız tüm görüşmelere rağmen kayıtsız kalındığı gibi yapılan incelemenin usul ve esas yönünden gerek Devlet Memurları Kanunu’na gerekse Anayasa’ya uygun olmadığına ilişkin yazımıza dair cevap bile verilmedi. İncelemede sadece SES’e geçen üyelerin istifalarının incelendiğini, en son gün dahi toplu verilmeyen 5-10 istifanın bile incelemeye alınarak iptal edildiğini gördük. Malum sendikanın verdiği toplu istifalar ise inceleme dışında bırakıldı. Hukuk servisine gelen her çalışanı hastane yönetici odalarında bekleyen malum sendikanın yöneticileri ve temsilcileri tarafından baskı kurularak istifalarından vazgeçirilmeye çalışılmıştır. Bir ay boyunca,malum sendika yönetimi hastaneyi kendi işyeri bilerek davranmış, yönetici odalarından çıkmamış, çalışanlar hafta sonu tatili ve nöbet çıkışı dinlenme zamanlarında dahi idari amirleri,sorumlu hemşireleri, en yakın arkadaşları tarafından aranarak adeta kıskaca alınmıştır.Sadece yetkili kişilerin görebildiği çalışanlara ait bilgileri bu kişiler nasıl görebilmektedir?Gelinen son süreçte çalışanlar bizlerden yana olmuş ve 15 Mayıs’taki sendika aidat kesintileri yapılan kesin sonuçlar doğrultusunda SES sendikası üye olarak öndedir. Yetki toplantı bilgisi önce SMS olarak 15 Mayıs olarak gelmiş, sonrasında malum sendika yine itiraz etmiştir. 17 Mayıs’ta ki yetki toplantısında üye kesinti listeleri, toplantıdaki sendika temsilcilerine dağıtılmış ve SES’in 25-26 sayı önde olduğu görülmüş ve toplantıyı yöneten Başhekim Yardımcısı tarafından itiraz olup olmadığı sorulmuş ve biz SES olarak tamam dediğimizde Başhekim Yardımcısı listelerde SES’in üye sayısının çokluğunu görünce toplantıya katılan çalışanlara ‘Bu liste değil, diğer liste’ diyerek adeta kendilerini ele vermiştir” ifadelerini kullandı.

İrade yok sayıldı

Akcan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “SES olarak toplantıya gözlemci olarak şube avukatımız Hasan Hüseyin Evin ve SES İzmir Şube Eş Başkanımız Erkan Batmaz katılmış, yine toplantıda yaptığımız itirazlara ve elimizde var olan Devlet Personel Başkanlığı, Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı görüş yazılarını sunmamıza rağmen Başhekim Yardımcısı ‘Ben müdürlükten aldığım görüş yazısını esas alırım, onu yerine getirmek zorundayım’ diyerek talimatı yerine getirmiştir. Toplantıya 10 dakika ara verilerek ara sonrasında yeni oluşan listeler sonrası 41 üyemiz yok sayılıp; Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, Hastane yöneticileri yetki ve görev alanlarını aşarak, çalışanların iradelerini yok sayarak, Anayasa ve ülkemizin de taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelerce güvence altına alınan sendika seçme özgürlüğünü hiçe sayarak işyeri yetkisini malum sendikaya vermişlerdir.”

Süreç yargıya taşındı

Haklarını hukuk önünde aramak için yargıya başvurduklarını belirten İşyeri Temsilcisi Hava Akcan, “Yapılan hak gaspına ve hukuksuzluğa karşı incelemeyi yapan, karar veren yöneticilerle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Çalışanın yanında da hukuk önünde de haklıyız. Herkes tarafından bilinmelidir ki; Hakkımızı gasp edenlerle mücadelemiz, hakkımız teslim edilinceye kadar devam edecektir. Biz gücümüzü iktidarlardan değil, emekçi çalışma arkadaşlarımızdan alıyoruz. Yönetime Sesleniyoruz; çalışan emekçilerin üzerinden elinizi çekin, baskılara son verin, iş barışını bozan uygulamalardan vazgeçin, iş gücü verimini düşürmeyin, görev ve yetki sınırlarınızı aşmayın, gasp ettiğiniz yetki hakkımızı derhal teslim edin” dedi.

Editör: Duygu Kaya