İzmir’e yapılan operasyonun ardından tutuklu yargılanan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, içini İz Gazete’ye döktü. Buca F Tipi Kırıklar Cezaevi’nden İz Gazete’nin sorularını yanıtlayan Aslanoğlu gündeme dair açıklamalarda bulunurken, örgüte de önemli mesajlar verdi. Aslanoğlu, “Bizler iki zulüm gördük diye geri adım atacak adamlar değiliz, diz çökmeyiz. Dâhili ve harici karanlıkları ezeceğiz, yeneceğiz” dedi ve ekledi: “Sıkı tutunun birbirinize, fırtına devam ediyor, edecek. Enerjinizi içte değil dışta harcayın. Herkesi kucaklayın.”
İşte CHP İl Başkanı Aslanoğlu’nun tüm soruları içtenlikle yanıtladığı röportaj:
Süreçle ilgili “Cemil Tugay yüzünden buradayız” ifadeniz gündeme geldi ancak sosyal medya hesabınız üzerinden yalanlandı. Medyada paylaşılan belgelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin suç duyurusunda bulunduğu bilgisi yer aldı. Ayrıca eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın emniyetteki ifadesinde, “Hatalı raporlarla suç uyduruldu”, “siyasi intikam” sözleriyle Cemil Tugay’ı suçladığı görüldü. Bunların ardından, Cemil Tugay’ın olaya bir dahli olmadığını düşünüyor musunuz?
İçeri girdiğim ilk günden bugüne yaklaşık 1 aydır Cemil Tugay ile ilgili kötü bir açıklamam olmadı. Yanlışa yanlış ile cevap verilmez. Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanını basın önünde suçlamaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu tarafından oluşturulan, Savcılık tarafından bu rapora istinaden yapılan İZBETON suçlamalarında, 2 dosyada da tüm arkadaşlar tahliye edildi. Rapor haklı mıdır? Yargılama sonucunda göreceğiz. Ama şu an bile bu rapor nedeniyle tutuklanmalarının hatalı olduğunu gördük ki salıverildiler.
"Ahtapotun kollarını oluşturuyorlar"
Geçen dönemden bu yana AKP’li siyasiler tarafından eleştiri konusu olan bu “kooperatif modeli” neden şimdi operasyon konusu oldu? Zamanlamayı nasıl değerlendirirsiniz?
3 buçuk yıl önce kooperatif başkanı oldum. 2 buçuk yıl önce sona erdi. AKP’liler de 3 buçuk yıldır, 42 aydır tartışıyor bu konuyu. ‘Ahtapotun kollarını’ oluşturmak için İstanbul sonrası İzmir, Antalya, Adana, Adıyaman’a uzanma isteği olarak değerlendiriyorum. İzmir operasyonu da CHP’ye, partiye yapılan bir operasyonun parçasıdır.
Partiniz tarafından bu olay “AKP iktidarı tarafından yapılan bir itibar suikastı” olarak değerlendirildi. Sizce “yaratılmak istenen” algı toplum nezdinde kabul gördü mü?
Bana ulaşan bilgilerden ve basından takip ettiklerimden gördüğüm, körü körüne AKP’ye inanan, bugün 3-5 kişi kalmış azınlık dışında, toplumun çoğunluğu bu operasyonları itibar suikastçılığı olarak görüyor.
"Müthiş bir insanlık gördük"
Sizi bu süreçte en çok yaralayan ne oldu?
Bu süreçte gurur duyduklarım çok daha fazla. Türkiye’nin her yerinden il başkanı, büyükşehir belediye başkanı, milletvekili, kadın kolları, gençlik kolları üyeleri, partimizin temiz ve vicdanlı üyeleri, 2 buçuk yıllık il başkanlığı dönemimde dokunabildiğim işçi kardeşlerim, İzmir’in köylüleri, İzmir’den yüzlerce vatandaş, eşim Duygu’yu arayarak ‘yanınızdayız, bir şeye ihtiyacınız var mı?’ diye sordu. Kısacası müthiş bir insanlık gördük.
CHP İzmir İl Başkanı olmadan önce kooperatif başkanıydınız ve sizin de içinde olduğunuz bu model Türkiye’ye örnek gösterildi. O dönemde partili isimler hangi ifadelerle bu projeye desteklerini açıkladı, övdü ve destekledi?
TOKİ müteahhitleri ile bir avuç yandaş müteahhit vasıtasıyla değil, konut sahibi olmak isteyen vatandaşlar eliyle, yani kooperatifler eliyle kentsel dönüşüm modeli, sosyal demokrat bir model olarak halkımıza anlatıldı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu partimizin bu modelinin tüm Türkiye’de uygulanacağını, partimizin bugünkü Genel Sekreteri Sayın Selin Sayek Böke de finansman modelinin en doğru model olduğunu paylaştı. Oğuz Kaan Salıcı, Tunç Soyer ve Cemil Tugay da bu model ile ilgili övgü dolu konuşmalar yaptılar.
Şu an tamamlanmaya en yakın kooperatif, sizin başkanlığını yaptığınız kooperatif. Bu projeye 15 ay boyunca çivi çakılmadı. Sizce bu proje 15 ay boyunca kesintisiz devam etseydi teslim edilir miydi? Eğer bu proje yeni dönemde devam edip tamamlansaydı, bu operasyon gerçekleşir miydi?
İZBETON, Örnekköy 4’üncü etap projesinde 5 ay temel teslim edemedi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İzmir’in başka bir yerinde, burasıyla ilgisi olmayan bir inşaatı bahane ederek 3 ay da onlar durdurdu. 3 ay boyunca da ( Ocak-Mart 2024 dönemi) finansman nedeniyle durdu. Yani 11 ay başkaları tarafından durduruldu. Geri kalan 19 ayda inşaatın yüzde 50-55’lik kısmını bitirdi. 2024 Nisan ayından sonra finansman sıkıntısını da çözdü üyeler ve hızla tamamlanıyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi 2-3 ay sonra durdurmasaydı çoktan biterdi. İnce işler yapılıyordu, kısa sürede tamamlanırdı.
"CHP İl Başkanı olduğum için buradayım"
Bu soruşturmada tutuklanan tek kooperatif başkanı sizsiniz. Neden sadece siz tutuklusunuz?
Devrim marşlarının birinde, “Mademki biz partizanız, zincirin ilk halkasıyız, erken öleceğiz, seninle biz, şafaktan önce öleceğiz” der. Bu cevap yeter sanırım: CHP İzmir İl Başkanı olmam.
"İktidar kirletir"
Türkiye siyasetinde muhalefete karşı gelişen baskıcı reaksiyon bağlamında, tekrar eden bir şablon olduğunu düşünüyor musunuz? Demokrat Parti’den AKP’ye bu bağlamda bir süreklilik saptayabilir miyiz?
İktidar kirletir, mutlak iktidar mutlak kirletir. Uzun yıllar iktidarda kalanların dünyanın her yerinde baskıcı, otoriter, tek adamcı tarzlarını görüyoruz. Çünkü uzun süren iktidar gittikçe içe kapanır. 3-5 kişinin etrafında kararlar alınır. Ortak akıl, istişare rafa kalkar, kullanılamaz ve halktan kopuk bir iktidar oluşur. Halktan kopan iktidarın da iktidarda kalabilmesinin tek çaresi halka baskı yapmak ve zor kullanarak iktidarda kalmaya çalışmaktır.
Cemil Tugay İzBB Başkanı olmadan önce de sonra da İl Başkanı sizdiniz. Tugay’ın adaylığının netleştiği günden operasyonun gerçekleştiği güne kadar, bu konuyu karşılıklı şekilde konuşup, tartıştınız mı? Tugay’ın konuya dair saptamaları (eğer bahsettiyse) mağduriyetlerin giderilmesine ve işlerin tamamlanmasına dair yol haritası neydi? Aranızda geçen diyaloglar neydi?
Çokça konuştuk. Her seferinde inşaatları hızla bitirip, hem arsa sahibi vatandaşın hem de belediyeye güvenerek kooperatife üye olmuş vatandaşın evlerini en kısa sürede teslim edeceğini söyledi.
Geçmiş 11 aylık süre içinde Genel Başkan ve Genel Merkez yöneticilerini konu hakkında bilgilendirdiniz mi? Bilgilendirdiyseniz nasıl dönüşler aldınız?
Tabii ki defalarca bilgilendirdim. İzmir’de olan her konuyu, bir temsilcisi olarak Genel Başkana iletmek sorumluluğum var. Zaten Genel Başkanımız Halk TV canlı yayınında “İl Başkanımız bu sorunun halledilmesi için 1 buçuk yıldır elinden gelen çabayı gösterdi, eski-yeni arasında kalan tartışmaların bitmesi için çok emek verdi” dedi.
Kooperatif Başkanlığını bırakıp İl Başkanı olduktan sonra kooperatif mağdurlarıyla görüştünüz mü? Görüştüyseniz onlara ne anlattınız? Sizce İzBB kooperatiflerle olan sözleşmeleri feshettikten sonra bu mağduriyet nasıl ortadan kaldırılır?
Benimle görüşmek isteyen herkesle, kooperatif yöneticileriyle defalarca görüştüm. Arada köprü olmaya çalıştım. Sosyal medyadan hakaret eden, kooperatif üyesi olduğumu iddia eden herkesi İl Başkanlığına davet ettim. Biliyorsunuz sosyal medyayı zaten İl Başkanlığında görevli profesyoneller yönetiyor. Onlar hakaret edenleri davet ettiler ama hakaret edenlerden biri bile davete cevap verip gelmedi. Kim trol kim değil bilemeyiz. Sorunu olduğunu düşünen her vatandaşı davet edip dinlemek bizim görevimiz.
“Nerden baksan tutarsızlık"
Kamuoyu sizin İl Başkanı ve Kooperatif Başkanı olmadan önce de varlıklı olduğunuzu biliyordu. ‘Dolandırıcılık’ ve ‘yolsuzluk’ suçuyla itham edildiniz. Burada bir çelişki ya da absürt bir durum görüyor musunuz?
Konu baştan sona Ahmet Kaya şarkısı gibi “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.” Bugün iktidarda gördüğümüz kamu ile iş yapan, ihale alan, doğrudan temin alan binlerce siyasi görüyoruz. Ben İl Başkanı olarak 2 buçuk yıldır 2 Büyükşehir Belediye Başkanı, 50 ilçe belediye başkanı ile çalıştım. Tek biri bile ‘geldi iş istedi, aş istedi, belediyeden kazanç sağlamak istedi’ diyemez. Halep oradaysa arşın burada…
Bu soruları hazırladığımız saatlerde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ifadeye çağrıldı. Bu tarz operasyonların artacağına dair düşüncenizi öngörünüz, tahmininiz var mıydı? AKP iktidarının gelecekteki olası hamlelerini tahmin edebiliyor musunuz? Sizce bundan sonra gelişecek süreç bizlere ne gösterecek?
Halktan kopuk AKP iktidarı, halk ile bağ kuramadıkça saldıracak. Başka türlü iktidarda kalamaz. Bunu görüyor ve biliyorlar. Tüm CHP’liler bunu görmeli, bilmeli ve bir arada durmalı. Özgür Çelik Başkana hukuk eliyle yapılan baskıları görüyor ve üzülüyorum. Özgür Başkan yalnız değildir.
Kooperatif modelini en başından bu yana bilen, tanıyan ve sürecin içerisinde en çok yer alan az kişiden biri sizsiniz. Dolayısıyla dışarıda bu modeli ve projeyi anlayan, anlatabilecek olan az kişi var. Siz tutuklu olmasaydınız bu modeli insanlara nasıl anlatırdınız? Ayrıca tutuklu olmasaydınız cezaevindekileri nasıl savunurdunuz?
Kooperatif soruşturması deyip, kooperatif ile hiçbir ilgisi olmayan insanların hapiste olması kabul edilemez. Ne onlar kooperatif yöneticilerini tanır, ne de kooperatif yöneticileri yolda onları görse tanır. Bu zulüm bitmeli. Kooperatif modelini Sayın Tunç Soyer ifadesinde anlatmış. Çok da doğru ve güzel anlatmış.
Mağduriyetlerin giderilmesi hakkında Cemil Tugay’a sorumluluk düşüyor mu? Kendisine bir çağrınız var mı?
Mağduriyetlerin giderilmesi değil de, mağduriyet oluşmaması diyelim. Kooperatif üyelerinde mağduriyet oluşmaması için hakları verilmeli. Ama arsa sahibi 2012’den beri bekleyen gecekondu sahibi İzmirli hemşerilerimizi kast ediyorsanız onlara karşı parti olarak mahcubuz. Büyükşehir Belediyesi 13 yıldır evlerini teslim edemedi. Bunun çözümünü sadece 3 yıl kooperatiflerle denedi. Diğer zamanlarda kooperatif yok. Haklılar, hepsinin evini bir an önce teslim etmeliyiz.
"İki zulüm gördük diye geri adım atmayız"
Cezaevinden çıktıktan sonra kişisel olarak ve siyaseten yapacağınız ilk şey nedir?
Kişisel olarak kendimle mücadele, siyaseten toplumla mücadele... Aileme daha fazla vakit ayıracağım. Tek adama karşı sürdürülen toplumsal mücadeleye daha fazla omuz vereceğim. Bu omzu nerede, nasıl vereceğimi zaman gösterecek. Bizler iki zulüm gördük diye geri adım atacak adamlar değiliz, diz çökmeyiz. Dâhili ve harici karanlıkları ezeceğiz, yeneceğiz.
Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeniz nasıl geçti? Görüşmeden aklınızda kalan bir diyalog ya da söylem var mı?
“Sayın Başkanım, mahkemede sizin de adınızı verdim. Hep birlikte temel attık dedim. Örgüt soruyorsanız, işte örgüt… Tüm parti oradaydı dedim mahkemeye.” Mahkemede olanları kendisine aktardım, hep beraber güldük.
Kooperatif operasyonu gündemdeki yerini korurken, sizce İzmir ile ilgili örtbas edilen, halı altına süpürülen bir gündem var mı?
Açlık, yoksulluk, emekli maaşları, asgari ücret, işçi maaşları. Araba alımlarına getirilen ÖTV fahiş zammı, karpuzun para etmeyişi ve tarlada kalması. Orman yangınları. Ne mağaraya giren askerde, ne de orman işçisinde bulunmayan koruyucu maskeler. Bu maskelere harcanmayıp, 3-5 müteahhide akıtılan paralar. Yaşananların hepsi tüm bunlar konuşulmasın diye.
“Fırtına devam ediyor"
İlk kapalı ilçe başkanları toplantınızda örgüte ne mesaj verirdiniz?
Hapiste olsam da halen örgüte mesaj gönderebiliyorum. Yeni mesaj gönderdim. İl Başkanvekili hepsi ile paylaşacaktır. Sıkı tutunun birbirinize, fırtına devam ediyor, edecek. Enerjinizi içte değil dışta harcayın. Herkesi kucaklayın.
Yerel seçimin ardından CHP’li belediye başkanlarına peş peşe operasyon düzenlendi ve bu süreç devam ediyor. Ancak AKP’li bazı belediye başkanlarıyla ilgili medyada pek çok yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları gündeme gelse de herhangi bir operasyon yapılmadı. Bu tutuma dair neler söylersiniz? (Sizce partiniz yeterli gündemi yaratabildi mi? Kamuoyu oluşturabildi mi? Özeleştiriniz var mı?)
Yüzsüzlük sadece. Toplum görüyor. Bunun belediyelerde yapılanların bir yolsuzluk soruşturması, temiz eller hikâyesi olmadığının farkında. Yoksa on binlerce, yüz binlerce insan Ekrem Başkan için, Zeydan Başkan için, Muhittin Başkan için toplanır mıydı? Arkasında halk olanı yenemezsiniz.