İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Aralık ayı olağan meclis oturumunda dikkat çekici bir önerge meclise sunuldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Latif Aydemir, Konak Yenişehir Mahallesi’nde yer alan genelevin kaldırılmasını istedi.

"KENTİN İMAJI İÇİN DOĞRU DEĞİL"

Alanın çevresinde yer alan sosyal donatı alanları ve sağlık alanlarına dikkat çeken Aydemir, kentin merkezinde yer alan genel merkezin kentin imajı açısından doğru olmadığını belirtirken kaldırılması önerisini meclise sundu.

Öneride şu ifadeler yer aldı:

“Karşıyaka ilçemizde örnek bir kadın belediye başkanı olarak göstermiş olduğunuz kararlı ve duyarlı yönetim anlayışınızdan dolayı sizi tebrik ediyorum. Karşıyaka'daki mücadelemiz, İzmir'in bu büyük sorunuyla topyekûn savaşımızın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İlçemizde bulunan masaj salonlarının amaç dışı kullanımına yönelik yaptığınız denetimler ve bu kapsamda kapatılan işletmeler, toplum sağlığı ve güvenliği açısından son derece önemli bir adımdır.

Verilere göre: Son 6 ayda belediye ve emniyet iş birliğiyle kapatılan işletme sayısı, bu tür faaliyetlerin suç oranlarını %15 oranında düşürmesine katkı sağlamıştır. Bu hassasiyetiniz ve bu önleyici başarı için size ve ekiplerinize teşekkür ederim.

Ancak, tüm İzmir’i ilgilendiren, kanayan bir yaramız var:
Konak ilçemizdeki, İzmir’in merkezinde yer alan ve "İzmir Genelevi" olarak bilinen bölgedeki toplumsal hassasiyetler. Bu bölge, tam 45 yapı ve 6.650 metrekarelik devasa bir alanı kapsamaktadır.

Günlük olarak her gün yüzlerce toplu taşıma aracı ve tahmini 50 binden fazla vatandaşın, öğrencinin ve turistin geçtiği bu güzergâhta oluşan görüntü, "Güzel İzmir’imize" yakışmamaktadır. Bu durum, kent estetiği ve ahlaki değerler açısından kabul edilemez bir manzara oluşturmaktadır.

Daha da önemlisi, bu bölge, uyuşturucu ve fuhuş gibi toplumsal sorunların adeta merkezi haline gelmiştir. Emniyet verilerine göre, bu bölge çevresinde gerçekleşen uyuşturucuya bağlı suç ve asayiş olayları, Konak'ın diğer merkezi bölgelerine kıyasla 4 kat daha yüksektir.

En büyük endişe kaynağımız ise mağduriyet yaşıdır. Sosyal hizmet uzmanlarının saha çalışmalarından elde edilen taslak bulgulara göre, ne yazık ki bu bölgenin çevresinde yaşanan mağduriyetler ve istismarlar, 18 yaşının altına kadar düşmüş durumdadır. Bu, sadece bir asayiş sorunu değil, geleceğimiz olan çocuklarımızın güvenliğini tehdit eden ciddi bir toplumsal sorundur.

Adı geçen yerin 500 metre içerisinde 3 adet sağlık tesisi bulunmakta olup bir tanesi İzmir Büyükşehir Belediyemize ait Eşrefpaşa Hastanesidir;

2 adet Sağlık Bakanlığımıza ait Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi diğeri Suat Seren Göğüs Hastanesi, 20 metre yanında İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü olup İzmir'deki tüm vatandaşlarımızın araç plakası almak için önünden yaya olarak geçmek zorunda kaldığı alandır.

Ayrıca bu 2 devlet kurumuna ait hastanelerimize Ege Bölgesi’ndeki 8 ilimizden her gün 24 saat hasta sevkiyatı yapılmaktadır. İzmir’imizin prestiji ve güzelliği açısından çirkin bir tablo oluşturmaktadır, Güzel

İzmir’imize hiç yakışmıyor. Bu nedenle, söz konusu alanın ivedilikle kapatılması ve dönüştürülmesi konusunda Yüce Meclisimizin destek vermesini; İzmir’de ve tüm Türkiye’de örnek teşkil edecek bir düzenlemenin hayata geçirilmesini temenni ediyorum.

Çözüm ve Meclisimize Çağrı

Bu tablo karşısında seyirci kalmak, bu Yüce Meclise yakışmaz.

Bu nedenle, Yüce Meclisimizden üç konuda destek talep ediyorum:

İvedilikle kapatma ve dönüşüm: Söz konusu 6.650 metrekarelik alanın, ilgili bakanlıklar ve Büyükşehir Belediyemizle iş birliği içinde ivedilikle kapatılması ve kentsel dönüşüm planlarına dahil edilerek sosyal veya kültürel bir alana dönüştürülmesi.

Mağdur odaklı destek: Bölgedeki risk gruplarına yönelik, özellikle 18 yaş altındaki potansiyel mağdurlar için psikososyal destek ve rehabilitasyon merkezlerinin kurulması.

Kartal, kooperatif davası hakkında konuştu: Bir daha kimseyi ikna edemezsin
Kartal, kooperatif davası hakkında konuştu: Bir daha kimseyi ikna edemezsin
İçeriği Görüntüle

Örnek teşkil etmek: İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu kararı alarak, yasal statülerini koruyan bu tür alanların dönüştürülmesi konusunda tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir düzenlemenin hayata geçirilmesi.

Unutmayalım ki, bir şehrin güzelliği sadece binalarının ihtişamında değil; sokaklarının güvenliğinde ve vicdanının temizliğindedir. Bu kararlı adımla, İzmir'in vicdanını temizleyebiliriz.

Gereğini Meclisimizin takdirine sunuyor, saygılarımla arz ediyorum.”

Muhabir: DOĞUKAN FİKRİ FİDAN