İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Aliağa'da İZMAR açılışında önemli açıklamalar yaptı. İlçede uzun yıllardır devam eden kanalizasyon problemi ile ilgili açıklama yapan Tugay, sorunun çözümü için Dünya Bankası ile kredi konusunda anlaştıklarını ancak bakanlığı izin vermediğini söyledi.
Tugay şu ifadeleri kullandı: "Seçim çalışmalarında da vatandaşlarımız en çok kanalizasyondaki problemlerden şikâyet ettiler. Çok haklılar. Ben de göreve gelir gelmez 'Hemen başlayalım' demiştim. Arkadaşlarımız, 'Dünya Bankası’nın bu konuda çok avantajlı bir kredisi var. İzin verirseniz bu krediye başvuralım, sonucunu bekleyelim, ona göre devam edelim' dediler. Ben de kabul ettim. Çünkü bu kredi birkaç yıl geri ödemesiz, sonrasında on beş yıla kadar küçük ödemelerle yapılan, uluslararası yatırım bankalarının verdiği çok avantajlı bir krediydi. Onlar bu tür kredileri sadece finansman olarak değil, ülkelerin kalkınmasına destek olarak da görüyorlar. Arkadaşlarımız çalıştı, başvurdu. Kabul edildi ve bankayla anlaşma imzalandı. Ancak bir yıldan uzun süredir bu kredinin bakanlık tarafından onaylanması için uğraşıyoruz. Maliye Bakanı’ndan da rica ettim. Hatta Bakan ile görüştüğümde beni 'AKP’ye geçecek' diye damgalamaya bile kalktılar. Oysa neticede Maliye Bakanlığı iyi niyetli yaklaşmasına rağmen bu kredi maalesef onaylanmadı. Bununla beraber, 8 tane benzer altyapı ve ulaşım projesi için yaptığımız başvurular da onaylanmadı."
Serkan Acar'a tepki
Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın açılış töreninde olmamasını eleştiren Tugay, şunları söyledi:
"Aliağa Belediye Başkanımız burada yok ama kamuoyuna da açıkladığım için söyleyeyim: Kendisi beni ziyarete geldiğinde, 'Sen hükümet tarafındasın, eğer bizim için aracılık yaparsan bu kredi onaylanır. Sonuçta bu, Aliağa’ya hizmet olarak gelecek' dedim. 'Konuşurum' dedi ama o günden sonra kendisinden hiçbir şey duymadım. Daha sonra birdenbire 'Bunu Aliağa Belediyesi olarak biz yapalım' gibi bir söylem ortaya attılar. Şimdi diyeceğim şu: Yapın tabii. Ama bu öyle bir iş ki, yapım sürecinde doğru düzgün denetim yapacak teknik kadroya sahip olmanız lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bir ilçe belediyesinin tek başına bu ölçekte bir altyapı işini yapması mümkün değildir. Daha sonra peki, orada hatalı işler yapılırsa bunları nasıl düzelteceğiz? Nereden bileceğiz? O da belli değil. Velhasıl, sadece işin yapılmaması için çalışanlarla, bunun üzerinden kendince siyasi şov çıkarmaya çalışanların arasında kalmış olduk. Dedim ki: 'Değerli arkadaşlar, biz İzmir’in onuruyuz. İzmir halkı bize güvendi, bu işleri yapın diye bizi göreve getirdi. Tamam, Dünya Bankası’nın kredisi güzeldi, iyiydi ama bu adamlar onaylamadılar. Dolayısıyla oradan bir beklentimiz yok artık. Ne yapacağız? Hemen, derhal biz yapacağız.' Bu ayın otuzuna kadar, 'En son onaylanması için bekleyelim' demiştik. Yolda gelirken İZSU Genel Müdürümüzle konuştum. Dedim ki: 'Bu adamların bunu onaylayacağı yok. Otuzunu falan da beklemeyelim.' O da, 'Başkanım, ben de şu anda arkadaşlarla bu konunun toplantısını yapıyorum. Sonuçta biz de biliyoruz, onaylamayacaklar' dedi. Değerli yurttaşlarım, biz kanalizasyonunu, arıtmasını, yağmur suyu ayrıştırmasını, bütün hepsini komple önümüzdeki bir ay ya da en geç bir buçuk ay içinde ihaleye çıkarıyoruz. Ve en geç iki yıl içerisinde bitireceğiz."