Cotard Sendromu ya da daha yaygın adıyla 'Yürüyen Ceset Sendromu', teşhis edilmesi son derece zor olan çok nadir bir sendromdur.

Bu sendroma sahip kişiler, vücutlarının bazı kısımlarının eksik olduğuna ya da ölü veya ölmekte olduklarına inanırlar. Depresyon gibi diğer ruh sağlığı bozukluklarıyla da yakından bağlantılıdır.

Uzmanlar buna neyin sebep olduğundan tam olarak emin olmamakla birlikte, 2011 yılında yapılan bir araştırma, vakaların yüzde 89'unda depresyon belirtileri olduğunu ortaya koymuştur.

Söz konusu sendrom, mustarip olan kişi için son derece tehlikeli olabilir; sağlığına dikkat etmeyi tamamen bırakabilir, çünkü vücudunun zaten ölü olduğuna ve bu nedenle yemek yemeye veya tedavi olmaya gerek olmadığına inanır.

Bir döngüde sıkışıp kaldım...

Yakın zamanda bu sendromdan mustarip olduğunu söyleyen bir kişi Reddit'te bir "bana sor" etkinliği düzenledi ve ölü olduğuna ikna olmanın nasıl bir şey olduğuna dair soruları yanıtladı.

Sendroma sahip kişi akıl hastanesinde bir süre kaldığını ve hastaneden ayrıldıktan kısa bir süre sonra "intihar ederek Araf'a gittiğini ve bir döngüde sıkışıp kaldığını" öne sürüyor.

Kişi Araf'ta kaldığı süre içinde acı hissetmesi için türlü metotlar denendiğini, çünkü bunun kendisini uyandırabileceğine inandıklarını, ancak hiçbir acı hissetmediğini iddia ediyor.

Sendrom ilk kez 1874 yılında Paris'te bir kadının doktoruna "ölü olduğunu, birçok organının yok olduğunu, vücudunda deri ve kemiklerden başka bir şey kalmadığını" söylemesiyle kayıtlara geçti.

Kadının doktoru olan nörolog ve psikolog Jules Cotard'dı, bu nedenle de sendromun adı literatüre "Cotard Sendromu" olarak geçti.

Ancak bu olaydan önce de bazı doktorlar, kendilerini ölü sanan ve yemek yemeyi reddeden hastaları olduğunu kayıtlara geçmişti...

Editör: Duygu Kaya