ÖZGÜR COŞKUN/ İZ GAZETE- Seferihisar’da daha tamamlanmadan büyük dikkat çeken LUWİ Projesini yapan Antik Grup Yönetim Kuru Başkanı Serkan Yıldız ile İzmir’e geliş hikayesini, deneyimlerini, LUWİ Projesini ve siyasete giriş nedenlerini konuştuk. İzmir’in çocuğu olduğunu hatırlatan Yıldız, “İzmir’den kazanca sağlayan herkesin şimdi İzmir’e kazanç sağlaması gerekir. İzmir’den para kazanan herkesin kapısını çalacağım” ifadelerini kullandı.
1991 yılında İzmir’de kurulduktan sonra 1993 yılında merkezini İstanbul’a taşıyan Antik Group İnşaat İstanbul’da 14 bini taahhüt, bin tanesi yap-sat olmak üzere 15 bin konut inşa etti. 2015’te merkezini İzmir’e taşıyan firma 4 yeni projeye imza attı. 1991 yılında İzmir’de kurulan Antik Mermer, ilerleyen yıllarda hazır mutfak, iç kapı ve ısıcam başta olmak üzere birçok alanda üretimine başladı. Birkaç yıl içerisinde Antik Group İnşaat adıyla faaliyetlerini sürdürmeye devam eden firma Müteahhitliğe kendi fabrikalarının inşaatlarıyla başladı. Antik Group İnşaat daha sonraları taahhüt işlerine yöneldi. İstanbul’da taahhüt kapsamında 14 bin konutun inşaatını tamamlayan Antik Group İnşaat yap sat modeliyle projeler üretmeye de başladı. 2008 yılında ilk projesini hayata geçiren firma, İstanbul’da 10 projede bine yakın konut teslim etti. Henüz 18 yaşındayken şirketin başına geçen Serkan Yıldız, uzun yıllardır Antik Group İnşaat’ın yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürüyor.
2015’te İzmir’e geri döndü
22 yıl boyunca İstanbul’da faaliyet gösterdikten sonra 2015 yılında İzmir’e geri dönme kararı aldıklarını belirten Antik Group İnşaat yönetim kurulu başkanı Serkan Yıldız, “İstanbul’da faaliyet gösterirken İzmir’e olan ilgiyi gördük. Müşterilerimiz ‘Keşke İzmir’de de proje yapsanız’ diye talepte bulunuyordu. Biz de İzmir’in yerli bir firması olarak 1993 yılında taahhüt işleri için İstanbul’a gitmiştik. 2015 yılının sonlarına doğru yeniden şirketimizin merkezini İzmir’e taşıma kararı aldık. Konak, Karşıyaka, Buca, Gaziemir’de küçük ölçekli bazı projeler yaptık” dedi.
Seferihisar yatırıma uygun
İzmir’de proje üretmeye başladıktan sonra İstanbul Dragos’ta satın almış oldukları bir arsada 18 villalık son projelerini de yaptıklarını belirten Yıldız, “İzmir’e tekrar dönerken Seferihisar’a olan talebi gördük. Seferihisar İzmir’de yatırıma en uygun, geleceği en parlak ilçelerin başında geliyor. Şu anda Seferihisar’ın en büyük projesi, aynı zamanda bölgenin ilk AVM’si Luwi Residence projesini hayata geçirdik. Ekonomik kriz ve Pandemiye rağmen hiç hız kesmedik” ifadelerini kullandı. Bundan sonraki tüm yatırımlarını İzmir’e yapacaklarını belirten Serkan Yıldız, “İzmir’e geldiğimde bu kadar talep göreceğimizi düşünmemiştim. Talepten dolayı İzmir’de yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi.
İzmir için projeleriniz nelerdir?
“İzmir’in çocuğu olmamdan sebep ustalık dönemimi İzmir’de geçirmek istedim” diyen Serkan Yıldız, şöyle devam etti: Antik Grup olarak şu ana kadar 8 proje tamamladık. Antik Grup biliyorsunuz 43. yılında köklü bir firma ben de 17 yıldır genel yöneticiliğini, CEO’luğunu yapıyorum. Şimdi Luwi Projesi’ni İzmirlilerle buluşturuyoruz. Bu projeyi, İzmir’in en sevdiğimiz, en çok geliştiğine inandığımız, merkeze en yakın sayfiye yeri olan Seferihisar’da yapmak istedik. Bir yandan depremler nedeniyle özellikle Bayraklı’daki dikey mimarinin alternatifi olarak yatay mimariye ilgi arttı. Seferihisar yatay mimarının en yaygın olduğu ilçelerden biri ve Türkiye’nin 3. sakin şehri olmasıyla çok önemli. Biz Seferihisar’a yapılmış en büyük projeyi yapıyoruz, daha büyüğünün yapılacağını sanmıyorum. Tüm araziyi tamamen kullandık, 24 ayda 409 konuta ulaştık. Projenin yüzde 95’i tamamlanmış durumda hatta birinci ve ikinci etaplarda yaşam başladı. Bu proje kendi içinde tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir proje oldu. Proje içinde AVM, eczane, petshop, cafe ve restoranlarıyla merkeze ihtiyaç duymadan kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir durumda. Biz başka inşaat firmaları gibi proje daha maket halindeyken satmaya başlamıyoruz. Dövizdeki öngörülemez çalkanmaya rağmen projeyi tamamen kendi imkanlarımızla tamamlayarak satışlara başlamaya hazır hale getirdik. Biz bu proje ile insanların aileleriyle rahatlıkla yaşayacakları, herkesin elini kolunu sallayarak giremeyeceği bir yaşam merkezi yarattık. Çok fazla talep var, özellikle bölgeye İranlıların bölgeye yoğun bir ilgisi var. Ancak biz iki kültürün birbirinden çok farklı olduğunu düşündüğümüz için, sorun çıkmaması adına yabancı uyruklulara çok fazla satış yapmama fikrindeyiz. Projede çoğunlukla Türk vatandaşlar oturacak.”
Siyasete neden girdiniz?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beylikdüzü Belediye Meclisi’nde görev alan Serkan Yıldız, özellikle inşaat komisyonunda çalışmalar yaptıklarını söyleyerek şöyle devam etti: “Ailemin bana verdiği yetkiyle, benim şahsi düşüncem ve bizim bundan sonra menfi kazançlar yerine İzmir’in kazançları üzerine çalışacağız. Benim siyasete giriş amacım insanlığa katkı sağlamaktır. İzmir insanının özellikle hayata bakış açısına çok saygı duyuyorum. Bir İzmirli olarak doğayı, insanı, kültürel varlıkları koruma düşüncesi ve Atatürkçü düşünceyi yaşam tarzı haline getirmiş biri olarak, İzmir’in daha güzel yerlerde olmasını arzuluyorum. Türkiye’nin mevcut koşulları, teknolojik koşullar bakımından İzmir’in çok çok geride bırakıldığını düşünüyorum. İzmir’e katkı sağlayıp, İzmir’e güzel eserler bırakarak, gelecek nesillerin aynı kültürü yaşaması için bir örnek yaşam bırakmak istiyorum. İzmir’e kazandıracağım çok şey olduğunu düşünüyorum. CHP’liyim, Atatürkçüyüm ve bu hayat yaşamamız sebebiyle de İzmir’de siyasete giriyorum. Edindiği deneyimi İzmir için Türkiye için kullanabileceğimi düşünüyorum.
Koltuktan güç almaya değil, koltuğa güç vermek için siyasete giriyorum. Bence herkesin de böyle yapması gerekir. İzmir’den kazanç sağlayan herkesin şimdi İzmir’e kazanç sağlatması gerekir. İzmir’den para kazanan herkesin kapısını çalacağım. Menfi kazançlar devri bitmeli. Bu kadar yoksul, aç, işe muhtaç insanımız varken, bir insanın 500 evinin olmasını doğru bulmuyorum. İzmir’e hizmet etmek için varım.
Hedefiniz nedir?
Biz ya nasip deyip yola çıktık ama parti büyüklerimizin görevlendirmelerine hazırım. Siyaset bir takım işidir, kafa yapımıza uyulmaması durumunda tek başıma bile yürüyebilirim.
Tunç Soyer’i nasıl buluyorsunuz?
Mükemmel vizyon sahibi bir adam, İzmir’e çok önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Özellikle Seferihisar’ın var olmasında çok ciddi katkılarda bulunmuş, hala Seferihisar için gecesini gündüzüne katan bir başkan olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra siyasetin neresinde olursa olsun Sayın Soyer’in vizyonuna ihtiyaç duyacağımızı düşünüyorum. Tunç Başkan’ın bir taşın üzerine bir taş daha koyan herkesin yanında olacağını düşünüyorum.
Varım, var olacağım
2024 sizin için ne ifade ediyor?
İnsanoğlunun tabiatında beklemek vardır; ben İzmir insanının çok uzun süredir beklediğini biliyorum. Bu sürecin içerisinde umarım siyasi konjoktür değişir. Bunu sadece İzmir için değil tüm Türkiye için istiyorum. Daha aydınlık, daha refah, insanların düşüncesini özgürce konuşabildiği bir ülke istiyorum. 2024 hepimiz için böyle bir yıl olsun istiyorum. Ben bunların gerçekleşmesi için varım ve hep var olacağım.
