Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2026 özel okul ücret politikalarını netleştirdi. Yapılan yönetmelik değişikliğiyle yalnızca ara sınıflara değil, ilk kez başlangıç kademelerine de "tavan zam" sınırı getirildi.

Yaklaşık 2 ay önce Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sekizinci sınıf öğrencisi olan kızını özel okula yazdırdığı ortaya çıkmıştı ve bu konu kamuoyunda tepkilere yol açmıştı.

Konuya ilişkin tartışmalar sürerken İz Gazete’ye konuşan Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, özel okulların ticarethane tavrıyla hareket ettiğini ve eğitim sisteminin azalan niteliği yüzünden velilerin özel okullara mecbur bırakıldığını savundu. Kalafat, sistemdeki liyakatsiz atamalara da dikkat çekti.

İzmir’de boşanma davasına şaşırtan ret: Karı-koca ilişkisi devam ediyor!
İzmir’de boşanma davasına şaşırtan ret: Karı-koca ilişkisi devam ediyor!
İçeriği Görüntüle

“OKULLARDA DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMENİ KALMADI HEPSİ İDARECİ OLDU”

Kalafat, eğitimde liyakatsiz siyasi atamaların olduğunu söyleyerek her sene değişen eğitim sistemini şu sözlerle eleştirdi:

“Ellerinizi çocuklarımızın üstünden çekin. Kimse özel okullara para harcamak zorunda kalmamalı. Nitelikli, laik ve ücretsiz bir eğitim sistemi olmalı. Her sene eğitim sistemi değişiyor. Biz şu an 4 yıllık lise eğitiminin değişip değişmeyeceğini bilemiyoruz. Şu an 11. Ve 12. Sınıf öğrencileri üniversiteye hazırlanacak mı? Öğrenciler, veliler nasıl bir yol izleyecek bilemiyoruz. Çünkü her sene bir şeyler değişiyor. Kendimizi bir sisteme adapte edemeden yeni bir sistemle karşılaşıyoruz. Örneğin şu an okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri kalmadı. Neden? Çünkü hepsi idareci oldu. Liyakatsiz atamalar, siyasi atamalar okulların niteliğini düşürdü. Eğitim kalitesi yerle bir oldu.”

Veli Der İzmir’den Liyakat Eleştirisi Okullarda Din Kültürü Öğretmeni Kalmadı Hepsi Idareci Oldu

“ÖZEL OKULLARA MECBURİYET YARATILIYOR”

Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, velilerin ücretsiz, nitelikli ve laik bir eğitim sistemi istediğini belirterek “Özel okul sistemi ile bir sıkıntımız var. Mecbur kalıp çocuklarını özel okula gönderen velilerimiz var ama neden mecbur bırakıldıklarını konuşmak gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sekizinci sınıf öğrencisi çocuğunu özel okula gönderdiği ortaya çıkmıştı. Tepkilerden sonra bakanın yaptığı açıklama dikkat çekiciydi. Bakan Tekin, ‘kişisel tercihlerime kimse karışamaz’ demişti. Bakanın bu çarpıcı açıklaması her şeyi ortaya koyuyor. Ekonomik krizde, her türlü tüketim ürününe zam üstüne zam gelirken veliler ne istiyor? Milli Eğitim Bakanından ne bekliyor? Veliler, ücretsiz ve nitelikli bir eğitim bekliyor. Bu ülkenin insanları tomografi sırası için neden 3 ay beklemek zorunda kalıyor? Sağlık sisteminin, eğitim sisteminin niteliği düşürüldü. Özel hastanelere, özel okullara mecburiyet yaratılıyor” ifadelerini kullandı.

“PANDEMİDEN SONRA İPİN UCU KAÇTI”

Eğitimin ticareti olmaz’ diyen Kalafat, özel okulların her türlü düzenlemeye rağmen velilerden yüksek fiyatlar talep ettiğini ifade ederek, “Özel okullar en nihayetinde bir ticarethanedir. Zaman zaman özel okulların tarifelerinde kısıtlamalar oluyor ama bir yöntem bulup kar etmenin yolunu buluyorlar. Bir aylık kayıt ücretini 1 milyon TL değil de 800 bin TL yapıyorlar, bizim servisin kurumunu kullanın diyerek, kırtasiye ürünler ile, yurt dışından getirilen kaynak kitaplarla 1 milyon TL’nin de üstüne çıkmayı başarıyorlar. Eğitim sistemini tamamen liberal bir ticarethane sistemi ile yürütüyorlar. Bakanlık, özel okullara en az 5 yıldır müdahale ediyor. Çünkü artık iş çığırından çıktı. Özellikle pandemiden sonra bu ipin ucu kaçtı” dedi.

Muhabir: BÜŞRA ÇETİNKAYA