Covid-19 salgınına karşı geliştirdikleri mRNA aşısıyla çalışmaları dünya çapına ulaşan bilim insanları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci, her 10 hastadan 9’unu öldüren pankreas kanserine karşı aşı geliştirdi. “Autogene Cevumeran” adlı aşının ilk sonuçları tıp dünyasında büyük yankı buldu.

New York’taki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’ndeki araştırmacılar, Dr. Vinod Balachandran liderliğinde hastaların tümörlerini çıkardı ve bu örnekleri Almanya’ya gönderdi.

Orada, Pfizer ile BioNTech şirketindeki bilim insanları, kanser hücrelerinin yüzeyindeki belirli proteinlerin genetik yapısını analiz etti. Oksijen'in haberine göre bu genetik verileri kullanarak, BioNTech bilim insanları, her hastanın bağışıklık sistemine tümörlere saldırmayı öğretmek için tasarlanmış kişiselleştirilmiş aşılar üretti.

BioNTech’in Covid aşıları gibi, kanser aşıları da haberci RNA’ya dayanıyordu. Bu durumda, aşılar hastaların hücrelerine, çıkarılmış tümörlerinde bulunan bazı proteinleri yapmaları talimatını verdi ve bu da gerçek kanser hücrelerine karşı işe yarar bir bağışıklık tepkisi uyandırabilirdi.

mRNA teknolojisi ile geliştirilen kanser aşısında on altı hasta, pankreas kanseri ameliyatından dokuz hafta sonra dokuz aşı dozunun ilkini aldı ve bunların yarısı önemli bir bağışıklık tepkisi üretti.

30 yıl sonra gelen başarı

18 ayda, sekiz hastanın tümü kanseri yenerken, aşı tarafından aktive edilen T hücrelerinin kanserin tekrarını durdurduğu aktarıldı. Nature dergisinde yayımlanan çalışma, yıllardır bireysel hastaların tümörlerine uygun kanser aşıları yapma hareketinde bir dönüm noktası oldu. Maliyet çalışmaların ilk başında doz başına 350 bin dolardı ancak aradan geçen süre içinde bu 100 bin dolara kadar indirildi.

Editör: Özlem Çimen Durmaz