Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Güney Kıbrıs yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in katıldığı toplantı sonrası yapılan ortak basın açıklamasında Netanyahu, ”İmparatorluklarını yeniden kurabileceklerini düşünenlere bunun gerçekleşmeyeceğini söylüyoruz. Üçlü işbirliği kimseyle çatışma arayışında değil. Deniz yetki alanları ve savunma konularında ‘uluslararası hukuk’ temelinde hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“BÖLGEDE YENİ FIRSATLAR VAR”
Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrar vurgusu yapan Yunanistan Başbakanı Miçotakis ise bölgenin yeni bir jeopolitik döneme girdiğini belirterek, “Bölgede artan risklerin yanı sıra yeni fırsatlar da var” dedi. Sputnik Türkiye’nin haberine göre, zirvede Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail’in ABD ile birlikte yürüttüğü ‘3+1’ formatına da vurgu yapıldı. Bu mekanizmanın, Washington’un Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle yakın temasını sürdürmesini amaçladığı belirtilirken, Türkiye’nin ‘bu yapıya mesafeli yaklaştığı’ ifade edildi. Netanyahu’nun, Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilmesine açık şekilde karşı çıkmasının da Ankara’da tepkiyle izlendiği kaydedildi.
ÜÇLÜ İŞBİRLİĞİ NE ANLAMA GELİYOR?
Bir süredir ekonomik ve askeri alanlarda iş birliğine soyunan Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs üçlü zirvesinin temel amacı, Doğu Akdeniz'deki enerji bağlantılarında Türkiye'nin olmadığı bir denklemi hayata geçirmek. Bu çerçevede, üçlü iş birliğinin en iddialı hedeflerinden biri, Doğu Akdeniz’i küresel ticaret ve enerji yollarının merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçlayan Hindistan–Orta Doğu–Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi büyük ölçekli altyapı projelerinin hayata geçirilmesi. Asya’yı İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya bağlaması öngörülen bu proje, deniz ve demiryolu hatlarıyla birlikte enerji boru hatları ve fiber optik kablo bağlantılarını içeren entegre bir koridor niteliği taşıyor.




