Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin bir ödül daha aldı. Ödül alan projesi, geleneksel ihraç ürünümüz olan kuru incirin üretim ve işleme sürecinde karşılaşılan aflatoksin sorununa karşı çevre dostu, enerji üretimine katkı sağlayan ve çiftçiyi destekleyen yenilikçi bir çözüm sunuyor. Proje ile, ihracata uygun olmayan aflatoksinli incirlerin doğaya zarar vermeden ayrıştırılması, biyogaz tesislerinde enerjiye dönüştürülmesi ve böylece hem çevresel hem de ekonomik katma değer yaratılması amaçlanıyor.
Bu model, yalnızca gıda güvenliğiyle sınırlı kalmayıp; döngüsel ekonomi, iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerji üretimi gibi alanlarda da örnek uygulamalar içeriyor. Türkiye’nin bu bütüncül yaklaşımı INC tarafından küresel ölçekte model olarak değerlendirildi.
Uzun soluklu çalışma
Dünya kuru incir üretim ve ihracatının yüzde 60’ından fazlasını gerçekleştiren Türkiye, yılda ortalama 70 bin ton kuru inciri 100’den fazla ülkeye ihraç ediyor. Ege Bölgesi’nde yetişen Sarılop (Calimyrna) çeşidi, iri yapısı ve yüksek besin değeriyle öne çıkıyor. Bu bağlamda Ege İhracatçı Birlikleri, kuru incir sektörünün kalite ve sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik uzun soluklu çalışmalar yürütüyor.
2000 yılından bu yana aflatoksinle mücadele kapsamında sürdürülen seferberlik, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkileriyle daha da önemli hale geldi. 2024 yılında başlatılan ödüllü projeyle yaklaşık 1.500 ton kontamine ürünün doğaya veya tüketime karışması engellenirken, bu atıklar yenilenebilir enerjiye dönüştürülerek çevresel riskler azaltıldı.
Bir ödül daha aldı
INC Sürdürülebilirlik Ödülü, sektörde sürdürülebilirlik temelli en yenilikçi ürün ve hizmetleri tanıtmak amacıyla verilmektedir. 2025 yılı için ödüle Avusturya, Çin, Hollanda, Güney Afrika, Singapur, İspanya, Türkiye ve ABD olmak üzere sekiz ülkeden başvuru yapıldı. Projeler; yenilikçilik, pazar etkisi, sürdürülebilirlik katkısı ve ilham vericilik kriterlerine göre değerlendirildi.
Kazanan proje, INC Kongresi video içeriklerinde, Nutfruit dergisinde ve uluslararası tanıtım materyallerinde yer alarak geniş bir görünürlük kazanıyor. Bu prestijli ödül, Türk kuru incirinin global ölçekte sürdürülebilirlik ve kalite odaklı bir başarı hikâyesi olarak daha fazla tanınmasını sağlayacak.
International Nut and Dried Fruit Council (INC), 85 ülkeden 900’den fazla üyesiyle dünyanın en büyük kuru ve kabuklu meyve platformudur. Kurum, tüm değer zinciri boyunca sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmeyi ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda sektörü dönüştürmeyi hedeflemektedir.
2025 yılında İspanya’nın Palma de Mallorca kentinde düzenlenen 42. INC Kongresi’ne 60’tan fazla ülkeden 1.500’ün üzerinde sektör profesyoneli katıldı. Sürdürülebilirlik, gıda güvenliği, iklim değişikliği ve dijitalleşme gibi birçok başlıkta panel ve oturumlar düzenlendi. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, INC bünyesinde yönetim kurulu ve komite düzeyinde aktif görevler üstlenmekte; her yıl kongrelerde moderatörlük ve panelistlik düzeyinde temsil ediliyor.
BM sürdürülebilirlik amaçlarına doğrudan katkı
Ege İhracatçı Birlikleri’nin liderliğinde hayata geçirilen proje, aşağıdaki BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına doğrudan katkı sağlamaktadır:
• Amaç 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim
• Amaç 13: İklim Eylemi
• Amaç 7: Erişilebilir ve Temiz Enerji
Bu kapsamda proje, hem sektörün kendi kendini denetleyebildiği bir sistemi mümkün kılmış, hem de dijital altyapı ile izlenebilir ve şeffaf bir yapı kurmuştur.
Ege’den dünyaya: sağlıklı, güvenilir ve sürdürülebilir kuru incir
Bu uluslararası başarı, Türk tarımının sadece kaliteyle değil, aynı zamanda çevreye duyarlı ve iklim dirençli üretim anlayışıyla da küresel değer zincirinde söz sahibi olduğunu göstermektedir.
İhraç edilecek kuru incirler, karanlık odalarda UV lambalar ve lazer ayıklama makineleriyle titizlikle kontrol ediliyor. Fiziksel olarak aflatoksinli olabileceği belirlenen incirler üretimden çıkarılıyor ve ticarete konu olması önleniyor. 2000 yılından bu yana yürüttüğümüz ‘Aflatoksinli İncirlerin İmhası Projesi’ ile sadece ihracat pazarlarını değil, iç pazarı da güvence altına alıyoruz, bu yıl toplanan aflatokisinli kuru incir imha oranı yüzde 1,5’a çıkarıldı ve yüzde 1 oranında da küflü incirlerin toplanmasına başlandı. Sonucta yüzde 2,5 oranında kuru incirin toplanarak biyogaz tesisinde enerjiye dönüşmesi sağlanıyor.
Türkiye, dünya kuru incir üretiminde tartışmasız lider konumda olup, küresel talebin yaklaşık yüzde 60’ını tek başına karşılamaktadır. Özellikle Aydın, İzmir ve Manisa illerinde yetiştirilen Türk inciri, benzersiz lezzeti ve üstün kalitesiyle Avrupa, ABD, Çin ve Japonya gibi başlıca pazarlarda büyük ilgi görmektedir. Uluslararası standartlara uygun olarak üretilen ve Türk Gıda Kodeksi hükümlerine göre kontrol edilen kuru incirler, modern teknolojilerle – UV lambalar, lazer ayıklama sistemleri gibi – kapsamlı kalite denetimlerinden geçirilerek tüketiciye sunulmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı gıdalar arasında gösterilen kuru incir, güvenli ve sürdürülebilir üretim süreçleri sayesinde hem iç hem dış pazarda gönül rahatlığıyla tüketilebilecek bir ürün niteliği taşıyor.
Kuru incirde zaman zaman gündeme gelen aflatoksin ise, sanılanın aksine bir tarım ilacı ya da kimyasal kalıntı değil, doğada bulunan bazı küf mantarları (özellikle Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus) tarafından sıcaklık ve nem gibi çevresel etkenler altında üretilen doğal bir mikotoksindir. Aflatoksin oluşumu, özellikle olgunlaşma ve kurutma döneminde uygun olmayan hava koşulları, hasat sonrası hijyen eksiklikleri ya da yetersiz kurutma koşulları nedeniyle artış gösterebilir. Bu nedenle üretimden nihai tüketime kadar tüm aşamalarda hassas denetim ve önleyici uygulamalar büyük önem taşıyor.
2024 yılı, kuru incir ihracatçılarımız açısından oldukça zorlu geçti. İklim değişikliği ve çevresel koşullar nedeniyle aflatoksin ve okratoksin varlığında önemli bir artış yaşandı. İhracatçılarımızın tüm gayretlerine ve yoğun kontrollerine rağmen, insan gözüyle ya da cihazlarla tespit edilemeyen, ışıma vermeyen bazı küf varlıkları, ihracat süreçlerinde sıkıntılara yol açtı.
Yoğun kontrol süreçlerine rağmen zaman zaman bazı partilerin ihracat pazarlarından geri dönmesi söz konusu oldu. Ancak bu ürünler, Tarım ve Orman Bakanlığımızın mevzuatına göre tekrar çok sıkı analiz ve denetimlere tabi tutularak ülkemize giriş yaptı. Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olmayan tek bir kuru incir partisinin yurda girişine izin verilmedi. Türkiye’de üretilen kuru incirin tamamına yakını ihracata konu olmakta; ihraç edilen ürünlerimiz defalarca analizden geçmiş, güvenli ve sağlıklı ürünler arasında.