Muğla kent merkezinden çok ilçeleri ile dikkat çeker. Bodrum, Marmaris, Datça, Fethiye, Ortaca, Dalaman, Milas gibi ilçeleri tatilcilerin gözde yerleridir.


En uzun sahil şeridine sahip il

Muğla aynı zamanda 1100 km'yi aşan deniz kıyıları ile Türkiye'nin en uzun sahil şeridine sahip olan il ünvanını elinde bulunduruyor. Muğla'nın denizi pırıl pırıl olması ile de ilgi görüyor.

Muğla'da gezilecek yerler

Muğla'da gezilecek o kadar çok yer var ki. Her köşesi ayrı cennet olan bu kentte gezilecek yerlerin sadece birkaçını sizin için listeledik.

Kayaköy örenyeri: Fethiye’nin 8 kilometre güneyinde bulunan ve Antik Dönemde Karmylassos olarak bilinen Kayaköy Örenyeri'nin geçmişi, filolojik verilere göre MÖ 3. binlere kadar gitmektedir. Örenyerinde MÖ 4. yüzyıldan daha eskiye giden buluntu henüz ele geçmemiştir. Kentte yamaca dayalı olarak izlediğimiz yapı gruplarının tamamı Osmanlı İmparatorluğu'nun geç dönemlerinde iskan eden Rumlarca yapılmıştır. Şimdilerde terk edilmiş olan köy, özellikle fotoğraf tutkunlarının dikkatini çekmektedir.

Sedir adası: Kedrai Antik Kenti ya da en yaygın adıyla "Sedir Adası”, Ula ilçesi sınırlarındaki Gökova (Keramos) Körfezinin doğusunda yaklaşık 800 metrelik kıyı uzunluğuna sahip, kumsalı, çoğu ayakta kalmış arkeolojik kalıntılarla bütünleşmiş zengin doğal dokusuyla I. derece arkeolojik ve I. Derece doğal sit alanı, aynı zamanda özel çevre koruma bölgesidir.

Sedir Adası Örenyeri Kerme Körfezi'nde bulunan görülmeğe değer güzellikte, antik kalıntılarla dolu üçlü bir ada grubunun en büyüğüdür. Üstelik harika bir denizi ve özel bir kumu vardır. Burada kuma basmaya izin verilmez çünkü koruma altındadır.

Yaka park: Yaka Park, Yaka Köy’den 1 kilometre yukarıdadır. Kaş, Kalkan, Fethiye çıkışlı jeep safaricilerin durak noktalarından biri olan Yaka Park; anıt olmuş ağaçları, kademeli terasları, havuzu, su kanalları, hamakları, kerevetleri, taş masalaır ve köşkleri ile görülmeye değer bir yerdir.  


Knidos Antik Kenti: Antik dönemin ünlü merkezlerinden Kos ile Rodos adaları arasında kurulmuş olan Knidos, Karya bölgesinin en önemli merkezlerinden biri ve Halikarnassos’tan sonra bilinen ikinci bir Dor kentidir. Peleponnes’ten gelen Dorlar, Rodos ve Kos yerleşimlerinden kısa bir süre sonra Knidos kentini kurmuşlardır.
 
Strabon, kentin teraslar üzerinde kurulu olduğunu ve bir tiyatro gibi kıyıdan akropolise doğru yükseldiğini belirtmektedir. Gerçekten de arazinin dağlık yapısından dolayı Knidos bir teraslar kentidir.
 
Şehir dar bir kara parçasıyla deve boynu ya da Kap Krio olarak adlandırılan adacıkla birleşmiştir. Bunun sonucunda oluşan iki koya birer liman yapılmış, bunlardan batıdaki savaş gemileri, doğudaki ise ticaret gemileri tarafından kullanılmıştır.

İztuzu sahili: İztuzu sahili dev kaplumbağalar Caretta Carettalar ile dünyaca ünlenmiştir. Kumsalın bir ucunda İztuzu Plajı tesisleri, öteki ucunda da Dalyanağzı Günübirlik Plaj tesisleri yer almaktadır. Kumsal kilometrelerce uzanmaktadır. İztuzu Plajı'na Dalyan’dan karayoluyla ulaşılıyor. Dalyan’dan çıkan asfalt yol deltayı, Sülüngür kıyısını izleyerek köylerden geçerek plaja inmektedir. Plaja yaklaştıkça yükselen yol üzerinde fotoğraf çekmeye uygun açıklıklar vardır. Tüm deltayı ve kumsalı içine alan bir panoramadır bu. Dalyan Ağzı Plajı'na ise Dalyan’dan kalkan dolmuş tekneler götürmektedir. Caretta caretta türü dev kaplumbağalar, yumurtlamaya İztuzu kumsalına gelmektedir.

Dalyan: Dalyan, Köyceğiz Gölü’nü denize bağlayan ve Antik Dönemde Calbis adı verilen fiyort tipi doğal kanalın kıyısında, kimisi şehir merkezinde, kimisi şehir girişinde çok sayıda otel, pansiyon ve lokantalarıyla şirin bir tatil beldesidir. Dalyan, adını buradaki doğal kanallar ve bu kanallar üzerinde yüzyıllardır yapılan dalyan balıkçılığından almıştır. Labirenti andıran sazlıkların arasında süzülerek ilerleyen kanal, Avrupa’nın en iyi plajları arasında yer almayı başarmış olan, Radar Tepesi'nin eteklerinden başlayarak tatlı suyun Akdeniz ile birleştiği Dalyan Boğazına kadar, yaklaşık 5 km bir yay gibi uzayan altın sarısı kuma sahip İztuzu Plajı'nda denizle buluşmaktadır.

Editör: Özlem Çimen Durmaz