İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaklaşık 23 bin kişiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sonuç çıkmamasının ardından başlatılan grev devam ediyor. Grevin 5. gününde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, SÖZCÜ TV’de konuyla ilgili soruları yanıtladı.

“Türkiye genelindeki ücretlere bakılır”

6 aydır TİS (Toplu İş Sözleşmesi) görüşmelerini sürdürüyoruz. Bu süreç boyunca olası ücretleri ve hakları konuştuk. Ücretler belirlenirken referans olarak ne alırsınız? Genel-İş Sendikası’nın son haftalarda imzaladığı sözleşmeler var. Onlarda öngörülen ücretlere bakarsınız ya da Türkiye genelindeki belediyelerin ücretlerine bakarsınız. Burada bir rakam belirlersiniz. Ancak Genel-İş Sendikası, bizden bu rakamların çok üzerinde bir ücret talep etti.

İzmir'de komşu kavgası kanlı bitti: Karı koca tabancayla yaralandı
İzmir'de komşu kavgası kanlı bitti: Karı koca tabancayla yaralandı
İçeriği Görüntüle

“Bu sürdürülemez bir durum”

Bize yüksek istemesinin nedeni olarak da, ben göreve gelmeden önce eski belediye başkanının bizim belediyede çalışan bazı işçilerle ilgili, bir başka sendikayla yaptığı sözleşmede verdiği anormal ücreti gerekçe gösteriyorlar. Diyorlar ki: ‘Onlar da bizim belediye çalışanı, onlara verilen yüksek ücreti biz de talep ediyoruz.’ Ancak bu makul bir davranış değil. Doğru bulduğumuz bir durum değil. Bu nedenle diğer sendikayı uyardık. ‘Size anormal bir artış verilmiş, bu sürdürülemez bir durum’ diyerek konuyu genel merkezlerine kadar ilettik. Ayrıca bir uyarlama davası açtık ama henüz sonuçlanmadı. Burada bir yanlışlık var. 5 bin kişiyi kapsayan yüksek bir ücret söz konusu. Şimdi ise 23 bin kişi için benzer bir sözleşme imzalamaya kalkıyoruz. 23 bin kişiye aynı ücreti vermeye kalkarsak, belediye olarak bu yükü taşıyamayız. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. İşe alım konusu da ayrı bir sorun. Son aylarda anormal rakamlara ulaşmış. 5 yıllık süreçte belediyeye ilave olarak 11-12 bin kişi alınmış. Burada, iki sendikadan biriyle o tarihlerde — imzalanması zorunlu olmayan bir zamanda — seçime 5 gün kala sözleşme yapılmış. Bu sadece seçimle ilgili değil; bu süreç 5-6 ay sürer, sonra imzalanır. Ancak daha ocaktan marta geçerken, sadece 2,5 ay geçmişken çok yüksek bir rakama imza atılmasını sorumsuzluk olarak değerlendirmiştim. Bunu geride bıraktık, gerekli önlemleri alacağız.

“Yasal sınırın üstünde ücret istiyorlar”

Şu anda bizden istenen ve emsal gösterilen rakamların bu kadar yüksek tutulması, belediye olarak bizi çok büyük sıkıntıya sokar. Bunun yasal olarak da mümkünatı yok. Eğer bu rakamları verirsek, bütçede bunun karşılığı olmadığı için ciddi bir problem doğar. Personel için ayrılan bütçe sınırını da aşmış oluruz. Bu nedenle kabul etmemiz mümkün değil. Ancak biz tüm bu koşulları göz önünde bulundurarak, mümkün olan en iyi ücreti arkadaşlarımıza önerdik. Bu konuda anlayış ve kabul bekliyoruz.

Şu anda en düşük ücret 47-48 bin TL olabilir. Ücretin bir çıplak maaş, bir de yan ödemeleri var. Yan ödemelerde 50’den fazla kalemde personele ödeme yapılıyor. Bu ikisini birlikte değerlendirmek gerekiyor. Hiç kimsenin 20 bin TL alması mümkün değil çünkü asgari ücret 22 bin TL. Bizim personelimiz arasında 47-48 bin TL’nin altında alan yok. Yan ödemesiz 43 bin TL aldığını söyleyenler olabilir ama sadece bu kadar almıyorlar; başka ödemeler de mevcut. Bu yüzden, ‘insanların kafasını karıştırıyorsunuz, düşük ödemeleri gösteriyorsunuz’ dedim.

“71 bin 500 TL teklifinde bulundum”

100 bin TL’nin üzerinde maaş alan birçok personelimiz var. Bu bordroların bu hale gelmesinin nedeni yan ödemeler ve fazla mesailer gibi kalemlerdir. Fazla mesai ayrı bir konu. Ama yan ödemelerle birlikte herkese en az 65 bin TL önerdik. Bu en düşük grup. Üstlerde 80 bin TL’ye çıkan ücret aralığı da mevcut. Bu teklifte samimiyim ve kararlıyım. Ayrıca, eylül ayında yüzde 10’luk bir artışla, en düşük ücretin 71 bin 500 TL’ye, en yüksek ücretin ise 88 bin TL’ye çıkacağını ifade ettim. Bu yıllık artıştır. Önümüzdeki yıllarda enflasyon oranında bu rakam yeniden yükselecektir.

“Düşük bütçeli konserler yapılıyor”

‘Konser yapıyorlar’ iddiası kesinlikle uydurmadır. Hangi konseri yaptığımızı bilmiyorum ama biz büyük konserler yapmıyoruz. Yaptıklarımız ufak tefek, düşük bütçeli konserlerdir. Tamamen sosyal organizasyonları sıfırlayamayız. Biz değil, ilçe belediyelerimiz yapıyor. Biz sadece sahne ve ses sistemi desteği veriyoruz. Sadece fuar zamanında bazı konserlerimiz oldu; onların da büyük bölümü sponsorlarla karşılandı.

“300 milyon bir tesis kurulabilir”

Şunu belirtmek isterim: İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bin tane işi var. Bunların hepsinde organizasyon yapılabilir ama düşük bütçeyle tutuyoruz. Şu anda 23 bin kişiyle TİS sözleşmesi imzalayacağız. Her ay sadece bin TL ekstra verseniz, ayda 23 milyon, yılda yaklaşık 300 milyon TL eder. Bu, büyük bir tesisin maliyeti demektir. Oysa bizden, eski maaşlara göre 25-30 bin TL daha fazla ücret talep ediliyor. Bu durumda bize getireceği yükü düşünün. Sadece zam farkı, bir ilçenin yıllık bütçesinden daha fazla.

“Onlara vermeyin, personele verin diyorlarsa…”

Burası büyük bir kurum. Konuştuğumuz rakamlar, on binlerce insanın alacağı ücretler. Buna karşılık, bütçeli birkaç konser yapılıyor diye ‘bunu yapmayın’ demek doğru değil. Büyükşehir Belediyesi bazı organizasyonlar yapmak zorundadır. Bayram döneminde 37 bin vatandaşımıza biner lira yardım dağıttık. Bu sadece bu döneme özgü değil. Sosyal yardım yapmak zorundayız. ‘Onlara vermeyin, personele verin’ diyorsanız, bizim belediyeyi yönettiğimizi hatırlatmak isterim.

Ayrıca vatandaşlara çevreyi temiz tutmaları yönünde çağrı yaptım. Dün tesadüfen Kordon’da bulunduğum bir akşam saatinde (planlı bir şey değildi), gerçekten kokusu, görüntüsü ve sağlık açısından çok kötü bir tabloyla karşılaştım. Bunun üzerine birkaç arkadaşımızı toplamaya karar verdik. Daha önce arkadaşlarımız temizlik yapmaya çalışmış ama sendika buna engel olmuş.

İşçi greve gitmiyorum diyebilir

Bu yasal bir sorundur. Sendika üyeleri greve gidebilir, ‘çalışmıyoruz’ diyebilir; ama başka bir çalışan, ‘ben greve gitmiyorum’ derse, buna engel olunamaz. Ancak buna engel olunuyordu. Bu nedenle orada olmam değerliydi. İlçe belediye başkanlarımız, gönüllü halk; yüzlerce insan bir araya gelince işi büyüttük. Kordon ve Kıbrıs Şehitliği’ni temizledik.

"Gece rahat uyudum"

Ben gece 03.00’te uyudum ama inanıyorum ki rahat uyudum. Bu şehre sahip çıkmamız lazım. Bayram geliyor, her tarafın bu kadar kötü durumda olmasını kabullenemeyiz. Özel bir organizasyon yapmayacağım ama vatandaşlarımızın duyarlılığı mutlaka devam edecektir.’

Muhabir: NURCAN SAVRAN