Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN), Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için yayınladığı kılık-kıyafet genelgesine sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Sendika, öğretmenlerin zaten bilgi, adalet ve sevgiyle öğrencilerine örnek olduğunu belirterek, kıyafet düzenlemesiyle mesleki özerkliğin zedelendiğini ifade etti.
"Özgürlüklerin sınırlandırılması anlamına gelir"
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Millî Eğitim Bakanlığı'nın 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için yayınladığı kılık-kıyafet genelgesi, öğretmenlik mesleğinin saygınlığı ve eğitim kurumlarının itibarı adına hazırlanmış gibi görünse de, gerçekte yeni tartışmaları beraberinde getirecek niteliktedir.
Bizler TÖBSEN olarak biliyoruz ki, öğretmenlerimiz her gün öğrencilerine sadece bilgileriyle değil, duruşlarıyla, davranışlarıyla ve hayata bakışlarıyla örnek olmaktadır. Eğitim emekçilerinin toplum önündeki sorumluluklarının farkında olmadığı, kendi iradesiyle zaten "örnek olma" gayreti taşımadığı varsayımı, başlı başına öğretmenlik mesleğine yöneltilmiş bir ithamdır. Kılık-kıyafet düzenlemesi adı altında
öğretmenlerimizin giyim tercihlerine müdahale edilmesi, özgürlüklerin sınırlandırılması anlamına gelir. Bir okul müdürünün veya yöneticisinin, kendi dünya görüşüne göre bu kuralları yorumlayıp öğretmenler üzerinde baskı kurması ihtimali göz ardı edilemez. Böyle bir durum, eğitim ortamını disiplinleştirmek yerine gerilim ve sorun üretir.
"Okullar hayatın bir parçasıdır"
Unutulmamalıdır ki, okullar hayatın bir parçasıdır. Hayatta ne varsa okulda da vardır. Toplumsal normlar hepimizi şekillendirse de, bireylerin kendi kimlikleriyle var olabilmesi, demokratik bir toplumun temel şartıdır. Kimse kimsenin kılığına kıyafetine müdahale etme hakkını kendinde göremez.
TÖBSEN olarak altını çiziyoruz:
Öğretmenlerimiz zaten öğrencilerine örnek olacak şekilde davranmakta ve toplumda saygın bir duruş sergilemektedir.
· Kıyafet üzerinden yapılan bu tür düzenlemeler, öğretmenleri zan altında bırakmakta ve mesleki özerkliği zedelemektedir.
· Evrensel insan hakları ilkelerine göre, kıyafet tercihi bireysel özgürlük alanıdır; devletin görevi bu özgürlüğü kısıtlamak değil, güvence altına almaktır.
· Bizim için esas olan, öğretmenlerimizin bilgiyle, adaletle ve sevgiyle öğrencilerine rehberlik etmesidir.
Eğitimde kaliteyi yükseltecek olan, baskıcı düzenlemeler değil; özgür, yaratıcı ve saygın bir eğitim ortamıdır."