İZMİR HABERLERİ

TİP İzmir’den su krizi açıklaması: Sorun kuraklık değil, yanlış politikalar!

Türkiye İşçi Partisi İzmir İl Örgütü, kentte devam eden su kesintilerine ilişkin yaptığı açıklamada, krizin nedeninin yanlış yönetim ve halkçı politikaların eksikliği olduğunu belirtti.

Abone Ol

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir İl Örgütü, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla İzmir’de süren su kesintilerine tepki gösterdi. Açıklamada, krizin yalnızca kuraklıktan kaynaklanmadığı, siyasi iktidarın ve yerel yönetimlerin yanlış politikalarının sonucu olduğu ifade edildi.

"Barajlar maden sahalarına dönüşüyor"

TİP İzmir, Ağustos ayı sonuna kadar uzatıldığı duyurulan su kesintilerinin, kapitalist üretim politikaları, küresel ısınma ve yanlış yönetim anlayışının sonucu olduğunu bildirdi. Parti, su krizini derinleştiren unsurlar arasında vahşi sulama teknikleri, orman yangınlarının ardından alanların imara açılması, barajların maden sahalarına dönüştürülmesi ve kamu kaynaklarının şirketlere öncelik tanıması gibi faktörlere dikkat çekti.

Açıklamada, büyük şirketlerin yüksek su tüketiminin göz ardı edildiği, yurttaşlara ise tasarruf dayatıldığı belirtildi. Baraj, maden ve enerji projelerinde halkın bilgilendirilmemesinin doğal kaynakların hızla tükenmesine yol açtığı ifade edildi.

İzmir’de altyapı sorunları öne çıkarıldı

TİP’in açıklamasında, İzmir’deki su krizinin temel nedenlerinden biri olarak İZSU’nun kademeli faturalandırma sistemindeki adaletsizlik gösterildi. Ayrıca altyapı sorunları nedeniyle ciddi miktarda su kaybı yaşandığı, yer altı çalışmalarında İZSU’nun bilgilendirilmemesinin boru hatlarında hasara yol açtığı vurgulandı. İşletmelerin suyu geri dönüştürmek yerine kanalizasyona vermesi ve sünger kent gibi projelere yatırım yapılmaması da eleştiriler arasında yer aldı.

"Tasarruf politikaları adaletsiz"

TİP açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Büyük şirketlerinin lüks tüketimi görmezden gelinirken, yurttaşlara tasarruf dayatılıyor. Baraj, maden ve santral projelerinde halkın bilgilendirilmemesi ve sürece katılmaması, denetimsizliği ve doğal kaynakların tükenmesini hızlandırıyor.

İzmir’deki su krizinin temel nedenleri

- İZSU’nun kademeli faturalandırma sistemindeki hakkaniyetsizlikler. Bu sistemin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
- Altyapı sorunları nedeniyle su borularından sızan kaçak su miktarı bilindiğinden çok daha fazladır. Bu konuda yerel yönetimin yeterince adım atmaması krizi büyütüyor. Elektrik, doğalgaz gibi yer altı çalışmaları sırasında İZSU yetkililerine haber verilmemesi kaynaklı altyapı hasarları ise geri dönülemez sonuçlara yol açıyor. Bunun en acı sonuçlarından biri ise Alsancak’ta yağmur sonrası iki yurttaşımızın kaybıdır.
- İşletmelerin suyu geri dönüştürmek yerine kanalizasyona vermesi ve sünger kent gibi alternatif projelere bütçe ayrılmaması da su krizini derinleştiriyor. Yerel yönetimlerin bu projeleri desteklememesi ve başlatılan çalışmaların halka şeffaf bir şekilde açıklanmaması ise krizin çözümünü zorlaştırıyor."

Çözüm önerileri paylaşıldı

TİP İzmir, su krizine karşı tarımda modern sulama tekniklerinin teşvik edilmesi, ormanların korunması, barajların halkın kullanımına açılması, maden alanlarındaki kontrolsüz su tüketiminin sınırlandırılması, yağmur suyunu değerlendiren projelerin hayata geçirilmesi ve altyapının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

“Su bir meta değil, yaşam hakkıdır”

Parti açıklamasında, “Bu su krizi, siyasi iktidarın halkçı ve bilimsel politikalardan ne kadar uzak olduğunun en somut göstergesidir. İzmirli hemşerilerimizin yaşadığı bu çile merkezi ve yerel iktidarın vurdumduymazlığının acı bir tablosudur. Biz bu krizin çözümü için verdiğimiz önerilerin takipçisi olacağız. Unutulmamalıdır ki su, bir meta değil, çok temel bir canlı hatta ekosistem hakkıdır. Bu hakkı korumak için mücadelemizi inatla sürdüreceğiz. İzmir halkını suyuna sahip çıkmaya, iktidarı ve İzmir Büyükşehir Belediyesini ise halkçı ve şeffaf çözümler üretmeye çağırıyoruz!" ifadelerine yer verildi.