Şimdi akıl veren çok. Sonuna geldik çünkü, bahar yakın.

Boşver onlara.

Biz de geçtik o yollardan” diyenlere boşver önce; zaten onların ayak izlerine basarak yürürsen varacağın menzil aynı olmaz mı? İstediğinin bu olduğuna emin misin?

“Doğru olduğunu bildiğin yolda ilerle kim ne derse desin. ‘Normal’ olduğu söylenen her şeye kuşkuyla yaklaş!” diyen bilgeye kulak ver.

DERGİNİN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Alışkanlıklara, katılaşma fikirsizliklere boşver; vaktiyle öğütlendiği gibi ne zaman “arada” kalırsan bilimi seç, aklı seç!

Aklına, fikrine güven! Düşün!

Söze “silah yok...” diye başlayanları dinleseydi Paşa?

Şimdi “taarruz etmeyelim” diyenleri...

Milletvekili listesi öyle olmuş, öbürü böyle olmuş; o varsa bilmem neymiş, buna beş sene önce şöyle yapmışlar, öbürüne şöyle demişler.

Geç bunları anam babam, geç bunları!

Gençler biliyor işte ne yaptığınızı da, ne yapacaklarını da!

Yemezler!

#İlkTurdaBitirelim

*

Bilen bir değil, çok!

Bildiğini düşünen daha da çok!

Peki bildikleri ne? Pul pul dökülen kişisel hırslar, üstü küf tutmuş klişeler, nedeni belirsiz öfkeler, bolca çıkar ve hesap!

Ya sen?

Hangisine yakınsın, soru bu!

Savcının “pejmürde kılıklı adam” diye aşağıladığı, haritada Sivas’ı gösterip “Buradan mı gidilir devrime?” diye sorduğu genç gibi “Senin kafan almaz böyle şeyleri.” deme özgüveni senin içinde. Duvarda yazan “Adalet mülkün temelidir” sözüne bakıp gülümseme cüreti de!

Sıklıkla unutuyor birileri ama patronun karşısına geçip “Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm. Ben, Yaşar Usta. Sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun? Bir hiç. Gözümde pul kadar bile değerin yok.” diyen Yaşar Usta’nın nesli bu gençler!

Gençlerin karşısına dikilen kim!

Her adımlarına karışma hakkını nereden buluyor!

Bunları da geç; #İlkTurdaBitirelim

*

Bak işte, tek başına bir genç tasarımcı, Mahirgra nasıl sallıyor “piyasa”yı, “market”i, “iktidar”ı! Tüm o ajansların, siyasal iletişim “deha”larının, propaganda uzmanlarının, Göbbels’lerin, Pelikan’ların karşısında aklıyla bir koca set çekiyor. Bir set orada, bir set burada, bir set ötede, bir set beride, her yerde!

Soruyu Yaşar Usta sormuştu: Sen mi büyüksün, biz mi?

Yalıdaki ajans mı büyük, “bir bilgisayar bir mouse” mu?

Kim bilir şimdi kaç Whatsapp grubunda “Biz ne yapabiliriz?” sorusuyla bir araya geliyor gençler; sokakta, okulda, kantinde, TikTok’ta, Instagram’da, Twitter’da, insanın olduğu her yerde “yürüyor üstüne fırsatçının, fesatçının, hayının; kitap ile, iş ile, tırnak ile diş ile” dayanıyor...

Herkesten yeteneğine göre günlerindeyiz.

Elden ne geliyorsa; her neredeysek!

“Ben ne yapabilirim?” diye soran için de, “Amaan ne olacak sanki?” diyen için de, “Değişmez abi buralar” sanan için de son düzlükteyiz. 

Herkesin mutlaka bir işe yarayacağı, bir işin ucundan tutacağı son düzlük.

Mesele yapabilmek değil sadece, ne yapacağın da mühim. Zamanı anlamak, kaçınılmaz olanı, gelmekte olanı görmek. Ne yapacağını, nasıl yapacağını gençler konuşacak artık!

Zihnindeki denizlerde yelken açacak, gerçekçi olacak imkânsızı isteyecek. Aklı, yüreği ve cesaretiyle yeniden kuracak yaşayacağı ülkeyi. Daha konuşacağız bunu!

Aklımızdan çıkmasın; gençlik kuşakları döngüseldir. Yüz yıl önce Cumhuriyet’i kuran kuşağın kardeşidir bugünün Z Kuşağı. 

İşte bu yüzden; dün erkendi, yarın geç; tastamam vakit geldi.

Parola net: #İlkTurdaBitirelim

Editör: Duygu Kaya