MHP’nin 13. Olağan Kurultayı Ankara Spor Salonu’nda “İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak” sloganıyla başladı.

Devlet Bahçeli, kurultayda genel başkanlık için tek aday. Genel başkan ve parti organlarının seçileceği MHP kurultayında 1321 delege oy kullanacak.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında kurultaya seyirci alınmazken, AKP'den de bir heyet MHP kurultayına katıldı. Kurultayda AKP'yi temsilen Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Genel Başkan Yardımcıları Jülide Sarıeroğlu, Mehmet Özhaseki ile Erkan Kandemir hazır bulundu.

MHP'den CHP, İYİ Parti ve HDP'ye ise davetiye gönderilmedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açılış konuşması ile kurultay çalışmalarına başladı. Divan Başkanlığına delegelerin önerisi üzerine Semih Yalçın oy birliği ile seçildi.

BAHÇELİ: CHP BEŞİNCİ KOL FAALİYETİDİR

Bahçeli sözlerine "Koronavirüs yüzünden kurultaya katılımı mecburen kısıtlı tuttuk. Gönül birlikteliği içindeyiz. Her şeyin başı sağlıktır, dikkatli olmalıyız. Tedbirli hareket etmeli, kurallara mutlaka uymalıyız. Bu vesile ile koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, tedavi görenlere şifa diliyorum. Rabbim sizleri ve tüm insanlığı musibet ve belalardan korusun diye dua ediyorum" diyerek başladı.

Bahçeli, "Günümüz kutlu olsun, devletimiz dirlik bulsun. İnanarak çıktık yola, biz vurmayız ona buna... Yiğitler kan döker, bayrak solmaya, Anadolu başlar, vatan olmaya... Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya! En güzel marşını vurmadan mehter. Ya Allah... Bismillah... Allahuekber," diye devam etti.

Muhalefete yüklenen Bahçeli, "Türkiye'nin karşısında hizalanmak muhalefet değildir. Millet başka, zillet başkadır. Türkiye'yi uçuruma çekmek demokrasi değildir. HDP, Türk demokrasisinin çevresini sarmış mayın tarlasıdır, CHP beşinci kol faaliyetidir, İYİ Parti, Türkiye'nin kötülüğüne hizmetkarlık yapan uzaktan kumanda ile kontrol edilen melanet bir projedir. İP'in başkanı Cumhur İttifakı için etle tırnak gibi demiş. Kendilerinin proje bazlı ittifak olduğunu açık itiraf etmiştir. Bu neyin projesidir, hazırlayanlar kimlerdir? Doğrudur, Cumhur İttifakı kader birlikteliğidir. Zalimlere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere karşı tek ses, tek nefes, tek bilek, tek yürekle duruş gösteren cumhurun köküdür. Cumhur İttifakı'nı arayan Pensilvanya'da, Kandil'de değil, başkent Ankara'da dünyaya Türkçe bakan iradenin sağlam ahlakında bulacaktır" ifadelerini kullandı.

“ADAYIMIZ ERDOĞAN’DIR”

Bahçeli şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, o isim Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu vesile ile sayın Cumhurbaşkanına, AK Partili kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Bizim ittifakımız, ihanete karşı vatan sevgisinin ittifakıdır. Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'de can ve mal güvenliği yok' derken, 10 milyon işsiz olduğunu söyleyerek halt etmiştir. Her muhtarlığa özel kalem müdür atanırsa işsizliğin sona ereceğini cahilce müjdelemiş. CHP Genel Başkanı, tarlayı bilmez, traktöre binmez, çiftçimizi konuşur. Bakkala girmez, marangozu tanımaz, esnafımızı konuşur. Memurlarımızdan ve işçilerimizden bahseder, sıra CHP'ye oy vermeyenlere gelince hakaretleri sıralamaktan utanmaz.

Zilletin aşısı 2023 yılının haziran ayında demokratik vasılalarla yapılacak. Bu aşı zillete zehir olarak yansıyacaktır. Milletin üstünde bir güç ve mercii yoktur. Erken seçim diye tutturanlar, iyi bilsinler ki, seçimler zamanında yapılacak, Türkiye rotasından çıkmayacaktır. İstikbale Cumhur İttifakı ile ulaşılacaktır."

"PARLAMENTER SİSTEM TEKLİFLERİ BEYHUDEDİR"

Sistem tartışmalarına da değinen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2023 ve takip eden 10 yılı kapsayan stratejik hedeflerinin ilki Türk tipi başkanlık modeline sahip çıkmaktır. Buna karşılık güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem teklifleri beyhudedir. Eskiye kıvrılıştır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem kavramını dile getiren terörist Selahattin Demirtaş'tır. Artık parlamenter sisteme geri dönüş yoktur" ifadelerini kullandı. 

FEZLEKE ÇIKIŞI

Meclis’e gönderilen fezlekelere değinen Bahçeli, “Bölücü milletvekillerinin TBMM'ye gelen fezlekelerinin 'önüne arkasına bakalım' demek siyaset değildir. Fezlekelerin önünde hukuk, arkasında adalet vardır. Yetmiyorsa bu sizlere, önünde millet, arkasında devlet olduğunu mutlaka göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

“SİYASİ PARTİLER KANUNU DEĞİŞTİRİLMELİ”

Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsan hakları eylem planı, ekonomik reform paketi müspet gelişmelerin işaret fişeğidir. Bu sürecin sivil, geniş katılımlı, yeni yönetim sisteminin ruhuna uygun bir anayasa ile tahkim edilmesi ikinci hedefimizdir. MHP gerekli çalışmalarını sürdürmektedir. Hazırlıklarımız tamamlanacaktır. Siyasi partiler kanunu değiştirilmeli, seçim kanunu düzenlenmeli, siyasi etik kanunu çıkarılmaldır. Dokunulmazlıklar yeni baştan ele alınmalıdır. Anket şirketleri bize göre demokrasi kundakçısıdır.

Türkiye'de aç ve açıkta kimsenin yaşamını istemiyoruz. İnsanımızın ihtiyaç ve isteklerini yerli ve milli ekonomik sistemle karşılamak zorundayız. 2020'de küresel ekonomi yüzde 3,5 küçülmüştür. Türkiye ekonomisi 2020'de yüzde 1,8 büyüme kaydetmiştir. G20 arasında ekonomisi büyüyen iki ekonomiden birisi Türkiye olmuştur. Ekonomide yaşanan toparlanma ve canlanma devletimizin ve milletimizin kasasına yansıyacaktır.

Diyorlar ki; Türkiye'de totaliter eğilimler güçleniyormuş, demokrasi zayıflamış, düşünce ve ifade özgürlüğü kalmamış. Bu çürük, çarpık iddiaların üç boyutlu hedefi vardır. Birincisi yabancı yatırımları caydırmak, ikincisi uluslararası camiada saygınlığımızı lekelemek, üçüncü boyutu egemenlik haklarımızdan taviz beklentisidir.

"TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ YOK DİYENLER KÜLAHIMA ANLATSIN"

FETÖ'cüler Yunanistan'ı ve ABD'yi sığınma limanına çevirmişken kimsenin sesi çıkmıyor. AP'nin Türkiye'nin Suriye'de işgalci olduğunu iddia etmesi de bir başka ahlaksız iddiadır.

Türkiye'de demokrasi olmasaydı, gece gündüz Cumhurbaşkanı'na hakaret edenler, devlete sövenler, millete karşı gelenler Meclis'te, belediyede, medyada, sokaklarda nasıl gezecekler? Türkiye'de demokrasi yok diyenler, gelsinler külahıma anlatsınlar. Tarihin hiçbir döneminde bu milletin sinesinden diktatör çıkmadı, tiran çıkmadı. Yönetim hayatımızda ise despotizmin en ufak emaresine tesadüf edilmedi.

Türkiye ekonomisini reformlarla güçlendirirken, diğer yandan aslı olmayan iddiaları yok etme gayesiyle hukuk, demokrasi ve insan hakları konusunda yüksek standartlara erişmek zorundayız.

Ekonomi sadece ekonomi değildir. Demokrasidir, adalettir, ahlaktır, güvendir, güvenliktir, eşitliktir, paylaşımdır, özgürlük değerleriyle bütünleşmiştir. Dünyanın herhangi bir yerinde para, finans ve kur operasyonlarıyla Ağrılı Mehmet kardeşimizin, Balıkesirli Ayşe kardeşimizin refahından çalanlara, helal lokmasını gasp edenlere karşı bir yol bulmalıyız ya da bir yol açmalıyız."

"HDP'NİN AÇILMAMAK ÜZERE KAPATILMASI NAMUS GÖREVİDİR"

HDP'ye açılan kapatılma davasına da değinen Bahçeli, "Papa'nın Irak ziyaretinde bastırılan pul hain seanryonun parçasıdır. HDP, ayranımızı kapatmasın. HDP; PKK'dır, cinayettir, bölücülüktür. HDP ile yasak ilişki zliamlere diz çökmektir, HDP ile ittifak kurmak kimseye iyilik sağlamayacaktır. CHP seçimini yapmalıdır, İYİ Parti kararını netleştirmelidir. HDP siyasi kisveye bürünmüş suç örgütüdür, açılmamak üzere kapatılması namus görevidir. Yargıtay'ın hazırladığı iddianameyi hakkın, hukukun ve adaletin sesidir." dedi.

"EY CHP YÖNETİMİ SİZİN NERENİZ TÜRK Kİ..."

Andımız tartışmasına da değinen Bahçeli, "Türküm deriz, çalışkanım diye sesleniriz, adımızdan ve andımızdan vazgeçmeyiz. Ey CHP yönetimi sizin nereniz doğru ki Andımıza sahip çıkacaksınız, nereniz doğru ki Andımızı söylemek size yakışacaktır. Sizlerin kimleri taşeronu olduğunuz bilmeyen kalmış mıdır?" diye konuştu.

Bahçeli, Kurultay'daki konuşmasını "Ne mutlu Türküm diyene" ifadeleriyle bitirdi.

Editör: Haber Merkezi