CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Büyükçekmece Kent Meydanı'nda gerçekleştirdiği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde yaptığı konuşmada, "Son 10 yılın en yüksek işsizliğindeyiz yüzde 33 ile. Genç işsizliği yüzde 37, kadın işsizliği yüzde 40. Çiftçi yaşı 30'dan çıkmış 58'e. 20 yılda 500 bin çiftçi artacağına 20 milyon nüfus artarken, aksine 500 bin çiftçi azalmış. 1 milyon çiftçi kayıp. Dünya gıda enflasyonundan şikayet ediyor. Avrupa ortalaması yüzde 3, Türkiye'de gıda enflasyonu yüzde 33. Avrupa'daki 29 ülkenin en yoksuluyuz. Öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki, verdiği hiçbir sözü tutmayan, emekliye, asgari ücretliye dokunmayan ama Ekrem Başkan'dan korkusuna 60 milyar doları harcayan bir iktidarla karşı karşıyayız" dedi. Özel, şunları kaydetti:
Bu milletin gerçek dostları bizleriz
"Bu şehre biz aday olarak Ekrem Başkan'ı gösterdik onlar Murat Kurum'u gösterdiler. O Murat Kurum geçtiğimiz günlerde çıkmış, deprem konutlarını teslim ediyor, hava yapıyor. İnsanda birazcık utanma olur, arlanma olur. Senin genel başkanın Erdoğan, depremden hemen sonra, seçime giderken oy isterken dedi ki '650 bin konut yapacağız, konutları bir yıl bitmeden teslim edeceğiz. Üstünden tam 2,5 yıl geçmiş. Bir yılda bütün konutları vereceğiz diyen, 2,5 yılda yüzde 38'ini vermiş. Bir de utanmadan böbürleniyorlar. Erdoğan oy almak için depremzedeyi kandırmıştır. Murat Kurum, konutların yüzde 38'ini yapmakla övünmektedir. Bu milletin düşmanı bu yalancı iktidardır, gerçek dostları bizleriz, burada olacağız.
CHP'nin asgari ücret talebi 30 bin 205 TL
AK Parti iktidara ilk geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altındı, bugün 2 çeyrek altın. Geldiklerinde asgari ücret 7 çeyrek altın alırdı, bugün ancak 3 çeyrek altın alıyor. Bu son seçimden önce gerekirse asgari ücrete yılda 4 zam diyenler, seçimden sonra geçen sene bir kez bile asgari ücrete zam yapmadılar. 17 bin 2 lirada bir sene asgari ücretliyi beklettiler. Cumhuriyet Halk Partisi olarak asgari ücret ile ilgili beklentimiz, talebimiz 30 bin 205 TL'dir. Bu ara zammı bir büyük mücadele ile ya alacağız, ya bu milletin o zammı vermeyenleri yolladığını en kısa zamanda göreceğiz.
Etkin pişmanlık falan bilmem
Erdoğan bana diyor ki, 'Ekrem'i bırak, partinde otur. Gel, etkin pişmanlıktan yararlan'. Bir sözüm Tayyip Erdoğan'a. Ben etkin pişmanlık falan bilmem ama bu millet seni gördü, gerçek yüzünü gördü. Son pişmanlığın fayda etmeyecek, bu millet seni gönderecek. Kimin arkasında durduğunu bileceksin. Çok kudretli bir başsavcı vardı, Zekeriya Öz. Erdoğan ona kefildi. Onun yerine davanın savcısıydı, altına zırhlı araçlar çekerdi, özel konutlar verildi. O günlerde Özgür Özel yine Silivri'de Ergenekon'da, Balyoz'da, Askeri Casusluk'ta, cümle kumpasta vatanseverlere kefil oluyordu. Erdoğan, sen Zekeriya Öz'e kefildin, ben Mehmet Haberal'a, Mustafa Balbay'a, İlker Başbuğ'a, bu ülkenin namuslu, onurlu askerlerine, komutanlarına kefildim. Seninki, 15 Temmuz'da sıçan gibi kaçtı, benimkilerin alnı açık, başı dik dolaşıyorlar. Bugün de onurla, gururla Ekrem Başkan'a kefilim ben, senin kefil olduğunu da, göreceğiz. Eğer kefaletine güveniyorsan, iddialarına güveniyorsan, benim kadar cesaretin varsa, gel bu hafta Meclis'te iki maddelik kanun yapalım, isteyenin mahkemesini televizyondan yayınlayalım, millet iftiralarını da dinlesin, cevaplarını da dinlesin. Hodri meydan. TRT'de her gün namusumuza, haysiyetimize dil uzatanlara çağrı yapıyorum. Ey TRT, cesaretin varsa yayınla bakalım duruşmaları. İftirayı da görsün millet, gerçekleri de duysun.
Trump'ı da kınıyorum, Erdoğan'ı da kınıyorum
Bir yandan yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı, aşağıda Filistinlilere soykırım yapan İsrail’in zulmü, istikrarsız Suriye ve en nihayetinde uluslararası hukuku hiçe sayarak, gelip İran’ı hiçbir Birleşmiş Milletler kararı olmadan bombalayıp giden Trump. O Trump bugün ‘İran’ı bombala’ diye şarkılar, klipler yapıp yayınlıyor. Bir yandan da Erdoğan Trump ile fotoğrafını yayınlayıp övünüyor, seviniyor. İran’ı vuran Trump’a, İsrail’i şımartan Trump’a bir kelime söylemeyen Erdoğan da ortadayken Trump’ı da kınıyorum, Erdoğan’ı da kınıyorum. Maalesef Türkiye son 23 yılda envanterine sadece 30 tane uçak ilave edebildi. Son 12 yıldır tek bir uçak yok. F35’in parasını verdik, programdan atıldık. S400 yüzünden bu başımıza geldi. Ama S400’ü aldık, kullanamıyoruz. Tepemizde füzeler uçuyor. Hangarda tutuyoruz. Böyle günde bile kuramıyoruz. F16’lara modernizasyona bile izin vermiyorlar. Yunanistan’da F35 var, İsrail’de F35 var. Durumumuz envanter olarak kötü. Eurofighter’in Türkiye’ye verilmesi lazım. Her gittiğim toplantıda hem bunu söylüyorum, hem Avrupa Birliği’ne tam üyelikle ilgili kararlılığımızı ifade ediyor, onların desteklerini imza altına alıyorum. Buradan bütün gençlere sesleniyorum: Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında hızla Avrupa Birliği’ne tam üye olacağız. Hem yasaksız Türkiye, hem vizesiz Avrupa’yı biz sağlayacağız. Söz veriyoruz gençlere.
Atatürk'ün partisini iktidara götürüyoruz
20 milyonuncu imzayı topladık, geri saymaya devam ediyoruz. Türkiye’deki en önemli sorun; sandık güvenliği. Büyükçekmece’den Türkiye’ye duyuruyorum. Tüm sandık görevlileri tamam. Biz hazırız, sandığı bekliyoruz. 180 binin üzerindeki sandık görevlimizle, 50 bin mahalle temsilcimizle birlikte... Tüm sandık görevlilerime sesleniyorum: Listeleri alın, yarından itibaren 300 kişilik sandığınıza santim santim çalışın. Bir hafta, 10 gün sonra gittiğim şehirde sandık görevlisinin koluna gireceğim, kapıları birlikte çalacağız. ‘Bu görevli sana geldi mi?’ diye bizzat soracağım. Sandığını tanıyanı, çalışanı, ismini öğreneni alnından öpeceğim. ‘Sen gerçek bir Cumhuriyet Halk Partilisin’ diyeceğim. Hep beraber el ele, omuz omuza, yılmadan ve durmadan Atatürk’ün partisini iktidara götürüyoruz. Yürüyelim arkadaşlar, haydi bakalım."